"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bizi anlamakta zorluk çekenlere

M. Latif SALİHOĞLU
29 Aralık 2015, Salı
Yazılarımızı yeni okumaya başlayan, şöyle bir göz atan, yahut arasıra takip edenler tarafından, zaman zaman şu tarz serzenişlere muhatap oluyoruz:

Sizi anlamakta zorluk çekiyoruz. Arkadaş siz necisiniz? Allah aşkına, siz kimi tutuyorsunuz? 

Siz şunlardan yana mı, yoksa bunlardan yana mısınız? Siz falanı eleştiriyorsunuz; tamam, kabul. Ama, filanın hatalarını, çelişkilerini, zorbalıklarını niçin görmüyor, yahut görmezden geliyorsunuz?

* * *

Serzenişli cümlelerin içinde geçen “Şunlar-bunlar, falan-filan”ın içine şunlar dahil ediliyor: TC Devleti, mevcut hükûmet, Kemalizm, Türkçüler, Kürtçüler, AKP, HDP, PKK, Suriye, Rusya, İran, Mısır, vesâire...

Detaylara geçmeden, hemen başta ifade edelim ki: Kendimizi başkasına göre konumlandırmaya mecbur değiliz. Aynı şekilde, başkasının yapmış olduğu kategorik sınıflandırmaya kendimizi uydurmaya, yahut dahil etmeye de hiç ihtiyaç duymuyoruz.

Kezâ, herkese ve her hadiseye “Ya hep, ya hiç” gözü ve mantığıyla bakanlarla uzlaşmamız, müşterek hareket etmemiz söz konusu bile değil.

İsteriz ki, herkes kendisi gibi olsun. Herkes, kendi doğrularıyla yaşasın. Ve de, herkes birbirini doğru şekilde anlamaya çalışsın.

İşte, hem kavrama zaaflarına, hem de zihin bulandırma çabalarına mukabil, aşağıdaki spotlarla kendimizi basit ve sade bir lisânla anlatmaya, dolayısıyla herkesin nazarında anlaşılır kılmaya gayret edelim.

Böylelikle, inşaallah sis perdesi dağılır ve bulanıklık zail olup her şey berrak şekilde gözler önüne serilmiş olur. İşte başlıyoruz...

* * *

Kemalist devlet anlayışıyla, tâ başından beri uyumlu ve barışık değiliz. Fakat bu durum, devletle fiilî bir çatışmaya girmemizi gerektirmez. Fikrî mücadele ve muhalefetimizi meşrû zeminlerde yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Devletin birimleriyle, memurlarıyla, polis ve askeriyle karşı karşıya gelip çatışmak, aslında kendiyle çatışmaktır, dolayısıyla baltayı dizine vurmaktır. Zira, bu devletin içindekiler biziz ve tamamı bizim öz insanımızdır. Hata sistemde, rejim anlayışında. Mücadele de onunla olmalı; insanlarla, insanımızla değil.

* * *

Resmî devlet zihniyetine muhalif olmamız, hatta ondan çokça zarar görmemiz, bizim yıkıcı başka zorbalara, zalimlere, teröristlere taraf olmamızı, yahut yaptıklarını hoş karşılamamızı asla gerektirmez. Bir yanlışa bir diğer yanlışla mukabele edilmez, bir zulme bir başka zulüm ile karşılık verilmez.

* * *

Mevcut hükûmeti de eleştiriyoruz. Hatalarını açık bir dille ifade ediyoruz. Devletin kuvvetini, fikren ve siyaseten muhalif gördükleri kimselere karşı kullanmasını asla doğru bulmuyoruz.

Fakat, bütün bu muhalefet ve eleştirilere rağmen, iktidarın siyaset dışındaki yollarla yıpratılmasını, zaafa uğratılmasını, yahut devrilmeye çalışılmasını da asla doğru bulmayız... Hele hele, sırf hükûmetin işi zorlaşsın diye teröre veya haricî saldırılara zerrece musamaha göstermeyiz.

Bu noktada en ufak bir tereddüdü olanlara, 16. Lem’â’daki suâllerin cevabını dikkatle okumalarını tavsiye ederiz. Üstad Bediüzzaman, 1930’lardaki tek parti dönemindeki o ceberrut hükûmetin bile ecnebi entrikalarıyla, yahut haricî saldırılarla yıkılmasına asla tarafdar olmuyor, kesin bir dille bunları reddediyor.

Dolayısıyla, mevcut iktidarın iç ve dış politikadaki bâriz hatalarını görmemiz ve bunları tenkit etmemiz, siyasî iktidarın demokrasi dışı yollarla devrilmesini istediğimiz, yahut böyle şeylere taraf olacağımız anlamına gelmiyor.

* * *

PKK ve benzeri örgütlerin faaliyetlerini, terör saldırılarını şiddetle reddetmemiz, HDP ve benzeri siyasî cereyanların hatalarını eleştirmemiz, Kürt kardeşlerimizin temel hak ve hürriyetlerini görmezden gelmemizi gerektirmez. 

Düşünün ki, Nurşin (Güroymak) de dahil, ismi zorla değiştirilmiş daha binlerce il, ilçe, belde ve köyün hakkı-hukuku orta yerde duruyor.

Aynı şekilde, Anayasa’da ve hatta milletvekillerinin yemin metninde bile, kabul edilmesi mümkün olmayan haysiyet kırıcı metinler, ibareler ve kànun maddeleri aynen duruyor.

Terör var veya yok; olur veya olmaz; bu temel hakların, teröre hiç endekslenmeden mutlaka ve mutlaka sağlanması gerekir. 

Türk, Kürt, Arap... ayrımı yapılmaksızın, “Milliyetimiz bir vücuttur. Ruhu İslâmiyet, aklı Kur’ân ve imândır” hakikatinin, sonuna kadar takipçisi ve savunucusuyuz.

Fakat, bu savunma ve takibatın silâhla, şiddetle, terörle yapılmasına asla taraftar olmadığımız gibi, hak aramanın da yine müsbet hareket dairesinde ve meşrûiyet içinde kalarak sürdürülmesinden yanayız.

* * *

Türkiye’nin on-on beş yıldır sürdürmekte olduğu Irak, Suriye, Mısır politikalarını doğru, tutarlı ve istikametli bulmuyoruz.

Fakat, bu yöndeki eleştirilerimiz, bizi İsrail, İngiltere, ABD, Rusya, İran ve diğer ecnebilerin politik çizgisine taraf olmamızı gerektirmez.

Ortadoğu’da hükmeden kaosun asıl müsebbibi, ecnebilerin hırsları, bencilce menfaatleri ve İslâm âlemine sıkıntı vermek için oynadıkları satranç oyunlarıdır. 

Bizimkilerin zaafı, dolayısıyla etsik ve hataları ise, devlerle satranç oyunlarına aynı ustalıkla mukabele edememeleri; keza, prensipli hareket yerine, ekseriyetle şahsî ve hissî yaklaşımlarda bulunmalarıdır.

* * *

Muhtelif konulara dair bu ifadelerimiz, temenni ederiz ki, bizi anlamakta zorluk çekenlere önemli ölçüde yardımcı olur.

* * *

@salihoglulatif: Bediüzzaman Hazretleri, Türklerle Kürtlerin bin yıllık kardeşliğine zarar gelmemesi için, 1913’teki Bitlis (Şeyh Selim) Hadisesine destek vermez. 1918’deki Kürt-Teâli Cemiyetine yüz vermez. 1925’teki Şeyh Said Hadisesine taraf olmaz.

Özetle: O zât, İttihad-ı İslâma aykırı gördüğü menfî ve zararlı hiç bir cereyana tabi olmadığı gibi, taraftar da olmaz.

Okunma Sayısı: 3522
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • talebe

    29.12.2015 23:33:17

    Allah razı olsun.

  • kubilay

    29.12.2015 21:48:37

    kurtuluşu sadece siyasette görenrebi kardeşim!müslümanları birbirine düşüren, ergenekonu,balyozu,bçg'yi cezadan halas eden,ulusalcılarla aynı minvalde hareket eden,güneydoğuyu silah deposu ve savaş alanı haline getiren teröristlere 3 yıl boyunca müsamaha gösteren,eğitimi felç eden,ribayı meşrulaştıran,zinayı serbest bıraktıran,israili dost yapan,çevremizde dost bırakmayanların hatalarını söylemek hata mıdır yani.Kardeşim ben ak partiye oy verenlerdenim.Doğru yanlış her şeye kafa sallamak dostluk mudur sence?hani Koca Ömer(RA) ne diyordu."idare makamında olduğum sürede yanlış yaparsam ne yaparsınız?"sözüne" seni kılıcımızla yola getiririz" cevabı karşısında Allah'a şükrettiğine ne dersin rebi bey."herkes benim gibi düşünsün" tarzı totaliter rejimlerde var.

  • HÜSEYİN İLHAN

    29.12.2015 18:53:29

    rebi RUMUZLU KARDEŞİM,ŞAHSEN OYDA VERDİM,BAŞARILI ALANLARINDA DA TEBRİK EDİP akp LİLERİN İZAHTA ZORLUK ÇEKTİĞİNİ İFADE ETTİĞİMİ ÇEVREMDEKİLER ÇOOK İYİ BİLİRLER.fAKAAT akp NİN MÜNAFIKANE SİYASETİ ÖYLE HAL ALDIKİ ehli imanın arasındaki uhuvveti parçaladı,islam aleminde tahribatı arttırdı.Devlet içinde İSRAF,ADALETSİZLİK,YAĞMA-TALAN öyle hale geldiki çevremdeki insanlara İSLAM ve MÜSLÜMAN ı tarif etmek güçleşti.Kısaca AKP bugün hayır kısmı gösterilip ŞER olanı gizlenmektedir.HAVUZ MEDYA sının yaptığı tahribatı nasıl ve neyle tamir edeceksiniz.RABBİM YENİ ASYA ve YAZAR KARDEŞLERİMİZE GÜÇ-KUVVET VERSİN.HAK 'KI MÜDAFAADA SARSILMAZ KAL'A,AŞILMAZ SET,İSTİKAMET VE SEBATTA OLAN bir HATTI MÜDAFAADIR.

  • Latif Salihğlu

    29.12.2015 14:38:02

    Başta "rebi" rumuzlu okuyucumuz ile mevcut iktidarın hiç bir hizmetini görmediğimiz, bunları tebrik, takdir etmediğimizi iddia eden sair kimselerin dikkatine: Lütfen, aşağıda link'ini verdiğimiz 29 Ekim 2013 yazımızı okuyunuz. "Türkiye’nin başarısı: Marmaray" Link: http://www.yeniasya.com.tr/m-latif-salihoglu/turkiye-8217-nin-basarisi-marmaray_213323

  • Ali KANDİL

    29.12.2015 14:30:32

    Hükümetin sadece fenalıklarını yazdığımızı söyleyenlere...... Sual: Şimdi fenalığı da görüyoruz, iyiliği de görüyoruz. Meşrutiyetin âsârı hangisi, ötekisinin âsârı hangisidir? Cevap: Ne kadar iyilik var, meşrutiyetin ziyasındandır; ne kadar fenalık var, ya eski istibdadın zulmetinden, yahut meşrutiyet nâmıyla yeni bir istibdadın zulmündendir. Geri kaldı; ta tâziyeden sonra vedâ edip, pederini takip etsin. Fakat, emin olunuz, ziya galebe çalacaktır. (Münazarat)

  • bayram

    29.12.2015 12:00:00

    ben risalei nuru okuduğumda benliğimde imanımda ruhumda bir rahatlama ve suhulet hissediyorum ama sizi okuyunca kaygılarım içimdeki negatif duygular depreşiyor bunun sebebi herhalde ben değilim bak bu yazınızda içimde bir rahatlama oldu gerçekleri demekki böylede söyleyebilirmiş

  • rebi

    29.12.2015 11:49:14

    yazınız genel çerçeve olarak uygun gerekli hatta biraz geç kalmış bir izahat içermektedir. bende camiayı iyi bilmekle birlikte siyasi duruşunu bir türlü anlayamayanlardanım. siyset dışı gözüküp siyasi deseteği sadece demirele ve uzantılarına vermekle birlikte siyasetin içine asıl muhalefet yaparken giriyorsunuz. o kadar bariz ve keskin bir muhalefet anlayışınız varki doğal olarak başka bir taraflara destek olarak algılanıyor.sırf muhalefet olsun diye parelellerin algılarına taraf olup bayrak açabildiniz.aslında kimi desteklediğinizin bir önemi kalmadığı için kime muhalefet olduğunuz daha belirleyici oluyor.mesala yazınızda hükümet kısmında hatalarını yanlışlarını eleştirdiğinizden bahsettiniz doğal olarak ama doğrularınıda desteklediğinizden bahsetmemişsiniz. niye çünkü doğrusunun olmasını istemiyorsunuz.çünkü sizin kalıplarınıza uymayan bir hükümet olduğu için. tarafsızlık eğriye eğri ama doğruya da doğrudur olmalıdır.

  • Osman Yıldırım

    29.12.2015 10:33:13

    Latif bey yuruginize kaleminize saglik cok guzel ozetlemissiniz ancak bizi anlamayan bazilari yahu sizin disinizdeki nurcular sizin gibi dusunmuyor hatta ustadin hayattaki taleneleri bile buhukumetin icraatlarini begeniyor hatta bunu desteklemenin dinin geregi oldugunu söylüyorlar siz ise tam aksini yapiyorsunuz bunun hangisi dogrudur diye hayretlerini ifade ediyorlar soz konusu ustadin hayattaki talebeleri olunca kendimizi ifade etmek cok zorlasmaktadir. Birde son zamanlarda sizdemi paralelcisiniz sorularina muhatap olmakta ve bu sorularida cevaplamakta zorlandigimizi söyleyebiliriz selam ve saygilar....

  • Abdurrahman KOÇAK

    29.12.2015 09:44:22

    Allah razı olsun...Çok güzel özetlemişsiniz...Bu yazıda bahsedilenleri tüm İslami ve etnik gruplar uygulasaydı yaşanılan ve yaşanmakta olan sorunlar yaşanmayacaktı...

  • Garib Doğu

    29.12.2015 09:32:41

    Bu yazı değişik sahalardaki görüş ve düşüncelerimizi,herhangi yanlış bir anlamaya meydan vermeden mükemmel izah ediyor.Yazı görüşlerimize Tercüman olmuş.Yazarımızı tebrik ediyorum.Geçmişten bugüne fikir ve düşüncelerimiz incelendiğinde bu anlatılanlarla ne kadar uyumlu olduğumuz açıkça görülecektir.Siyasi ve içtima-i görüş ve düşüncelerimizde çelişki yoktur.Dün ne dediysek,bugün aynı şeyi söylüyoruz.Fikir ve düşünce alt yapısı,temel arguman ve çıkış noktaları,prensip ve kaideleri sağlam insanların hayatlarında zikzaklar kolay kolay olmaz.Bunlar tutarlıdırlar.Ellerinde olan hakikattır.Hakikat ise zaman ve zemine göre değişmez.Belki giydirilen libas değişebilir.Hakikatın ifade tarzında,uslubunda,sunuş biçiminde değişiklikler olabilir.Ama her hal-ü kârda hakikat bakidir.Zaman onu yıpratamaz,çürütemez.

  • kubilay

    29.12.2015 06:43:39

    herhalde bu cemaatimizi anlamayanlar mazinin karanlık derelerinde gaflet uykusuna dalmışlar olmalı.on yıllardır yazarıyla bütün cemaatiyle biz nur camiasındanız, biz bediüzzamının şakirtleriz,ictimaiyatta biz ahrarlardan yanayız, biz zaman ve zemin müsait olmadıkça müslümanlar kültür ve inanç bakımından belli bir olgunluğa gelmedikçe islam adına ortaya çıkmanın islam aleyhine olacağına ianananlardanız.Biz doğruyu destekleyen yanlışı ikaz edenlerdeniz.Daha saymaya lüzüm var mı acaba camiamızı anlamaları için safdillerin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı