2017 Türkiye’sinde 30’lu yılların şeflik modeli örnek gösterilerek “Birinci ve ikinci cumhurbaşkanları da partiliydi” söylemleriyle gündeme getirilip öyle savunulan sistemin, 46 seçimini hatırlatan yöntemlerle sandıktan çıkarılıp yürürlüğe konulmasından sonra verilen mesajlar da karışık ve çelişkili.
Bir taraftan yeni bir atılım döneminden dem vurulup demokrasi, değişim ve reform sloganları seslendirilirken, diğer taraftan “OHAL kalkmayacak” deniliyor.
OHAL hukukunun dahi göz göre göre hiçe sayıldığı keyfî uygulamalarla hukuk devleti kriterleri noktasında çok gerilere götürüldüğümüz halde, işin bu tarafı örtülmeye ve gözlerden kaçırılmaya çalışılıyor.
Aynı şey demokraside de söz konusu.
“Orta demokrasi tuzağına düşmeyeceğiz” deniliyor, ama demokrasimiz bırakın “orta” seviyede kalmayı, onun bile çok gerisinde bir yere sürüklenmiş durumda.
Çağdaş demokrasilerin en temel kurallarından biri olan kuvvetler ayrılığı ilkesinin berhava edildiği; yasama ve yargının yürütmeye hakim olan tek adama bağlandığı bir sistemle demokrasi olur mu?
Peki, gençlere verilen “Darbe değil, devrim ve reform yapacaksınız” mesajına ne demeli? Darbecilerin işi olan devrimin demokraside ne işi olabilir? Devrimle reformu bir göstermek de kafa karışıklığının bir başka tezahürü değil mi?
Demokraside asıl olan devrim değil, tedricî tekâmüle dayalı bir değişim iken ve bu süreç birbirini tamamlayıp geliştiren reformlarla hayata geçirilirken, tepeden inmeci zihniyetin aracı ve argümanı olan devrimi telaffuz etmenin mantığı ne?
Bir diğer çelişki, bir yandan OHAL’ın kalkmayacağı tekrarlanır ve “İhraçlar mecburiyetten” tevilleri seslendirilirken, diğer yandan “Kimse ötekileştirilme kaygısına kapılmasın” güvencesi verilmesi.
Gerçekten ötekileştirme yok ise ve 80 milyonun tamamı kucaklanıyorsa, sorgusuz sualsiz ihraç edilen ve gözaltına alınıp tutuklanan on binlere yapılan ne?
Bu yapılanlar ortada iken, Türkiye’nin “hukuk devleti ilkesine bağlılıkta dünyada benzeri olmayan bir örnek” olarak gösterilmesi ise tüm bunlara tüy dikiyor!
***
Ramazan’a sayılı günler kaldı. İftira ile tutuklanan masumların ve dışarıdaki ailelerinin iftar ve sahurları da zehir edilmesin...
Partili Cumhurbaşkanı dönemi... - http://www.yeniasya.com.tr/video/partili-cumhurbaskani-donemi_432894
İttihad Yayınlarının, bir dönem beraber hizmet ettiğimiz Genel Müdürü Mesut Zeybek’e Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına sabır dilerim.