Vatan sathı, gitgide kuruyan, çölleşen, çorak bir araziye dönüşen coğrafyaları andırıyor, şu sıralar.
Adeta, bir tek adamın ağzından çıkan sözlere odaklanmış konumdaki ufuklar kararmaya, vizyonlar sararmaya, düşünceler dibe vurmaya başladı.
Yazılan, çizilen, dillendirilen şeylerin çoğu, ya tek adama övgüler ayarında, ya da birilerine yergiler mahiyetinde.
Böylesi bir fâsit dairenin dışına bir milim olsun çıkamayan mebzul miktarda gazeteci, yazar, çizer, düşünür, araştırmacı takımı var.
Ne yaparsınız ki, sadece Türkiye’de değil, tek adamcılığın hâkim olduğu dünyanın hemen her yerindeki durum, üç aşağı-beş yukarı budur ve böyledir.
* * *
“Tek Adam” meddahlığı meydan aldığı dönemlerde, eş zamanlı olarak ayrıca aynı adama karşı bir “husûmet ateşi” alevlendirilmeye çalışılır.
Bu ortamı germe, toplumu kutuplaştırma, dolayısıyla huzuru kaçırma siyasetinin içine her türlü ufûnet, her türlü mikrop ve muzahrafât süprüntüsü girmesine fırsat doğmuş olur.
Şu elim vaziyet bir yana, gereksiz ve değersiz zıtlaşmaların tarrakası altındaki toplumlarda, bazı insanî melekeler, duygular ve değerler dumura uğramaya başlar.
Meselâ, ufkî daralmaya, fikrî sefâlete ve hatta karakter bozukluğuna kadar türlü menfiliklere yol açan aşağıdaki türden telkinler ortalığı istilâ eder:
* * *
Bizim lider dünyada bir tanedir. Onun gibisi yok. Olamaz. Olsa bile, yüz senede bir gelir. Şahsen, onu olağanüstü seviyorum. Kimse benim kadar onu sevemez. O öl dese ölürüm, vur dese vururum. Hiç tereddüt bile göstermem.
* * *
Bizim liderimiz, bir süper adam. O herşeyi bizden daha iyi bilir, daha doğru düşünür, tasarlar, plânlar ve uygulamaya sokar. Ona bütünüyle itimat etmemiz, bu da yetmez tam itaat etmemiz lâzım. Nitekim, Peygamberimizin (asm) sahabileri de aynen öyle yapmış. Zaten, başka türlü olmaz bu işler. Yani, biat ise biat, itaat ise itaat...
* * *
“Bizim adam”ı sevmeyen ölsün arkadaş... Onu sevmeyende Allah-Peygamber sevgisi de yok. Hatta, bunların çoğu ya vatan haini, ya terör yandaşı. Bazıları da aldanmış-aldatılmış, hiç farkında değil. Onları da uyarmalı, hidayete çağırmalı. Buna rağmen gelmeyen varsa, kalbi mühürlenmiş demektir. Allah almış ondan. Artık onun gideceği yer, direkt Cehennem...
* * *
“Bizim adam” dünya lideri; aynı zamanda İslâm âleminin lideri. Hatta, Halife-i Rû-yi Zemindir o. İslâm Birliğini kuracak, insanlığa örnek olacak. Onu sevmeyen, ona itaat etemeyen, İslâm Birliğine de karşıdır demektir.
* * *
Hiç abartısız, yukarıda sıralamış olduğum söz, tâbir ve cümlelerin çoğuna bizzat şahit olmuşumdur.
Bir paket olarak bakıldığında, bu ütopik, daha doğrusu bu marazî zihniyetin içinde uyumluluktan eser olmadığı gibi akıl-mantık da yok.
Dahası, kâinatta câri olan Adetullahtan, tekvinî kànunlardan, İlâhî emir ve hikmetten de mahrum ve büyük çapta sıyrılmış bir vaziyette.
Bu ise, normal fikir sahiplerini dahi zamanla tembel eder ve geveze bir hale doğru sürükletir.
* * *
Önümde, cidden çok çarpıcı bazı örnekler var.
“Lider uydulu” kişi, bu senenin başında söylediği şeyin tam tersini söylemeye, hatta ateşli bir şekilde tersini savunmaya geçiyor.
Aynı kişiye ait olan bu iki zıtlık arasındaki ortak özellik ise, lidere sığınması, ona temennâ çekmesi, her defasında övmesi, yağ çekmesi, yalakalık yapması, vesâire...
Kendim görüp okuyunca, bu tip fırdöndülerin yerine insan olarak utanıyor, yüzüm kızarıyor.
Bazen de hayret ediyorum: “Bir insan bu kadar mı değişir, dönüşür, fırıldaklaşır...” diye.
* * *
Netice itibariyle anlaşılan odur ki, şahısperest-liderperest kimseler, zamanla çok bozularak değiştiği gibi, aynı bozukluğu başkasına da bulaştırabiliyorlar.
Bunlar büsbütün şahıs odaklı hale geldikleri için, fikir ve muhakeme de gitgide dibe varıyor ve bir müddet sonra artık yerlerde sürünmeye başlıyor.
İyisi mi, uzak durmalı, içlerine girmemeli; tâ ki üstünüze sıçramasın.
***
@salihoglulatif:
"TekAdam"cılğın hâkim olduğu devirlerde, sistem, bir taraftan "yetişmiş insan" öğütürken, bir yandan da “yağcı, yalaka, fır döner...” tipler üretir.