"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zor denklem

Kâzım GÜLEÇYÜZ
01 Temmuz 2015, Çarşamba
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun seçim sonuçlarını “Yüzde 40’a karşı yüzde 60 şeklinde yeni bir denge oluştu” diye yorumlayıp, yeni hükümeti muhalefetin kurması gerektiğini söylemesi tartışılıyor.

İktidar medyası “Yine hesap hatası yaptı, Meclise giren üç partiyi kast ediyorsa bunların oy oranı toplamı 60 değil, 54.5” diyor.

Öyle de olsa muhalefetin eskiye göre daha güçlü bir temsil oranına ulaştığı bir vakıa.

Ancak Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımı, üç partinin koalisyon konusunda ortak bir tavır ve politika geliştirmeleri halinde geçerli olur.

Oysa seçim sonrasında verdikleri mesajların bu yönde olduğunu söylemek hayli zor.

Her biri, diğerini kollayarak ve topu birbirine atarak ayrı telden çalıyor. Bir taraftan “AKP ile koalisyon kurmayız” derken, diğer taraftan el altından pazarlığı sürdürüyorlar.

Muhalefetin aynı koalisyonda buluşmasının en büyük engellerinden biri, MHP ve HDP’nin bir araya gelmesinin zorluğu, hattâ imkânsızlığı. Bahçeli yine “Biz terör örgütünün siyasî uzantısını yok sayıyoruz” diyor.

HDP ise seçimden sonra da PKK’nın silâh bırakması mevzuundaki inisiyatifin Öcalan’da olduğunu belirten açıklamalar yapıyor.

Seçimden hayli zaman önce AKP’nin askıya aldığı çözüm sürecindeki tıkanıklığın yeni dönemde de sürdürüleceği yönündeki işaretler giderek artarken, sürecin tamamen iptalini ön şart ve kırmızı çizgi olarak deklare eden MHP ile AKP arasında bu eksende bir ortak zeminin oluştuğu düşünülüyordu ki...

Bahçeli’nin 17-25 Aralık’a ve yolsuzluk dosyalarına vurgu yapıp Erdoğan’a “Versin Bilal’i, alsın iktidarı” çağrısında bulunması, işin rengini ve gidişatın seyrini tekrar değiştirdi.

Zira Erdoğan’ın en hassas olduğu konu bu.

Onun için, başlangıçta “İbre AKP-MHP koalisyonunu gösteriyor” deyip iki parti arasındaki bakanlık paylaşımı pazarlıklarına dair detayları yazacak kadar işi ileri götüren iktidar medyası, “erken seçim” demeye başladı.

İş dünyası “AKP-CHP” diyor, ama iki partinin de o havada olduğunu söylemek çok zor.

Seçimin çok öncesinden bu yana seslendirilen AKP-HDP ortaklığı mümkün mü? Özellikle AKP, bunun milliyetçi-muhafazakâr tabanda yol açacağı yeni kayıpları göze alır mı?

Velhasıl, neresinden bakılsa zor bir denklem ve bu partilerle gidilecek bir erken seçim işi daha da zorlaştırabilir.

* Bu yazıyı Demirel’in vefatından önce yazmıştık. Aradan iki hafta geçti. Partilerin Meclis Başkanı adaylarını açıklamaları ve seçim turlarının başlaması ile bakanlık pazarlıklarına dair, doğruluğu sahiplerinden menkul iddialar dışında değişen birşey var mı?

Okunma Sayısı: 3017
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Garib Doğu

    1.7.2015 13:02:47

    Bugünkü manzaranın,hali pürmelalimizin temel iki tane sebebini biliyorum. Bir-demokratların demokratlıktan sapmaları-iki-Nur Talebelerinin büyük oranda siyasi ve içtima-i istikameti kaybetmesidir.Diğer bütün sebepler birer bahaneden ibarettir.

  • Mehmet FIRAT

    1.7.2015 11:37:27

    Siyasetin aşırı kutuplaşmış hale gelmesi, AKP'nin de gerçek anlamda bir merkez/sağ, daha doğrusu Demokrat kitleyi temsil eden bir yapıda olmaması bugünkü zor denklemin en önemli sebebi. Hafızalar yoklanırsa AP ve DYP koalisyon konusunda böyle bir ''imkansıza ergi'' durumuna düşmemişlerdi. Bunun sebebi mevcut iktidarın 13 yıl boyunca sergilediği dışlayıcı/ötekileştirici politikaların yapılaması idi. her zaman yüz yüze gelecek ortam korundu Sadece bu çıkmaz bile merkez bir Demokrat partiye ihtiyacımızın ne kadar çok olduğunu gösteriyor. Mevcut durumda olmazları öne sürenler sorumluluktan kurtulamazlar. Hiç bir şey yapılamazsa ülkenin şiddetle ihtiyaç duyduğu; devlet kurumlarının tarafsızlığını sağlayacak, hukuk garabetlerini düzeltecek ve bürokratların emir kulu pozisyonundan çıkaracak, iç güvenlik gibi vatandaşı en demokratik haklarından uzak tutan yasaları düzeltecek asgari düzenlemeleri yapacak bir çözüm sağlayıp seçime öyle gitmeyi düşünmeliler.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı