Son dönemde tekrar yoğunlaşan “bedelli asker” talepleri üzerine, 24 yıl önce çıkan 18.11.93 tarihli yazımızdan bir bölümü paylaşalım:
Zorunlu askerlik tarihî tatbikatımıza aykırıdır: Çünkü Kemalistlerin beğenmediği Osmanlı, profesyonel ordu sistemini uyguluyordu. Yeniçeri, mükemmel bir profesyonel ordu modeliydi. Ayrıca, toprağın has-timar-zeamet taksimatı usulüyle, barış dönemlerinde ülkenin dört bir yanında ekonomiye katkıda bulunan, savaş halinde ise derhal mobilize edilebilecek durumda olan askerleri vardı Osmanlının. Bu sistemi bıraktık, şimdiki halimiz malûm.
Mevcut uygulama insan fıtratına aykırıdır: Çünkü durumunun ve şartlarının müsait olup olmadığına bakılmaksızın herkesi asker olmaya zorlamaktadır. Gençlerin, ev bark kurup iş ve meslek sahibi olmasına, kısa yoldan hayata atılmasına çok ciddî bir engel teşkil etmektedir. Askerlikte geçirilen sürenin ne işe yaradığı; bundan gerek ordunun, gerekse askerlik yapan kişinin ne kazanç sağladığı da tartışmalıdır. Pek çok kişinin askerlik dönemini “kayıp” saymasının sebepleri neler olabilir, hiç düşünüldü mü?
Zorunlu askerlik ülke gerçeklerine aykırıdır: Çünkü ilimde, kültürde, sanatta, ekonomide, iş hayatında fevkalâde değerli hizmetler verip ülkemizin her bakımdan kalkınmasına katkıda bulunabilecek pek çok kabiliyetin altın değerindeki vakitleri, ilgi ve kabiliyet alanlarının tamamen dışında bulunan bir meseleyle meşgul edilmekte, boşa harcanmaktadır. Ayrıca, terörün karşısına “acemi” askerlerle çıkmanın yanlışlığı ve özel eğitilmiş kuvvetlerle mücadele vermenin zarureti birçok defa ifade edildiği halde, şimdiki uygulamada ısrar etmenin mantığını anlamak zordur. Hem okuyup hem çalışarak hayatını sürdürürken işinden ve üniversiteden koparılıp zorla askere alınmış tecrübesiz gençleri terör çetelerinin karşısına çıkarmakla ne yapılmak isteniyor?
Zorunlu askerlik ekonomi mantığına aykırıdır: Çünkü savunma sistem ve mekanizmalarının modernleştirilmesine harcanması gereken çok büyük kaynaklar, gereksiz yere, ”Askerlik eğitimi veriliyor” görüntüsü altında heba edilmektedir.
Zorunlu askerlik çağın gelişmelerine aykırıdır: Bugün savunma teknolojisi baş döndürücü gelişmeler kaydetmektedir. Bilgisayarlı savaş sistemleri karşısında, İkinci Dünya Harbinden kalma, eskimiş, demode olmuş silah ve teçhizata dayalı bir “askerlik eğitimi” nin kime ne faydası olacaktır? (Ordu ve Demokrasi kitabımız, s. 14-5)
***
-“Bizim ona, onun bize ihtiyacı var” denilen İsrail küstahlıkta çizmeyi iyice aştı: Osmanlı geride kaldı. Kudüs Yahudi kenti ve öyle kalacak!
-One minute’den “lütfen”li “kınama”lara geçiş yapan iktidarın, İsrail’in azgınlık ve küstahlığına vereceği doğru dürüst bir karşılık yok mu?!
-“Aksa’ya sahip çıkmak iman meselesidir” diyenler, İsrail’le yaptıkları doğalgaz müzakerelerini ve diğer işbirliklerini ne zaman kesecekler?!