Birecik, Antep, Malatya, Adıyaman, Batman, Muş...
Geçen hafta sonu Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinden başlayarak Gaziantep, Adıyaman ve Malatya illerini dolaştık. Önümüzdeki hafta(larda) ise, Batman (9 Mayıs) ve Muş’ta (30 Mayıs) yeni programlarımız olacak, inş.
Yakın zamanda gittiğimiz Diyarbakır, Erzurum ve Erzincan’ı da hesaba katınca, bu seneki Doğu ve Güneydoğu Bölgelerindeki programlarımızın gayet hareketli ve o nisbette bereketli geçtiği hususu daha iyi anlaşılmış oluyor.
Zaman darlığı, vakit yetersizliği ve daha başka sebeplerle gidemediğimiz mahaller için de “İnşaallah seneye” diyerek, tüm sıcaklığını içimizde hissettiğimiz son seyahatimizdeki bazı anekdotları sizlerle paylaşma safhasına geçelim...
Biriciksin Birecik
Geçen haftaki seyahat programında ilk başta Birecik kısmı yoktu. Fakat, son anda ve sürpriz şekilde program zincirinin ilk halkasını teşkil etmiş oldu.
Doğrusu, bizim için de gayet hoş bir sürpriz olmakla beraber, ayrıca hasretimizi gideren feyizli, tevâfuklu, tenezzühlü, unutulmaz hatıralarla yüklü bir ziyaret hükmüne geçti.
* * *
İstanbul’dan hareketle ilk durağımız Gaziantep idi. Tam da öğle vakti indiğimiz Antep Havaalanından sürpriz şekilde kırk dakikalık mesafede bulunan Birecik’e gittik.
Meğerse, o gün (Cuma) Birecik’teki dostlarımızın, okuyucularımızın ve talebe kardeşlerimizin piknik programı varmış. Tam vaktinde, biz de güzelim Fırat Nehri kenarındaki piknik alanına vardık. Programa iştirak eden yetmiş-seksen kadar gönül dostlarımızla kucaklaştık, sohbet edip hasret giderdik.
Hava da gayet güzeldi. Ne sıcak, ne soğuktu. Oturduğumuz yerden, tarihî Birecik şehrini ve adeta bir boğaz manzarasını andıran Fırat Nehrini seyrediyoruz. Cidden muhteşem, tadına doyulmaz güzellikte bir manzara...
Ne var ki, manzarayı asıl güzelleştiren ve orada geçirmiş olduğumuz saatleri bereketlendiren ise, oradaki aziz, fedakâr arkadaşlarla yapmış olduğumuz o şirin-şerbet kıvamındaki sohbetlerdi. Ayrıca, sohbet esnasında aldığımız bazı orijinal notlar var ki, herkese faydası dokunacak türden. Bunları da inşaallah ileride bir vesileyle paylaşmaya çalışırız.
Altmış-yetmiş dakika süren bir seminer faslından sonra, Birecik’teki gönül dostlarıyla vedâlaşarak Anteb’e müteveccihen yola çıktık.
Saatler süren sohbetler
Gerek Gaziantep’te ve gerekse ilk defa ziyaret ettiğimiz Adıyaman’da karşımızda gayet kuvvetli, sadâkatli, metin kahraman dâvâ sahiplerini gördük.
Her iki yerde de saatler süren seminer ve sohbetlerimiz oldu. Uzak yakın yerlerden programa gelip iştirak eden hemen her yaştan kardeşlerimiz, ağabeylerimiz vardı.
Hiç bir yerde, hiç bir aksilikle, yahut nâhoş bir durumla karşılaşmadık. Her yerde ihlâslı, iştiyaklı, meraklı ve hürmetkâr insanlardan müteşekkil nuranî meclisler müşahade ettik.
Gençlerin samimi alâkadarlığı ve bilhassa hizmet hayatı yaşımızdan fazla olan muhterem ağabeylerimizin muhabbet ve sıyâneti, üzerimizde yorgunluğu alıp götürdüğü gibi, ayrıca şevkimize şevk katıyordu.
Umuma açık programdan sonra, üniversiteli kardeşlerimizle gece vakti yer yer sabah saatlerine yakın vakte kadar musahabede bulunduk, muhtelif konular hakkındaki meraklarını gidermeye, suâllerini cevaplandırmaya çalıştık.
* * *
Adıyaman’ı ilk kez ziyaret ettik, fakat orada da hiç unutulmayacak nurlu hatıralar yaşadık. Öyle ki, iki bölüm halinde plânladığımız semineri, dinleyenlerin kemâl-i ciddiyetle takip etmeleri sebebiyle zuhûrâta tâbi olup tek parça halinde sunmak durumunda kaldık. Vazgeçilmezimiz olan çay servisi de, arada sessizce yapılmış oldu.
* * *
Adıyaman’a gidip son şahitlerden Dursun Ağabeyi ziyaret etmemek olmazdı. Randevu alarak bir heyet halinde evine gidip ziyaret ettik. Tam 90 yaşına giren Dursun Ağabey, maşaallah gayet zinde gördük. Melekeleri, muhakemesi, hafızası yerinde olarak, bize Üstad Bediüzzaman’la olan görüşmelerini, muhtelif zamanlarda yapmış olduğu ziyaretlerini hiç eksilmeyen bir şevk ve heyecanla anlattı.
Ağırlarken de, uğurlarken de hiç kimseye elini öptürmedi, öptürmüyor. Ziyaret dönüşü, çarşının tam orta yerinde oğlu Hüsrev Kutlu ile tevâfuken karşılaştık. Halen Belediye Başkanı olan Hüsrev Beyle ayaküstü hal-hatırlı sohbetten sonra ayrıldık.
Bir başkadır Malatya
Son durağımız Malatya’da Yeni Asya temsilcilerinin bölge toplantısı vardı. Urfa, Antep, Kilis, Elazığ, Adıyaman, Malatya’daki 30-40 civarındaki il-ilçe temsilcisi arkadaşlarımızla da tek tek görüşüp hasret giderdik. Müdavele-i efkâr ve hissiyatta bulunduk.
Bir başkadır Malatya; benim hayatımda apayrı bir yeri vardır.
Bir ara fırsatını bulup, bir heyetle birlikte üzerimizde çok emeği bulunan M. Ali Bağlıtaş ağabeyimizin ziyaretine gittik. Nur Külliyatını, ilk kez onun müdebbirliğinde hatmetmiştik. Lisân-ı halinden de çok dersler almıştık.
Bazı rahatsızlıkları vardı, fakat bizi şefkatle ve kemâl-i muhabbetle ayakta karşıladı. Kırk yıllık hatıraları yâd ettik. Gençlere, anlatılanları dikkatle dinlemelerini mükerreren tavsiye etti. Hatta, iyi kaydetmelerini istedi.
Son derece istifadeli bir ziyaret oldu. Vefâ ne demekmiş, bunu bütün zerratımızla orada yaşayıp hissettik.
Kendilerine hayırlı şifâlar dileğinde bulunduk, duâlarını isteyip vedâlaştık.
Vedâlaşırken, rahatsız olmaması, odasından çıkmamasını arzu ettik.
Fakat, o kendini tutamadı ve hasta haliyle merdivenlerden inerek, arkamızdan tâ caddeye kadar gelerek bizi uğurladı. Bunu hiç beklemiyorduk. Görünce, çok duygulandık. İnanın, halen de o tesirden kurtulabilmiş değilim.
Buradan bir kez daha şifâlar, selâmlar, hürmetler aziz ağabeyim.
***
@salihoglulatif: Tekrar gidip ziyaret edinceye kadar, içimde Birecik, Antep, Adıyaman ve Malatya’nın özlemi, hasreti hiç eksilmeden devam edecek.