"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Yenikapı ruhu”na ters uygulamalar

Kâzım GÜLEÇYÜZ
05 Ekim 2016, Çarşamba
Saray-iktidar cenahının 15 Temmuz’dan önce seslendirmeye başladığı “Dışarıda olduğu gibi içeride de dostlukları arttıracağız” söylemi, kalkışma sonrasında partiler arasında oluşan “darbeye karşı ortak tavır” ekseninde gelişerek sürerken, HDP’yi dışlayan Yenikapı mitinginde yeni bir boyut kazandı.

Orada sergilenen “birlik-beraberlik” tablosunu ifade için her fırsatta “Yenikapı ruhu“na atıf yapılır oldu. Bilhassa iktidar kanadı sürekli bu “ruh”u vurguladı.

Farklı siyasî görüşlerin darbe ve terör tehdidine karşı ortaya koyduğu birliktelik ve dayanışma, elbette özlenen bir tavırdı. Ve bu tavır OHAL ilanı ile, hemen ardından çıkarılan ilk KHK’da da devam etti.

Ama sonrasında işin rengi hızla değişmeye başladı. Bilhassa müteakip KHK’larla yapılan ve on binlerce insanı sorgusuz sualsiz memuriyetten çıkaran tasfiyeler, eşzamanlı olarak her kesimde gerçekleştirilen gözaltı ve tutuklamalar, bu mutabakat havasının dağılmasına yol açtı.

Başından itibaren iktidarın verdiği “İntikam hissiyle hareket etmeyeceğiz, âdil olacağız, kılı kırk yaracağız, kurunun yanında yaşın da yanmasına izin vermeyeceğiz” gibi sözlerin tutul(a)mayıp havada kaldığını düşündüren bir tablonun ortaya çıkması vicdanları harekete geçirdi.

Mağduriyet iddialarının on binlerce kişiyi doğrudan, 1 milyonu bulan insanı da dolaylı olarak kapsayan listelere konu olması, bir yerden sonra iktidarı da meseleye bu açıdan bakmaya mecbur etti.

Mağdurlar için başvuru merkezleri oluşturuldu ve buralara yoğun müracaatlar oldu. Çoğu insan pek fazla ümit bağlamadan da olsa dilekçe verdi. Nitekim iktidardan sâdır olan “Mağduriyet konusu kasıtlı olarak abartılıyor, bunu yapan da yine ‘FETÖ’cüler. Şikâyeti incelenip haklı bulunanların oranı binde bir bile değil” mesajları bu güvensizliğin haksız olmadığını çok kısa sürede ortaya koydu.

Gelinen noktada ise hükümet “mağduriyet edebiyatı”ndan dem vurup, milletin bunu asla hoş  görmeyeceğini söylüyor.

Ama milletin nabzı hiç de öyle atmıyor.

“Yenikapı ruhu”na ters haksız uygulamaların doğurduğu rahatsızlık büyüyor.

BB: “Kısa sürede bu anlamsız gündemden ülkeyi çıkarmak görevimiz.” Peki, OHAL’i uzatıp her gün yeni mağduriyetler üreterek nasıl olacak bu?

Risale-i Nur’dan Hayat Prensipleri: Belâların önünü hizmetle keselim - YENİ ASYA http://www.yeniasya.com.tr/video/risale-i-nur-dan-hayat-prensipleri-belalarin-onunu-hizmetle-keselim_411586 … @yeniasya aracılığıyla

Okunma Sayısı: 4201
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Raşit Duran

    5.10.2016 21:48:59

    Mağdur söylemleri ile iktidara gelenler ne acıdır ki 15 Temmuz darbe girişimine Allahın lütfu deyip binler mağduriyete sebep olmuşlardır. AYM başkanı bile OHAL hukuksuzluk hali değildir, diyor.Bir daha darbe ve OHAL yaşamamanın çaresi temel hak ve hürriyetleri yok etmek değildir.

  • Fatıma

    5.10.2016 16:36:17

    Darbe girişiminden sonra daha da kenetlenmemiz gerekirken neden kutuplaşmaya başladık? Toplum içerisinde büyük bir güvensizlik,kaygı ve vehim var. Demek ki bir yerlerde yanlış giden bir şeyler var fakat insanların zihinleri dondurulmuş gibi hiçbir şey düşünemiyorlar ya da düşündürmüyorlar.

  • İMDAT SU

    5.10.2016 11:29:20

    Sayın Hocam keşke sizin gibi sözüm ona İslami oluşum müntesip/liderleri konumunda olanların da HAKKI savunabilme cesaretini gösterebilseler. Sonuçta, mütedeyyin bir halk var ve olayları mütedeyyin olan aydınlardan dinler. Bu Aydınlar HAKKIn yanında olmazlarsa istenildiği kadar ayet ve hadislerden delil getir halkın yanında bir geçerliliği yok(tabi bu içler acısı bir durum). Neden: Çünkü sözüm ona mütedeyyin yazarlar-çizerler-kalemşörler... sizin gibi HAKKIN/HAKLININ yanında olmadıkları için.

  • Murat

    5.10.2016 10:49:20

    Her yazınızı ayrı bir seviyorum. Bu kadar ince eleyip mazlum insanların seslerini duyurabildiğiniz için sağ olun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı