"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yaklaşık 3 yıl önce yazmıştık: “O cemaat”le kavgadan cemaatleri tasfiyeye mi?

Kâzım GÜLEÇYÜZ
16 Ağustos 2016, Salı
AKP ile Gülen cemaati arasındaki gerilimin henüz bu boyutlara ulaşmadığı günlerde Ergün Yıldırım, şöyle bir değerlendirme yapmıştı:

“AK Parti iktidarı döneminde cemaatlerin neredeyse tamamı zımnen ortak bir ittifak oluşturdular. Bütün etkin cemaatler, muhafazakâr siyasetin kanatları altında yer almayı tercih ettiler. AK Parti bir açıdan bütün cemaatlerin ittifakına dayalı bir üst siyasal işlev görüyordu. Elbette Millî Görüş hareketi AK Parti’nin en temel boyutuydu. İslamcılık içinden gelen çeşitli akımlar ve gruplar da muhafazakâr siyasetin yanında zamanla yer almayı benimsediler. AK Parti ve cemaatler arasında güçlü bir işlevsel ve inanç ittifakı oluştu.” (Yeni Şafak, 14.12.13) 

Bu yazıdan on gün sonra gelinen noktayı ise yine Yıldırım’ın şöyle yorumladığını gördük: 

“Çatışma bir iktidar ve bir cemaat çatışmasını aşmış bulunuyor. Bütün toplumu, bütün grupları, bütün İslamî camiayı sarmış durumda. Yangın, evin yangınıdır. Ateş ve dumanlar her tarafı sarmakta.” (24.12.13)

Yıldırım’ın yazılarının yayınlandığı gazetede çıkan başka bazı yazılar, onun bu tesbitini doğrulayan kaygı verici işaretler taşıyordu.

Meselâ Mustafa Karaşahin imzalı şu satırlar: 

“AK Parti şimdi devletten cemaati temizliyor. Müslüman gruplar da sosyal tabandan temizleyecekler. Kısa süre içinde yalnızlaşacak, tecrit edilecek, kimsenin yüzüne bakamaz ve sokağa çıkamaz hale gelecekler.” (23.12.13)

Bu pasajdaki hedef, Gülen cemaati. Aşağıdaki cümleler ise konuyu bu cemaatin ötesine taşıyıp tüm cemaatlere teşmil ediyor:

“Kuruluşundan başlamak üzere şimdiye kadar, sürekli normaliteden sapan bir Türkiye’de, cemaatler söz konusu sapmayı kendi oluşumları ve gelişimlerine kanalize ettiler. Türkiye normalleşmeye başladıkça da, doğal olarak cemaatler güç kaybetmeye başlamıştır. Çünkü varlık nedeni olan hukuksuzluk, baskı yönetimi ve despotizm yavaş yavaş kan kaybettikçe, cemaatler de zayıflamıştır. Şüphesiz bunun zıddını da söylemek gerekir: Türkiye normalleşmeye başladıkça, normal yoldan beslenmeyen bütün yapılanmalar düşüşe geçecektir.” (Aliye Çınar, Yeni Şafak, 19.12.13)

Cemaatlere böyle bakan bir yaklaşımın toplum gerçekleriyle örtüştüğü söylenebilir mi?

Alabildiğine geniş bir tartışma konusu bu. Konuya dair görüşlerimizin detaylarını “Cemaatler” kitabımızın ilk bölümlerine havale ederken, burada kısaca şunu ifade edelim:

Her biri ayrı bir alanda önemli hizmetler veren cemaatler sivil toplumun temel dinamikleri ve sözü edilen normalleşmenin de aslî dayanaklarıdır. Aksi yöndeki iddia ise yanlıştır.

(27.12.13'te burada çıkan bu yazı, Cemaat ve İktidar kitabımızın 87-9. sayfalarında da yer alıyor.)

Yeni Asya’nın 47 yıllık hizmeti sayesinde var olup da ona edepsizce dil uzatan müstear nevzuhurların hezeyanlarına kim itibar eder ki...

28 Şubat BÇG’sinin bile “Risale-i Nur’u kitlelere yaydı” dediği Yeni Asya’nın Nurlara hizmetini inkâr eden fanatiklere Allah insaf versin.

Okunma Sayısı: 7652
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • mirza said

    16.8.2016 21:16:56

    Her zaman planları vardı hain mihrakların.deccalizme karşı bildikleri için planları nurcuları dağıtıp yok etmekti.Ama nurcular istişare ile işlerini görüp onların oyununa gelmiyorlardı.Tuzaklardan biri,cazip tekliflerle nurcuların siyasetin içine sokmaktı.evet siyasi bir görüşümüz var siyasilere yol gösterir oyumuzu verir amma politikaya bizzat girmezdik,üstadımız men etmişti. giren de cemaat değil kendi adına girerdi.tekliflerini yaptılar ama kabul görmedi,niyet belliydi.Bize tersti.Başkasına yapıldı tam kabul gördü ve birden mantar gibi bitiverdiler Av oltaya takılmak üzereydi.balik yemin, avcı ise tuzağın kokusunu almıştı.ve 16 temmuz. plan kısmen hasıl olmuştu,ama henüz tam değil.Zira hala avlanacaklar vardı.onları da siyaseten(makam para ..)sarhoş etmek lazımdı.aynı metot uygulanıyor onlar da kafese girmek üzere.Bir diğer plan ise deccale dost yapmaktı,o da olmadı olmayacak bizce,Ama oltaya takılmak üzere olanlar gaflet içredirler.su uyur....

  • Nadir Özpamukcu

    16.8.2016 18:41:29

    Çarpılmışlik böyle bir şey herhalde Allah sabır versin size ,bunları okumak ve cevap vermek belki hepimizin görevi ama siz yapıyorsunuz .Allah yardımcınız olsun,tabiiki bunlara cevap vermek gerekiyor,daha güzel de cevap verilmez sanırım,insaallah onlarda fazla zarar görmeden akıllarını başlarına alırlar da bu gidişatın muslumanlara ve dinimize ne kadar zarar verdiklerini görürler

  • Rüstem Garzanlı

    16.8.2016 11:49:00

    Risâle-i Nurlar, imanının kurtulmasına vesile olan bir Kur'ân tefsiridir. Risale-i Nur eserlerini samimiyetle okuyan Nur talebeleri şimdiye kadar âsayişi ihlal edecek en ufak hareketleri görülmemiştir. Risale-i Nur talebeleri aslâ dine ve vatana ihanet etmezler. FETÖ ile Nur cemaati arasında dağlar kadar fark vardır. Eyne sera, minessureya!.. Yani yer nerede sureya yıldızı nerede?

  • CESUR ADAM

    16.8.2016 01:45:47

    Modern bilim sosyolojide ferdiyet yerine CEMİYET ve 'ENE,yerine BİİZ fikri tavsiye edilir ve öyle olduğunda toplumların kalkınması,müreffeh hale gelmesi sağlanır denilmektedir. Şu an ülkede komünist ve faşist ülkeler ile kapitalizmin ağababası USA beyin yıkama fabrikası gibi olan tv,gazete ve radyolarda olduğu gibi ülkemizde de tek yanlı algı oluşturmanın zirvesi yaşanmaktadır.Ötelenen cemaat mefhumu,ötelenen müslümanın toplum hayatının içindeki itibarı ve yaldızı parlatılan ise TEK ADAM fikrinin ve başarı adı altında BİAT etmenin gerekliliği gibi zırvalardan geçilmemektedir. Halbuki bugün kötü dediklerine en abartılı methüsenaları,en fazla maddi katkıları ve devlete yerleşmede nereye isterlerse tayin ve atamayıda bu nlar yapmıştır. Cemaat kavramından ziyade şu anda ülkemizde MÜSLÜMANIN VAKARI,SIDK,SADAKAT,UHREVİ KAZANÇ hali kirletilmek ve çamur sıçratılmaktadır.Şahsi hırslar,dünyevi makam ve ikballaer adına buna yeletenende DİNİME DAHLEDEN BAHRİ MÜSELMAN olanlardır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı