"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Aşırı merhamet, maraz getirdi

M. Latif SALİHOĞLU
13 Mart 2017, Pazartesi
GÜNÜN TARİHİ 13 Mart 1430

Vaktiyle Bizans'tan Venediklilerin eline geçmiş olan Selânik, 13 Mart 1430’da Osmanlı kuvvetleri tarafından fethedildi.

Aynı Selânik, 1909’da Osmanlı’nın sonunu hazırlayan bir komitenin hareket noktası oldu: Selânik Dönmesi olarak da bilinen Sabetaist asker ve bürokratlar, Hareket Ordusu’nu burada teşkil ve organize ederek, Payitaht’ın üzerine gönderdi.

Hükümet darbesi yapan ve Padişahı deviren bu dehşetli komite, “Hall” ettikleri Halife-Sultan’ı Selânik’e gönderdiler; kendileri de onun yerine oturdular. Esasen, tâ bir asır evvel işgal ettikleri bu makamı halen de bütünüyle terk etmiş değiller.

Her ne ise, biz dönelim Selânik’in tarihteki mâcerasına.

* * *

Sultan II. Murad (S. Fatih'in babası) zamanında, 1430’larda bütünüyle Osmanlı hâkimiyetine giren Selânik, daha önceki tarihlerde de birkaç kez el değiştirdiği olmuştu.

1430'dan 1912'ye kadar kesintisiz tam tamına 482 sene Osmanlı'nın idaresi altında kalan Selânik şehri, Birinci Balkan Savaşı’nın ardından elden çıkmış oldu.

Bazı yönleriyle İstanbul'a benzeyen, tarihî ve stratejik bakımdan büyük öneme sahip olan Selânik, demografik dokusu itibariyle de daima dikkat çekici bir şehir olmuştur.

Burası 1912'den sonra ve hâlen Yunanlıların elinde bulunuyor.

Gel-gitli dönemler

Bir ara Osmanlı hükmü altına giren Selânik, Yıldırım Bayezid ile Timur arasında yaşanan Ankara Savaşı (1402) esnasında, tekrar elden çıkarak Bizans'ın kontrolü altına girdi.

Ancak, on yıl kadar sonra yeniden toparlanan Osmanlı devleti, Selânik'i geri almaya koyuldu.

Bu esnada, burayı koruyamayacağını anlayan Bizans İmparatoru, şehri imar ve inşa etmek şartıyla Venediklilere sattı... Sultan II. Murat, Anadolu Beylerbeyi Hamza Bey emrindeki Anadolu kuvvetlerini öncü olarak Selânik'e gönderdi. Şehrin önlerine gelen Hamza Bey, bir yandan kuşatma hazırlıkları yapmaya başlarken bir yandan da Venedik Valisi’ne şehrin teslim edilmesi için haber gönderdi. Vali ise, buna red cevabı verdi. Bunun üzerine Osmanlı topçuları şehri topla dövmeye başladı.

Çarpışma başladıktan sonra Venediklilerden donanma ve sair hususlarda yardım talebinde bulunan valinin talepleri bir türlü yerine getirilemedi. Sultan Murad ise, fırsattan istifade ile karargâhına gelerek kuşatmayı olabildiğince daralttı. Hemen ardından da şiddetli bir tahkimatla harekete geçilerek, şatonun bulunduğu kısımdan surlara yüklenildi.

Şehrin savunması giderek zayıfladı ve nihayet içeri giren Osmanlı askerleri kalenin kapısını da içten açmaya muvaffak oldu. Böylelikle, Selânik şehri kesin surette fethedilerek Osmanlı hâkimiyeti altına girdi.

Yahudi sığınmacılar Selânik’te

Balkanların en gözde şehirlerinden biri olan Selânik'teki demografik (etnik nüfus) yapı, 1500'lü yıllardan itibaren hızla değişmeye başladı.

Hıristiyan İspanyol hükümeti, kendi ülkesinde yaşayan Yahudilere karşı uyguladığı sert politikalar yüzünden, Yahudiler buradan göç etmeye mecbur kaldı. 

İspanyollar, Yahudileri vatandaşlıktan çıkartmadan, ülkeden çıkarmaya çalışıyordu. Ne var ki, hiçbir ülke Yahudileri kabul etmiyordu.

Sonunda Osmanlı Padişahı Sultan II. Bayezid, onlara acıdı ve göçe zorlanan Yahudi nüfusuna ülkesinin kapılarını açtı. 1492 yılına gelindiğinde, İspanya'dan Osmanlı ülkesine doğru büyük göç dalgaları başladı.

Onları iskân etmek, yerleştirmek için ise, Selânik şehri birinci adres olarak gösterilmişti. (Sonra İzmir)

İşte, bu tarihten sonra Selânik'i mesken tutan Yahudiler, zamanla bu şehrin en kalabalık etnik unsuru haline gelmiş oldular. Öyle ki, 1900'lü yıllara gelindiğinde, Yahudilerin buradaki nüfusu 100 bine kadar gelip dayandı.

Sonradan Sabetaycılık akımının lideri olacak olan Sabetay Sevi (1626-76) isimli şahıs, Yahudilerin İzmir koluna mensup bir ailenin çocuğudur. Sevi, son derece hareketli ve enerjik bir kimsedir. Sinagoglarda ders ve nasihatler verir. Zamanla kendisinde bir İlâhî güç vehmetmeye başlar. Hatta, 31 Mayıs 1665'te etrafındakiler onu Mesih, yani kurtarıcı dinî lider olarak ilân eder. O da bunu kabullenir ve son derece marjinal bir yola girer. Şöhreti çok geniş bir coğrafyaya yayılır. Derken, etrafında ona inanan kalabalık bir toplulukla birlikte günün birinde Osmanlı'nın başkenti İstanbul'a doğru yürüyüşe geçer.

Bu durumda, devlet haliyle tedbir alır ve Sevi'yi tutuklatır. Suçu ağırdır ve idam edilmesi kaçınılmazdır.

Sultan IV. Mehmet, mahkeme safahatını perde gerisinden takip eder. Sonunda Sevi'nin önüne iki tercih konulur: Ya idam edileceksin, ya da Müslümanlığı kabul ile kurtulabileceksin.

Sabetay Sevi de: "Bu can bu bedende olduğu müddetçe ben Müslümanım" der ve Aziz Mehmet Efendi ismini alır.

İşte, devletin bütün kademelerine sızarak 1900’lı yılların başında Osmanlı’yı yıkma planlarını yapan, Müslümanlık kisvesi altında gizli faaliyet yürüten ve neticede başarıya da ulaşan, özellikle bu kesime mensup olan Yahudilerdir.

Tarih, böylelikle “Aşırı merhamet, maraz getirir” hakikatine bir kez daha şahitlik etmiş oldu.

Okunma Sayısı: 4411
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali R. Yardimoglu

    13.3.2017 06:28:30

    ..gayetle dogru 1 tesbittir, hem Allah'imin 1 lutfu ki, belki 1. elden, taa eskiden, simdi de sinema gibi hayalimde tasdikle, hatta kendileri farkinda veya degil, --samimi Islam'i kabul edenleri tenzih ederek-- nacizane Zabetai Zev' in sahis ve fitnelerini ismen tanimisim..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı