"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yargıtay ve Maliye’de 28 Şubat refleksleri

Kâzım GÜLEÇYÜZ
28 Şubat 2015, Cumartesi
Devletteki onca israfa göz yumarken 3400 lirayı vermemek için böylesine direten bu tavır herhalde Hazine avukatının kişisel duruşu olarak görülemez.

Kutlular adına açtığımız davada Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi, “1423 lira 40 kuruş maddî ve 2000 lira manevî tazminat ödensin” kararını “Kanuna uygun yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen kişiler, maddî ve manevî her türlü zararlarını devletten isteyebilirler” diyen CMK’nun 141/1-e maddesine dayandırmıştı.

Ama Yargıtay 12. Ceza Dairesi, aynı maddenin başka bir fıkrasına dayandırdığı çok tuhaf bir gerekçeyle bu kararı bozdu.

Bozma kararının, Yargıtay ve Danıştay üyelikleri için HSYK’da yapılan seçimin sonuçlandığı günün hemen ertesinde verilmesi de hayli dikkat çekici ve manidardı.

Bilindiği gibi, Doğu Perinçek o seçim sonuçlarından duyduğu sevinç ve memnuniyeti “Cumhuriyet yargıçları kazandı; Mahmut Esat Bozkurt’un hâkim ve savcıları seçildi” şeklindeki sözleriyle dile getirmişti.

12. Ceza Dairesinin adeta buram buram 28 Şubat kokan kararı, yüksek yargıdaki “yeni” iklim ve atmosferin buna göre şekillendiğinin  ilk işareti olarak görülebilir mi?

Temennî edelim ki öyle olmasın, ama durumun pek iç açıcı olmadığı meydanda.

Peki, bu davada Hazine adına ortaya konulan tavra ne demeli? Kutlular’a 28 Şubat zihniyetiyle hâlâ “suçlu” gözüyle bakan ve 3423.40 TL gibi sembolik bir tazminatı dahi ödememek için ısrar eden bir tavır ve yaklaşımı nasıl değerlendirmek gerekiyor?

Devletteki onca israfa göz yumarken 3400 lirayı vermemek için böylesine direten bu tavır herhalde Hazine avukatının kişisel duruşu olarak görülemez. Avukat, aldığı talimata göre hareket ediyor olmalı.

Peki, bu talimatı kim veriyor? Maliye Bakanı mı, Hazine Müsteşarı mı, daha alt kademelerdeki üst düzey bürokratlar mı?

Ne olursa olsun, açıklığa kavuşturulup üzerine gidilmesi gereken garip bir durumla karşıya olduğumuz son derece aşikâr.

Maliye ve Hazine bürokrasisi 28 Şubat zihniyetinin hâkimiyetine mi geçti; yoksa zaten öyleydi de, Ergenekon ve Balyoz tahliyeleriyle beraber 28 Şubat davasının da iyice tavsadığı ve iktidarın “paralel” heyulâsına karşı Ergenekoncularla sıkı bir ittifak kurduğu süreçte gerçek kimliklerini bu şekilde şimdi mi açığa vurmaya başladılar?

Acaba Maliye Bakanı ne diyor bu işe?

* Geçen ayki Hatay ziyaretimizde, muhterem Nureddin Çağlar’ın muhtereme eşi Nahide Çağlar Hanımla da ayak üstü görüşmüştük. Vefat haberini teessürle aldık. Allah rahmet eylesin. Mekânı Cennet olsun. Ailesine sabır diliyorum.

Okunma Sayısı: 2462
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • garip talebe

    28.2.2015 07:43:59

    Bu siyasal islamcilar Ustadin Siyasetin şerrinden Allah'a siginmasinin yegane gostergesi.Eninde sonunda bu vahim hatalari kendilerini vuracak ondan sonra olan millete olacak her zamanki gibi..Gecmiste militanlara af cikarirlarkende boyleydi,28 subat'tada boyle,simdi de boyle.degisen bisey yok.Degisen sapla samani ayiramayan Nurcularimiz.Kemalistlerle kol kola ilerlediklerinin farkinde bile degiller.

  • Hüseyin İLHAN

    28.2.2015 05:40:09

    Ergenekon,Balyoz Darbeleri için ilk yapılan operasyonlarda zamanın başbakanının kullandığı dil,duyduğu iftihar ve sarfettiği sözlerle sonradan bu darbecilerin salıverilmesi ile 19*0 derece tornistan dönüşleri şunu göstermiştir.DİN İSTİSMARCISI siyasetçilerin yedisinde ne ise yetmişinde de o olduklarıdır.Bunlar israfçıdır,haramidir,hırsızın hamisi,yolsuzun efendisi,AMA mağdurlar için ise FATİHİ,HARAMSARAY ve MÜSRİFLİKLERİNİN ZİRVESİDİRLER.Öyle HZ.ÖMER RAH.adaletini dillerinde söylemekle değil bizzay yaşayarak ve yaşatarak yapmaları ise namümkündür.

  • oğuzhan gözüpek

    28.2.2015 00:59:48

    Genel konuşacağım.Kur'ana ne zaman el atsam,önceki kavimlerin ibret dolu tarihi üzerinde tefekkür ederim.Özellikle de İsrail Oğullarının.Allah ın cc verdiği bunca nimete rağmen nankörlüklerinin Gazabı İlahiyi celp ettiği ve 2600 yıl Hürriyetten yoksun ve 2000 yıldır da zelil bir şekilde sürgün yaşadıkları üzerinde.Arap ve Türk Tarihi de böyledir.İslama ve Müslüman kavimlere haksız ihanet eden,nankörlük yapan coğrafya ve toplulukların huzur bulmadı, imthanlarının çok zorlu geçtiği halen canlı şahidimizdir.Irak,filistin,suriye,ukrayna,balkan lar buna misaldir.Üstadımız çağımızın harikalar çağı olduğunu geçmişte yavaş seyreden hadiselerin günümüzde çok hızlı seyredeceğini vurgulamaktadır.Şahsen çok Ümitvarım.Harikalar çağında Harika ani değişiklikleri Muradı İlahiden bekleyebiliriz.Müsterih Olunuz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı