"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gürsel’den darbe-vedâ mesajı

M. Latif SALİHOĞLU
03 Mayıs 2016, Salı
GÜNÜN TARİHİ: 3 Mayıs 1960

Ekseriyetini Albay, Yarbay ve Binbaşıların teşkil etmiş olduğu bir cunta, 27 Mayıs Darbesinin (1960) son hazırlıklarını yapmaya koyulmuştu.

Bu cümleden olarak, darbeye sıcak bakmayan Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Cemal Gürsel, cunta tarafından emekliye zorlandı.

Gürsel, 3 Mayıs günü hem bir “Vedâ Mesajı” yayınladı, hem de hükûmete yönelik bir “Uyarı Mektubu”nu götürüp Millî Savunma Bakanı Ethem Menderes’e verdi.

Önce “Vedâ Mesajı”na bir bakalım, ardından “Uyarı Mektubu”na geçelim. 27 Mayıs gecesi İzmir’den gizlice getirtilerek darbe cuntasının başına monte edilen Emekli Org. Gürsel’in, söz konusu “Vedâ Mesajı” şöyledir:

1) Kara Kuvvetleri Kumandanlığından “izinli olarak” ayrılıyorum. Bütün silâh arkadaşlarıma arz-ı vedâ ederim.

2) Sizlere son sözlerim şunlar olacaktır: Herşeye rağmen, ordunun ve taşıdığınız üniformanın şerefini daima yüksek tutunuz. Şu sırada memlekette esen hırslı politika havasının zararlı tesirlerinden kendinizi korumasını biliniz. Ne pahasına olursa olsun, politikadan katîyyen uzak kalınız.

3) Bu mesajın bütün birliklere kadar ulaştırılmasını ricâ ederim.

Darbenin başı değişti

Org. Gürsel, 3 Mayıs’ta iki aylığına izne ayrılmakla beraber, iki ay sonra ise emekliye ayrılacaktı. Ne var ki, darbe gecesi bu plân değişti. B plânı devreye sokuldu.

Sebebi şu: Erzurum’da bulunan 3. Ordu Komutanı Org. Ragıp Gümüşpala, darbe cuntasının başında bir Org. olmaması halinde, bu hareketi tanımayacağı ve emrindeki orduyla birlikte buna karşı mücadele edeceği yönündeki ültimatomu, cuntacıların plânlarını bozmaya yetti.

A plânına göre, darbe cuntasının başında Korg. Cemal Madanaoğlu bulunacaktı. Genelkurmay Başkanını (Erdelhun Paşa) bile deviren ve generallerin çoğunu emekliye sevk eden cuntacılar, Org. Gümüşpala’nın tehdidi karşısında geri atmak ve planlarını değiştirmek zorunda kaldı.

Siyasî muhtevalı mektup

Org. Cemal Gürsel, aslında darbe taraftarı olmadığı gibi, darbe cuntasının başına geçmeye de hiç niyeti yoktu. Esasen, bilhassa bu sebeple emekliliğini istedi veya buna mecbur edildi. Nitekim, “Vedâ Mesajı”na dikkatle bakıldığında da onun bu noktadaki niyetini anlamak mümkün. Dolayısıyla, muhtemelen istemediği halde, o kanlı ve zulümlü hareketin içine girmeye, dahası başına geçmeye mecbur edildi.

Yine, kuvvetle muhtemeldir ki, bu durum onu müthiş bir vicdan azabının içine sürükledi ve kahrından ölüme sevk etti: 219 gün derin komada kalan Gürsel Paşa, 14 Eylül 1966’da hayata vedâ eyledi.

* * *

Şimdi de, Org. Gürsel’in, MSB Ethem Menderes’e yaptığı vedâ ziyareti esnasında, ona gizlice vermiş olduğu o ibretlik “Uyarı Mektubu”nun geniş bir özetini verelim. (Parantez içindeki ifadeler tarafımızdan konuldu. MLS)

Aziz vekilim,

Sizinle konuşmalarımızdan cesaret alarak zât-ı âlilerine, memleketin huzur ve istikrarı için alınması lâzım gelen tedbir ve kararlar hakkında düşüncelerimi arz etmeyi millî ve vatanî bir vazife bildim.

Sayın Başvekilin (Adnan Menderes’in) açıklamalarını dinledim ve okudum. Bunlarda, benim düşüncelerimin kabulüne müsait bir zeminin henüz mevcut olmadığı aşikâr olarak belli olmakla beraber, yine de görüşlerimi sizlere sunmanın zaruretine inanıyorum.

Muhterem Vekilim,

Şu hakikati kabul etmek lâzımdır ki: Kayseri Hâdisesiyle (İsmet Paşanın içinde olduğu trenin durdurulmak istenmesi) başlayıp son feci olaylara (Medyanın “Gençler kıyma makinasından geçiriliyor” gibi uydurma ve abartı ile ajite ettiği olaylar) kadar devam eden vak'alar, vatandaşın ruhunda derin tesirler ve hükûmete karşı telâfisi güç hoşnutsuzluklara yol açmıştır. Hele, ordunun talebelere karşı akılsızca kullanılması, işin vehametini arttırmış, ordu mensuplarında da huzursuzluk ve güvensizlik hisleri belirmiş, korkulan şey olmuş, ordu politikaya karıştırılmıştır.

Sayın Vekilim,

Bu ahvâl küçümsenecek, cebir ve şiddetle geçiştirilecek şeylerden değildir. Memleket, hükûmet ve partinin düştüğü bu müşkül vaziyeti kurtarmak için, sükûnetli, fakat ciddi ve zecrî tedbirler almak lâzımdır. Bu tedbirler şunlar olmalı:

1) Cumhurbaşkanı (Bayar) istifa etmeli. Cumhurbaşkanlığına Sayın Adnan Menderes getirilmeli. Bu muhterem zatı her şeye rağmen milletin çoğunluğunun sevmekte olduğuna kaniim. Bu sevgiden istifade edilerek, kırılan gönüller alınmalı ve millete yeniden güven telkin edilmeli.

2) Kabinede sûihalleri memlekete yayılmış bulunan zevât çıkartılmalı; yeni kabine mutlak dürüst, makûl, adâlet ve şefkat hissi taşıyan zevâttan kurulmalı.

3) İstanbul ve Ankara valileri ile emniyet müdürleri değiştirilmeli.

4) Tahkikat Komisyonları ihdas eden kànun kaldırılmalı.

5) Ankara Örfî İdare (Sıkıyönetim) Kumandanı değiştirilmeli.

6-7) Partilerin Ocak-Bucak teşkilâtı kaldırılmalı....

8) Mevkuf gazeteciler, bir af kànunu ile tahliye edilmeli.

9) Tevkif edilen talebeler tedrîcen serbest bırakılmalı. İlim yuvaları yeniden faaliyete geçirilmeli.

10) Şimdiye kadar çıkarılan bütün antidemokratik kànunlar tedricen kaldırılmalı.

11-12) Vatandaş, hürriyet ve eşit muamele hakkına mutlak sûrette riayet edilmeli... Ordunun meseleleri süratle halledilmeli.

13-14) Din istismarcılığından vazgeçilmeli... Sûistimaller varsa, bu gibi kötülükler şiddetle bertaraf edilmeli.

15) Müstesna zamanlar ve günler hariç, hükûmet büyüklerini, memleket gezilerinde kalabalık vatandaş toplulukları ile karşılamalar yapma usulü kaldırılmalı.

Çok Muhterem Vekilim,

Bu yazdıklarım aslâ bir parti ve politika mülâhaza ve tesiriyle değildir. Memleketin durumunun bu tedbirlerin alınmasının zarurî kıldığına inandığım için arz ediyorum. Sizlerin vatanperverlik ve vicdanlarınıza hitap ediyorum. 

Talebelerin hürriyet duygusu ile yaptıkları mâsumane tezahürata karşı, idarecilerin hatası yüzünden kıtalar sevk edilmesi ve onların desteği ile emniyet kuvvetlerinin ilim yuvalarının içine kadar girerek talebeleri, profesörleri ile beraber coplarla ve kurşunlarla (!) tedip etmesi fecî bir şeydir.

Sayın Vekilim. Maruzatım çok mühim ve hatta çok cüretkâranedir. Fakat memleket için, millet için, hükûmet ve hatta partilerin selâmeti için dikkate alınması lâzım.

Kara Kuvvetleri Kumandanı

Orgeneral Cemal GÜRSEL

.................................................

NOT: Başbakan Menderes’e ulaştırılamayan bu mektubun mahiyeti açıkça gösteriyor ki, ordu siyasete iyiden iyiye bulaşmış ve kelimenin tam anlamıyla âlet edilmiştir. Sanki milletin ordusu değil, ifadelerin çoğu, adeta muhalif ve muarız bir siyasî partinin genel merkezi tarafından hazırlanmış gibidir.

@salihoglulatif:

27 Darbesi öncesinde harekete geçen bir cuntanın, KKK Org. Cemal Gürsel’i adeta parmağında oynattığı ve sonunda onu kahrından ölüme mahkûm ettiği anlaşılıyor.

 

Okunma Sayısı: 3072
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı