"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İsraf panoları

M. Latif SALİHOĞLU
13 Temmuz 2016, Çarşamba
Türkiye, süslü görüntüler için haybeden masraf yapacak, para dökecek durumdaki bir ülke değil.

Fert başına millî hâsıla, rasyonel olarak on bin doların çok altında. Hâlâ sefâlet içinde yaşayan, adeta Sefiller’i oynayan yüz binlerce değil, milyonlarca insanımız var.

Normal aylık kirayı ödeyemeyen, aylık faturaları ödemede çok büyük zorluklar çeken, yine sayısız vatandaş var.

Çocuğunun eğitim, sağlık, beslenme masrafını karşılamak için rahatını bozan, uykusundan fedakârlık yapan, hatta sıhhatini riske atan insanların da haddi-hesabı yok.

Öte yandan, park ve bahçeler yeterince temiz, bakımlı, düzenli, korunaklı tutulamıyor.

Belediyeler, (özellikle İstanbul’daki belediyeler) kaldırım işgalleriyle bir türlü başedemiyor. (Ör: Koca Fatih Camii’nin önündeki—üstelik Türbe/Kıble tarafındaki—caddenin kaldırımları, yıllardır baştan başa işgal altında. Kadın, çocuk, yaşlı, hasta... geçemiyor. Belediye âcziyet içinde.)

Benzer mahiyetteki olumsuz tabloları sayıp sıralamaya devam etmek mümkün.

Ancak, maksadın anlaşılmasını sağlamak için, sanırım bu kadarı yeterli.

Yerler tamam, Sıra düz duvarlarda mı?

Yukarıda bir kısmına değindiğimiz gibi, hükümet ve belediyelerin âcilen yapması gereken yığınla işleri orta yerde dururken, birileri tutturmuş yüksek betonarme duvarları çok pahalı sistemlerle süslemeye çalışıyor.

Yolu E-5’ten geçenler, Edirnekapı Şehitlik geçidindeki, yolu E-6’dan (TEM) geçenler ise Mahmutbey (İSTOÇ) geçidindeki yüksek düz beton duvarların yeni halini görmüşlerdir.

Şahsen buralardan her geçtiğimde, gördüğüm israf tabloları karşısında yüreğim sızlıyor, içim paramparça oluyor. 

Çoğu kez yüzümü çevirmeye, yahut gözümü kapamaya çalışıyorum.

Sanki düz yerlerdeki bütün park ve bahçeleri temizlemiş, düzenlemiş, halkın istifadesine sunmuşuz gibi, tutturmuş 5-10 metre yükseklikteki düz betonarme duvarları, israflı sistemlerle çimlendirmeye, çiçeklendirmeye çalışıyoruz.

İnanılır gibi değil. Meseleyi etraflıca düşününce kahroluyorsunuz.

Belli ki, birilerine para kazandırmak için, sürekli ihaleler açılıyor; pek gereksiz ve çok masraflı bu işler, neredeyse çok lâzım birer sektöre dönüştürülmek isteniyor.

Kusura bakılmasın, biz bu işleri kelimenin tam anlamıyla “Deccaliyetin israf panoları ve süslü tabloları” sûretinde görüyor ve öyle de değerlendiriyoruz.

Tenkit ve teklifler

Şayet, asıl maksat “Beton duvarlar daha bir güzel görünsün”den ibaret ise, aynı maksadın resim-boya ile, yahut tasarlanmış ahşap-metal gibi malzemeler ile de hasıl olması pekâlâ mümkün. Nitekim, öyle olan yerler de var.

Ne var ki, çoğunluk itibariyle israflı süslemeler yer alıyor.

İsraf ise, bir değil, birkaç boyutlu. Meselâ:

Evvelâ, yüzlerce metre karelik o dümdüz beton duvarlar, yüzlerce, hatta duruma göre binlerce yerinden koca matkaplarla adeta delik-deşik ediliyor.

Delinen yerlere vidalar takılarak, demir konsüller, çubuklar ve tel ızgaralar döşenip tutturulmaya çalışılıyor.

Ardından, kilometrelerce su boruları, damlama sistemli uzun uzadıya giden ince borular ve ona göre dikim yapılacak saksılar bir bir döşenerek, koca duvarlarda koca koca panolar vücuda getiriliyor.

Buralarda kullanılan 20-30 çeşit civarındaki malzeme pahalı olduğu gibi, işçilik, topraklandırma, çiçeklendirme, bakım ve sulama sistemleri de en pahalı türden oluyor.

Üstelik, binbir zahmet ve masrafla hazır hale getirilen bu tabloların ömrü çok kısa. Senede birkaç kez değişmesi, değiştirilmesi gerekiyor. Aksi halde, çirkin ve ayıplı bir vaziyet alıyor.

Öte yandan, binlerce yerinden delik-deşik edilen ve sıklıkla sulanan o betonarme duvarların da ömrü kısaltılmış oluyor ki, neresinden bakarsanız bakın, orta yerde kocaman bir “israf ekonomisi”ni görürsünüz.

* * *

İsrafçılık, çoğunuzun bildiği gibi, gerçekte Deccaliyetin ve Süfyaniyetin bir huyu, bir adeti veyahut bir tür hayat tarzıdır.

Ondan uzaklaşmak, dolayısıyla israfçılıktan şiddetle sakınmak gerekir.

Biz de, özellikle bu noktadaki hassasiyet sebebiyle meseleyi ele aldık. Ümit ederiz ki, söylenenler dikkate alınır ve ona göre adımlar atılır.

Yanlış anlaşılmaması için, tekraren ifade edelim ki: Söz konusu yerler için “Hiçbir şey yapılmasın”, yahut “Bir şey yapmaya değmez” demiyoruz.

Ama, ne yapılırsa yapılsın, her halükârda masraftan ve özellikle israfçılıktan kaçınılması gerektiğinde yine de israr ediyoruz.

Bu meyanda şayet bir faydamız dokunursa, vicdânen, vazifemizi yapmış olmanın huzuru içinde oluruz.

@salihoglulatif: Kanlı Sırp vahşetine mâruz kalan Bosnalı bir çocuğun annesine son sorusu şu olmuş: "Çocukları küçük kurşunla öldürürler, değil mi anne?"

Okunma Sayısı: 4809
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • can olgun

    14.7.2016 16:04:56

    Aynı israf konya belediyesindede diz boyu..

  • CESUR ADAM

    13.7.2016 13:09:00

    OSMANGAZİ KÖPRÜSÜ VE BENZERİ projelerde milleti ve devleti soydurtan zihniyet soygun yapabilmek için her türlü şirinlikleri kullanmakta beis görmüyor.ENSE-ŞAPLAK MİSALİ.

  • Ali Vefalı

    13.7.2016 01:32:44

    Süfyanın eli delik olacak.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı