"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

‘Aziz’ isminden nefret ediyorlar

M. Latif SALİHOĞLU
16 Kasım 2015, Pazartesi 11:59
Tarihî özelliklere sahip doğudaki iki büyük şehrimizin ismi, 1937 senesinin 15-17 Kasım günlerinde değiştirildi.

(Gariptir, Dersimli Seyyid Rıza ve yakınları da aynı günlerde Elazığ’da, bir gece karanlığında idam edildi. M. Kemal de bölgede.)

15 Kasım’da “Diyarbekir”in ismi Diyarbakır, “El-azîz”in ismi ise El-azık şeklinde değiştirildi. 

(El-azık ismi tutmadı; bilâhare hiçbir mânâsı olmayan "Elazığ"a dönüştürüldü. Öyle de kaldı.)

Aynı yılın 11-12 Ekim günlerinde, Türkiye’nin batısında yer alan bir başka “Aziz” beldemizin ismi değiştirilmişti.

O tarihlerde Aydın taraflarında bulunan M. Kemal ve beraberindekiler, 11 Ekim gününü İzmir-Aydın demiryolu üzerindeki Aziziye İstasyonunda geçirdi.

İşte, 1856’da Sultan Abdülaziz zamanında ve “Elaziz” şehri gibi yine o sultanın ismine ithafen kurulan, ayrıca “Türkiye’nin ilk istasyonu” olarak da bilinen Aziziye’nin ismi, tam da o günlerde değiştirildi. Yeni isim “Çamlık” oldu. Halen de öyle...

İsim değişikliğine dair bütün bu gelişmelerin yaşandığı yer ve zamanlar, yukarıda da belirttiğimiz gibi, bizzat M. Kemal’in de bilgisi ve onayı dahilinde olup, kendisi de o tarihlerde zaten ismi geçen yerlerde bulunuyordu.

Ne var ki, kendisi tek başına değildi. Beraberinde, siyasî iktidarın ve askerî makamların tepesinde bulunan devlet erkânı da vardı. Ayrıca, çok sinsice çalışan “Selanik Komitesi”nin devletin kilit noktalarında mevzilenmiş olan elemanları.

Selanik Komitesi işbaşında

M. Kemal ve İsmet Paşa’nın üzerinde, bu komitenin çok büyük etkisi vardı.

Esasında, demokrasiyi geciktiren, demokrasi denemelerini akamete uğratan ve yıllar sonra yapılan darbelerin şartlarını hazırlayan da, bu dehşetli komitedir.

(BİR İŞARET: “Bu kışta bana verilen elîm sıkıntıların bir sebebi: Selaniklilerin istibdad-ı mutlakları, serbest fırkalarla (çok partili sistemde) kırılmasına yardımım olmasın diye, beni herkesten tecrid ettiler.” (Bediüzzaman, Emirdağ Lâhikası, s. 134)

* * *

Aynı zamanda hemen tamamı “Dönme” olan Selanik Komitesi, büyük ve tarihî şehirler başta olmak üzere, hemen bütün yerleşim isimlerinin değiştirilmesinde aktif rol oynadı.

Onlar gerekli hazırlığı yapıyorlar, kurullara teklif ediyorlar, devletlûler de onları kırmayıp taleplerini yerine getiriyor.

İşte, asıl konumuz olan “Aziz” ile bağlantılı isimlerin değiştirilmesi de aynen öyle oldu.

Selanik Komitesinin adamları “Aziz” ismine karşı o derece kin ve nefretle doludurlar ki, bu ismi taşıyan devlet başkanı bile olsa, onu öldürtmekten çekinmeyecek kadar azgınlaşabiliyorlar.

Nitekim, aynı kin ve husûmeti her defasında ve özellikle Sultan Abdülaziz’e karşı kusmaktan geri durmadılar.

Önce, o Aziz Sultan’ı tahttan indirdiler. Ardından, intihar süsü vererek onu hunharca katlettiler.

Böylelikle, “dehşetli âhirzaman” fitnesinin en dehşetli fitillerini de ateşlemiş oldular.

(KUR’ÂN İŞARET EDİYOR: İbrahim Sûresi 1. âyette geçen “Azîzi’l-Hamîd” kelimeleri, bu dehşetli asra, Sultan Abdülaziz ve Sultan Abdülhamid devirlerine îma eder. Bkz: Birinci Şuâ, 28. âyet.)

Sabetay Sevi & Aziz Mehmet

Sabetaycılar ile Selanik Komitecilerinin “Aziz” isminden nefret etmelerinin asıl sebebi şudur:

İzmir’in Agorası’nda doğan Sabetay Sevi (1616-1676) isimli Yahudi, henüz 22 yaşında iken kendini insanlığın kurtarıcısı (bir nevi Mesih) olarak gördü ve bunu ilân etti.

Etrafında binlerce müridi vardı. Sonunda, Osmanlı’dan başlamak üzere bütün dünyayı ele geçirmek için harekete geçti.

Haliyle, giriştiği bu hareket, aynı zamanda devlete karşı bir isyan hareketiydi ve cezası da idamdı.

Yahudi Sevi, idamdan kurtulmak için, kerhen Müslüman olduğunu söyledi ve isim olarak da “Mehmet Aziz”i tercih ettiğini söyledi.

İşte, o tarihten sonra, Sevi’ye bağlı olanlar da yine kerhen “Türk ve Müslüman” görünmeye başladılar.

Üstelik bu sapık “dönmecilik” sayesinde, devletin bütün kademelerine girdiler, zamanla ilerleme sağladılar ve nihayet 1909’da Osmanlı Padişahını Selanik’e gönderip devletin idaresini ele geçirdiler.

Güçlerinin zirvesinde oldukları zamanlarda yaptıkları en önemli icraatlerden biri de, işte bu “Aziz”li isimleri değiştirmek oldu. En önemli sebep, pirleri olan Sevi’nin bu ismi kerhen kabul etmesi olarak biliniyor. 

Şüphesiz, onlardaki bu alerjinin başka sebepleri de olabilir..

Okunma Sayısı: 5263
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Garib Doğu

    16.11.2015 15:24:30

    Belki de izzet ve azameti İlahiyeye karşı oldukları için...Bu izzet ve azameti içlerine sindiremedikleri için...

  • Saban Konac

    16.11.2015 14:19:13

    Sayin Salihoglu, genelde siyasi mülahazalariniza katilmamakla beraber bu makalenizi begendim. Tebrik ediyorum.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı