Yargının Bylock kumpası üzerinden içine sokulduğu çıkmazın ne kadar çetrefilli ve derin olduğunu, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin konuyla ilgili en son kararında bir defa daha görmüş olduk.
Söz konusu daire daha önce aldığı ve Bylock’u örgüt üyeliğine delil kabul eden kararında, bunu “suçlamanın hiçbir tereddüde yer bırakmayacak teknik verilerle tesbiti ve ispatı” şartına bağlamıştı. (Kararı 5.10.17 tarihli yazımızda değerlendirmiştik.)
16. Ceza Dairesi konuyla ilgili olarak aldığı yeni kararında, Antalya’da görülen bir davada Bylock’un yalnızca telefona yüklenmiş olmasını delil kabul ederek sanığı mahkûm eden mahkeme kararını bozdu. Bozma gerekçesi olarak, programın nasıl ve ne kadar sıklıkla kullanıldığının ve mesaj içeriklerinin de araştırılması gerektiğini vurguladı.
Bu gerekçe, bizim de başından beri ifade edegeldiğimiz yaklaşımın bir ifadesiydi.
Kişiyi mahkûm etmek için sadece programın varlığı yetmezdi; darbe tertibi ve terör eyleminde rol aldığını gösteren mesaj alışverişleri de yapmış olmalıydı ki, mahkûm edilebilsin.
Bunu görmek için hukukçu olmaya bile gerek yok. Sağduyu ve vicdanın gereği bu.
16. Ceza Dairesinin geç de olsa bu noktaya gelmesi olumlu. Ama hakkındaki mahkûmiyet kararını haklı bir gerekçeyle bozduğu sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetmesi için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Hâlâ tahliye demeyip tutukluluğa devamda ısrar niye?
Kararda yapılması gerektiği belirtilen araştırmaların ne zaman sonuçlanacağı belli değilken, devletteki yazışmaların hantallığı da biliniyor ve birçok davada görülüyorken, bunun ceremesini yine sanığa çektirmenin izahı ne?
Tutuksuz yargılamak çok mu zor?!!
Yaşanan süreçteki mağduriyetlerin en önemli sebeplerinden biri, hattâ birincisi delilsiz ve uzun tutukluluklar. Masumlar hakkında tam bir yargısız infaza dönüşen bu tutuklamaların masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı başta olmak üzere en temel kriterleri ihlâl ettiği hâlâ görülmüyor mu?
Ne yazık ki bu noktada Yargıtay’ın da, AYM’nin de sergilediği inanılmaz duyarsızlık, nice masumların hukukunun payimal olmasına sebebiyet veriyor. Ve sorumlularının vebalini daha da katmerleyerek arttırıyor.
Hiçbir delil olmadan masumları teröristlikle suçlayıp zindanlarda süründür; hak ve özgürlüklerini gasp et; lekelenmeme haklarını çiğne; tutuksuz yargılamayı dahi çok gör; mahkûmiyet kararı olmadan yargısız infaz yap; sonra hukuk devletinden dem vur; oh ne âlâ memleket!!
Üstadın mektubu ışığında İran’da yaşananlar - YENİ ASYA http://www.yeniasya.com.tr/video/ustad-in-mektubu-isiginda-iran-da-yasananlar_450196