Buna ihtiyaç duyanlar ve bilhassa yanlış kanaatini tashih etmek isteyenler için, burada pek bilinmeyen bazı hususlara açıklık getirmek istiyoruz.

Zira, Demirel kadar hakkında birbirine zıt görüş ve kanaat sahibi olunan ikinci bir siyasetçi yok gibidir. Yaklaşık yarım asır boyunca “Mason kişi”den “Nurlu Süleyman”a, “Nemrut adam”dan “İslâmköylü Başbakan”a, “Çoban Sülo”dan “Demokrasi kahramanı”na kadar, akla gelebilecek hemen her türlü sıfatla anılageldi.

Zıtlar birleşmez. Bu söylenenlerin aynı şahısta toplanması mümkün değil. O halde, doğrusunu bilmek lâzım. Tâ ki, sahibine geri dönebilecek ağır ithamların vebâli mü’min ve hakpereset bildiğimiz insanların üzerinde kalmasın.

* * *

Demirel (1924–2015), şu fâni dünyada değil. Hatasıyla, sevabıyla bâkî âleme göçüp gitti. Artık, kimsenin ondan ve onun da kimseden siyasî, yahut başka bir menfaat beklentisi içinde olması söz konusu değil.

Dolayısıyla, herkes gibi biz de tarihe mal olan bu şahsiyet hakkında nisbeten daha rahat konuşabiliriz.

Müstesna bir kitap

Demirel’i daha yakından tanımak, onun temsil ettiği misyonun mahiyetini bihakkın öğrenmek için tavsiye edeceğimiz kaynak eserlerin başında “İslâm, Demokrasi, Laiklik” isimli çalışma geliyor.

Kâzım Güleçyüz’ün çeyrek asır evvel yapmış olduğu röportajlar dizisi, bu kitapta biraraya getirildi ve Sayın İlhan Kesici’nin Önsöz’üyle yeniden yayınlandı.

Bu kaynak eseri okuduğunuzda, Demirel’in vatan ve millet yolundaki gayretine, sağlam itikadına, meslekî vukufiyetine ve hizmet sevdâsına yakînen şahit olacaksınız.

Demirel Mason muydu?

Bu konuda, elimizde bir hayli bilgi ve belge var. Bilvesile, bunlara da kısaca değinmek istiyoruz.

Burada bir kısmını görmüş olduğunuz “AP Genel Merkezi” patentli belgeler, 1965-73 tarihlerini taşıyor.

Meselâ bu yıllar arasında, gerek Maraşlı AP’li seçmen ve gerekse teşkilât yöneticileri tarafından, hem Demirel’in şahsına, hem de parti genel merkezine defaatle şu “Masonluk meselesi”nin sorulduğu ve her defasında da gerekli cevapların verildiği açıkça anlaşılıyor.

Bizzat gidip elden almış olduğumuz bu belgelerde, izâhlı net cevap istenmesinin sebebi, hatta bazı isimler de yer alıyor. 

Şöyle ki: Muhtelif zamanlarda Maraş’a giden Osman Bölükbaşı, N. Fazıl, F. Bozbeyli ve S. Arif Emre gibi fikir ve siyaset meşhûrları tarafından, bilhassa AP aleyhinde propaganda yapılıyor ve ısrarla “Demirel’in mason olduğu” şeklinde iddialar ileri sürülüyor.

Bu iddialara tek tek verilen cevaplar elimizde. İstisnasız her defasında, bu iddialar tekzip ediliyor ve bunların siyasî maksatlı olduğu ifade edilerek, bunlara itibar edilmemesi gerektiği söyleniyor.

Cevap metinlerini, ihtiyaç duyulması halinde bilâhare yayınlamayı düşünüyoruz. Fakat, peşin hükümlü kimseleri inandırmanın, ikna etmenin neredeyse imkânsız olduğunu da biliyoruz. Hakikati gözlerinin içine soksanız, yine de kabul etmezler.

Bununla beraber, bizim için en kuvvetli ve en güvenilir referans, Üstad Bediüzzaman’ın İslâm köyü ve Demirel’in ailesi, akrabası hakkındaki ifade ve kanaatleridir.

İslâmköylü Hafız Ali (1898-1944), Bediüzzaman Hazretlerinin en hâlis, sâdık, fedakâr talebelerinden biri olup Üstadının yerinde vefat etmiştir.

Bu zât, aynı zamanda Süleyman Demirel’in dayı tarafı olup 1930’lu yıllarda ona Kur’ân’ı öğretmiş, Bediüzzaman’ı anlatmış ve Risâle-i Nur’daki iman hakikatlerini ders vermiştir. Gerisini Lâhika mektuplarından takip edelim.

Bediüzzaman: “Ben İslâm köyünü Nurs köyü gibi biliyorum; o hocalara da akrabam nazarıyla bakıyorum.” (Kastamonu Lâhikası, s. 155)

* * *

Hafız Ali: “Üstadım! Cenab-ı Hak ihsan ederse, dairemizin şakirdi Hâfız Yaşar, bu kışta bahara sebep olup, mütenevvi çiçekleri açmasına ...vesile olacağınıza şüphe yoktur.” (Barla Lâhikası, s. 88)

Bediüzzaman: “Hafız Ali’nin mektubunda yazdığı Ümmühan ve Şahide değerinde, burada Risâle-i Nur’a bütün kuvvetiyle çalışan çok hemşirelerimiz var.” (Kastamonu Lâhikası, s. 115)

İktibaslarda ismi zikredilen Ümmühan Hanım, S. Demirel’in annesi; Hafız Yaşar ise, onun eniştesidir.

* * *

Son bir not: Umum Nur Talebeleri, 1965-80 yılları arasında S. Demirel’in başında bulunduğu Adalet Partisini ittifakla desteklemiş ve onun iktidarda kalmasına yardımcı olmuşlardır. Bu açık gerçeğe, şimdiye kadar itiraz eden, yahut aksini iddia eden herhangi bir kimseye rastlamış değiliz.

***

Belgeler geçidi... Elimizdeki altı adet belgede, 1965’ten 1973’e kadar AP teşkilâtları tarafından merkeze iletilen “Demirel mason mudur?” şeklindeki soruların yazılı cevapları yer alıyor. İstisnasız hepsinde bu itham ve insat reddeliyor, ayrıca bu tür kasıtlı propagandalara itibar edilmemesi tavsiyesinde bulunuluyor.