"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Zeytin Dalı”

Kâzım GÜLEÇYÜZ
23 Ocak 2018, Salı
Afrin operasyonu da, eşzamanlı olarak camilerde Fetih ve Fil Sûreleri okunup zafer duaları yapılması da tartışılıyor.

Kahraman ordularımızı karada, denizde, havada mansur ve muzaffer eylemesi için Allah’a dua edilmesi asırlardır devam eden bir gelenek olarak benimsenmişken bu defa bu tartışma niye çıktı?

Bunun bir sebebi bazı camilerdeki Afrin dualarında yapılan Bedir savaşı benzetmeleri ve “İslamın son ordusu” söylemleri gibi, konunun bağlamını ve maksadı bir hayli aşan mübalâğalı ifadeler olsa gerek.

Afrin harekâtını İslam ve Müslümanlar için hayat-memat meselesi gibi gösterip böyle benzetmelere konu etmek doğru mu? 

“Zeytin Dalı” operasyonu hem niteliği, hem zamanlaması açısından içe ve dışa yönelik siyasî boyutlarıyla da tartışılan bir konu. Cevap bekleyen birçok soru ve endişeleri davet eden pek çok belirsizlik var.

Suriye’deki iç savaşı bitirmeye yönelik Astana ve Soçi süreçlerinde ümit verici gelişmeler kaydedilmişken böyle bir harekâtın gündeme getirilme sebebi ne olabilir?

Cerablus ve Fırat Kalkanı harekâtında gerekçe, sınır il ve ilçelerimize mermi yağdıran IŞİD tehdidinin safdışı edilmesiydi.

Şimdi Zeytin Dalı operasyonu, “Bertaraf edildi” denilen IŞİD’le birlikte YPG’nin de dahil olduğu terörist yapılanmaların dağıtılması gerekçesiyle gündeme getiriliyor.

Ama izaha muhtaç noktalar var.

Bunca zamandır Kuzey Suriye’deki Kürtlerle niye sağlıklı bir diyalog kurulamayıp meydanın YPG’ye bırakıldığı ve reel karşılığının ne olduğu meçhul ÖSO’ya verilen desteğin niçin Kürtleri de kapsamadığı bunlardan.

“Yok, kan dökülmesin, yok şu, falan filan... Burada şehadet de olur, gazi de olur, kan da olur” söylemleriyle ifade edilen tavır ve yaklaşım başlı başına bir endişe kaynağı.

Beraberindeki “Afrin harekâtı, ‘OHAL kalksın’ kampanyalarını söndürür, ‘Normalleşelim’ çağrılarını dondurur” yorumları da.

Keza içerideki hukuk ihlallerinin dayanılmaz boyutlara ulaştığı ve OHAL’in bir kez daha uzatılmasıyla iç gerilimin daha da tırmandırıldığı bir ortamda gündemin Afrin harekâtıyla “dış tehdid”e kaydırılması da.

Bütün bunlar bir tarafa, duamız operasyona katılan askerlerimizin tek bir kayıp vermeden dönmeleri ve harekât sonrasında “Bölgedeki teröristler, içlerine karıştı” denilen sivil halkın da zarar görmemesi. Ve sağduyunun, huzurun, barışın kazanması.

Okunma Sayısı: 9288
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gündüz Alp-3

    23.1.2018 15:51:26

    Bir yanda sınır ötesinde bile "terörle mücadele" ettiğini söyleyen beri tarafta "Barış istiyoruz!" yahut" Savaşa hayır!" diyenleri terörist olmak veya teröre destek vermekle suçlayıp cezalandıran bir iktidar. Bu ikircikli ve tutarsız politikalarla ne dahilde ne hariçte olumlu neticelerin alınması kısa ve orta vadede mümkün görünmemektedir. Zaten 1,5 yılı geride bırakan antidemokratik OHAL ile dahilde toplumsal barış, adalet ve huzur kaçmış durumda iken; ülkeye maddi-manevi yeni külfetler yükleyen politikalar takip etmek siyasete hizmet etse de ekonomik ve sosyal hayatımıza olumlu anlamda katkısı, yok denecek kadar az olacaktır. Afrin'deki terör ülkemizi ne kadar tehdit ediyorsa dahilde bozulan toplumsal huzur, barış ve adalet de ülkemizin geleceğini o kadar tehdit ediyor. Afrin'i terörist unsurlardan temizlerken, ülkemizi de başta OHAL olmak üzere bütün antidemokratik unsurlardan temizlemek doğru ve tutarlı olan politika değil midir?

  • halil

    23.1.2018 14:42:13

    Bir ülkenin sınırdışı askeri harekatı hakkında serbestçe değerlendirme yapılmasını bir kenara bırakın, fayda-maliyet analizinin dahi yapılamaması ne kadar acı....!!!

  • Gündüz Alp-2

    23.1.2018 14:09:08

    Kamuoyunun dikkati Afrin'e çevrilerek, esas içerideki hukuksuz operasyonlar unutulmamalıdır. Hukukun üstünlüğünde geldiğimiz son nokta,AB'nin de dediği gibi "Hukuk erozyonu"dur. Yüksek Yargının, kesin ve bağlayıcı olan kararını bile kaale almayan, keyfilik ve hukuksuzlukta direnen bir yargı. İç hukuk yolu olarak vatandaşın gittiği AYM'nin kararı da tanınmayacak ise AYM'nin varlığı ve bağlayıcı olan kararının anlamı nedir? AİHM'den de aynı "hak ihlali" karar çıktığı vakit yargımız onu da mı tanımayacak? Bu nasıl hak, hukuk ve adalet anlayışı ve uygulamasıdır? Şu halimizle hür, medeni ve demokrat dünyada yer almak mümkün mü? Ekonomi gibi siyaset de "rant merkezli" hale getirilmiştir. İçteki ve dıştaki yüksek gerilimli politikalarla iktidarın ömrünü uzatmak, gündemde olan tekçi rejimi kolayca tesis etmek, OHAL'in uzatılmasını kolaylaştırmak gibi iktidara yönelik getirisi olsa da millet ve ülke adına hiç kazancı olmayan tam aksine maddi- manevi faturası ağır olan süreçlerdir.

  • Gündüz Alp

    23.1.2018 13:42:47

    Sayın Güleçyüz, biliyoruz ki Zeytin Dalı savaşın değil barışın simgesidir. Siyasal İslâmcı iktidarın genelde dış siyaseti özelde de Suriye politikası -ki kendilerinin de dediği gibi- baştan pek çok yanlışları ihtiva etmekle, birikerek bugünkü durumu netice vermiştir. Duamız bu operasyonunun hem bizim hem Suriye halkı için barışı netice verecek şekilde sonuçlanmasıdır. Dediğiniz gibi -bilhassa Suriye meselesinde - aydınlanması gereken o kadar çok noktalar var ki. Dost ve müttefik değiştirerek ve ÖSO gibi harekat sonrasında bölgede kalıcı olup olmayacağı, bağımsız olarak barış ve huzuru devam ettireceği, yerel halk ile ciddi ve samimi bir diyalog kuracağı, uluslararası müzakere, diyalog vesair konularda ne yapacağı meçhul bir oluşuma bel bağlamak tutarlı bir dış politika gibi görünmemektedir. Ki böyle bir oluşumun Suriye'de mevcut Baas rejimi ile daha sonra anlaşması da akıldan, mantıktan uzak tutulmamalıdır. Zira bölgede herkes "menfaat" üzerine plan yapmakta ve öyle hareket etmektedir.

  • Necati

    23.1.2018 05:19:43

    Tebrikler doğru teşhis. Ic siyasi menfaat uğruna yapılıyorsa bu operasyon yazıklar olsun. Maddi kılınç kılıfına girmiştir zamanın cihadî manevidir. Diplomasi ve fikirle barişı savunmak varken. Kandan ve savaştan fayda beklemek tam bir basiretsizliktir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı