Atatürk tarihe mal olmuş bir kişilik. Siyasî ve askerî dehasıyla bir döneme damgasını vurmuş. Millî mücadele zaferle sonuçlanıncaya kadar milletin baş tacı olmuş; ama zafer sonrasındaki icraatı ile dindar milletimizi rencide etmiş.
Şu bir vakıa ki, Atatürk’e objektif bir gözle bakıldığında, ortada bir “deha”nın söz konusu olduğu açık. Bunu Bediüzzaman da söylüyor. Ama deha tek başına bir değer ifade etmez. Önemli olan hadise, bu dehanın hangi istikamette ve ne şekilde kullanıldığı. Gelin, bu istikameti, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in geçmiş yıllardaki bazı değerlendirmelerine bakarak, birlikte tayin etmeye çalışalım.
Demirel, cumhuriyet sonrasında dine karşı takınılan tavrı yorumlarken şöyle demişti:
“Bilhassa cumhuriyetin ilk günlerinde, 1920’lerde, Bolşevik isyanının da başarıya ulaşması sonucunda, değişik fikir cereyanları, dini, ilerlemenin bir bağı, geri kalmanın da sebebi saymış; açıkçası, din düşmanlığı, dinsizlik, ilerlemenin şartı sayılmıştır. Bu, Türkiye’de milletle devleti birbirine küstürmüştür. 1920’ler sonrasının devleti, millet için değildir. O günlerde millet, devlet içindir.” (İslam Demokrasi Laiklik, s. 61.)
O günlerde dine karşı yürütülen baskı politikasının başında Atatürk vardı. Demirel’e bunu hatırlattığımızda da şu cevabı almıştık:
“Netice itibarıyla, 1930’lardaki durum bugün yok. Doğru olsaydı devam ederdi. Her zaman tekrar etmekten haz duyarım: Millet, inkılâp vs diye dini üzerine baskı getirildiğini görünce, devlete küsmüştür. Türk milleti, Yunan istilâsına karşı aktif mukavemet olarak İstiklâl Savaşı tepkisini gösterdikten sonra, zaferin akabinde kendi devletinin ‘Modernleştiriyoruz’ diye din üzerinde getirdiği baskılara da pasif mukavemetle tepki göstermiştir. Çok şayan-ı dikkattir. Çok büyük mukavemet göstermiş, küsmüştür devletine. Onun içindir ki, o gibi şeyler yürümemiş, bir yerde kalmıştır.” (age, s. 197-8)
Müflis Proje Kemalizm, s. 9-11
(Yarın devam edelim.)
“Tefsir yazdıran, şehitlere mevlid okutan Atatürk’ü dindarlardan soyutlamak isteyenlerin çabaları nafiledir” diyen BB’a: O tefsirin Karabekir’e ifşa edilen yazdırılış maksadından, Türkçe “ezan”dan, ibadet dilini de bozma projelerinden, Ayasofya’dan, Kur’an yasaklarından ne haber?
İzmir’deki İttihad programı ve gençlerle buluşma - YENİ ASYA http://www.yeniasya.com.tr/video/izmir-deki-ittihad-programi-ve-genclerle-bulusma_446506