Risale-i Nur basımına konulan keyfî bandrol engelinin ilk safahatında, Üstadın bazı talebeleri adına açılan bir hak sahipliği davasından söz ediliyor, ama bu davaya dair bilgiler sır gibi saklanıyordu.
Bandrol keyfîliğini başlatan Kültür Bakanlığı davanın kim tarafından hangi mahkemede açıldığı konusundaki soruları cevapsız bırakıyor; hattâ nesebî vârislerden Seyda Ünlükul’un bilgi talebine dahi duyarsız kalıyordu.
Bunun üzerine Yeni Asya olarak, sırf Bakanlığı cevap vermeye mecbur bırakmak için, Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesine dava açmak zorunda kaldık. Bakanlığın bize ve Ünlükul’a bilgi vermeme tavrını, resmî yazıyla aynı talebi iletecek mahkemeye karşı da sürdüremeyeceğini düşünerek bu davayı açtık.
Ama Bakanlık oraya vereceği cevabı da epeyce bekletti ve ancak Yeni Asya’nın “Mahkemeyi de dinlemiyorlar” manşetiyle konuyu gündeme taşımasından sonra cevap yazdı.
Bu cevapta, Said Özdemir, Ahmet Aytimur ve Hüsnü Bayramoğlu vekili tarafından Telif Hakları Genel Müdürlüğüne yazılan dilekçede, “atanmış mirasçılar” için veraset ilamına yönelik Gebze 1. Sulh Hukuk Mahkemesine dava açıldığının bildirilip, “eserleri yasa dışı şekilde neşreden kişi ve kurumlara bandrol verilmemesi”nin talep edildiği belirtiliyordu.
Cevapta dilekçe tarihi 22.4.14 olarak gösterilirken, bandrol vermeme uygulamasının daha önce başladığı çelişkisine ayrıca dikkat.
Sonuçta bu bilginin nihayet ortaya çıkması üzerine, Gebze’de açılan davaya Yeni Asya olarak müdahillik talebinde bulunduk ve talebimiz kabul edildi. Ünlükul da müdahil oldu.
Ve bu dava sonuçlanıp karara bağlandı.
Son duruşmada davacı taraf özellikle Yeni Asya’nın “dosya ile doğrudan bir ilgisi bulunmadığı” iddiasıyla, müdahillik talebimizin kabulü kararına karşı çıktı; buna mukabil Avukatımız Kadir Akbaş Yeni Asya’nın risaleleri 45 senedir neşrettiğini ve bu sebeple davada taraf olma hakkının bulunduğunu beyan etti.
Sonuçta mahkeme, davacı tarafın davayı uzatmaya yönelik süre talebinin de, davanın da reddine karar vererek yargılamayı bitirdi.
Böylece, evvelce de dava konusu yapılan ve hem mahkeme, hem Yargıtay tarafından reddedilen “risalelerin neşrinde hak sahipliği” iddiası bir defa daha yargıdan dönmüş oldu.
Şimdi sıra AYM’de görüşülen devlet tekeli maddesiyle, Danıştay gündemindeki kararnamede. Ümit ve beklentimiz, bu davalarda da, keyfîliğe hukuk freni koyacak kararlar çıkması.
tweet 1- Ve yine Said Nursî: Haksızlığa karşı, zulme karşı, kanunsuzluğa karşı muhalefet hiçbir hükümette suç sayılmaz (Tarihçe-i Hayat, s. 1000).
tweet 2- Hiçbir gazetenin provokatif yayın yapmayıp saldırıya da uğramadığı, fikirlerin hür zeminde medenîce yarıştığı bir düzeye ne zaman erişeceğiz?