28 Şubat’ta yargı üzerinde ağır bir asker baskısı vardı.
Bir kısım yüksek yargı üyeleri de bu baskının “gönüllü” ortağı oldular. Genelkurmay karargâhında verilen “irtica” brifinglerini ayakta alkışlayanlar da bunlardı.
O dönemdeki unutulmazlardan biri, meşhur “28 Şubat bin yıl sürecek” sözünün de sahibi olan Genelkurmay Başkanının İstanbul’daki DGM’leri “irtica”ya karşı “gevşek” olmakla suçlamasıydı.
Onun bu çıkışından sonra savcılar ve mahkemeler “gayret”e gelip 1990’da kaldırılmış olan TCK 163’ün yerine keşfettikleri 216. maddeyi işletmeye başladılar.
Başörtüsü yasağı başta olmak üzere 28 Şubatçıların yaptığı zulümlere karşı çıkan ve depremi İlahî ikaz olarak yorumlayan Yeni Asya hakkındaki toplatma kararları, soruşturma, dava ve mahkûmiyetler ondan sonra peş peşe geldi.
Mahkemeler üzerindeki asker baskısının bir başka örneği, emekli bir general hakkındaki yazımız sebebiyle açılan tazminat davasının temyiz aşamasında askerlerin Yargıtay’da dosya takibi yapmaları oldu.
Bu bilgiyi, o davanın gerek temyiz, gerek AİHM safahatında ciddî emekleri olan—geçenlerde bir program vesilesiyle gittiğimiz Balıkesir’de ziyaret ve sohbet imkânı bulduğumuz—Avukat ve Balıkesir Barosu eski Başkanı Turgut İnal bizzat aktarmıştı.
O süreçteki böylesi müdahaleler mahkemelerden hukukî geçerliliği son derece tartışmalı kararlar çıkmasına yol açtı.
Ve bu kararlardan AİHM’e gidebilenler, bizim davalarımız dahil, oradan döndü. Türkiye’ye ağır tazminatlar yükleterek.
28 Şubat baskılarının yargıdaki tezahürleri, ülkeyi, ağır bedeller ödeten böylesi sıkıntılarla karşı karşıya getirmişti.
Kemalist ideolojinin yargı üzerindeki vesayeti, AYM’nin başörtüsü ve 367 kararları, Danıştay’ın yasakçı tavrı gibi örneklerle sonraki dönemde de devam etti.
2010 referandumuna kadar HSYK da aynı vesayetçi yapının etkili araçlarından biriydi. Öyle ki, bir ara Adalet Bakanı ve Müsteşarıyla kurul arasında ciddî gerginlikler yaşandı, mahkemelik bile oldular.
Gelinen noktada bunlar geride kaldı. Ama tahmin edilmedik başka bir yere gelindi.
Yarın devam edelim.
***
Şu mübarek vakitlerde duamız haksızlıkların, keyfîliklerin, hak ve özgürlük gasplarının, mağduriyetlerin artık son bulması için...
Adaletsiz uygulamalar Ramazan’da son bulsun http://www.yeniasya.com.tr/video/adaletsiz-uygulamalar-ramazan-da-son-bulsun_433597
Nur’la yaptığımız bir periscope programı: Zekâtlar nereye verilmeli? - http://www.yeniasya.com.tr/video/zekatlar-nereye-verilmeli_401392