Atatürk hayatta olsaydı, acaba nasıl bir imaja sahip olurdu? Millî mücadelenin zafere ulaşmasına kadarki imajıyla mı muamele görürdü; yoksa zafer kazanılıp da iktidarı ele geçirmesinden sonraki icraatıyla mı değerlendirilirdi?
1993’te Sabah yazarı Fatih Çekirge’nin yazdıkları, böyle bir tartışmaya ilginç boyutlar getirmişti: “Eğer Atatürk bugün yaşasaydı ve böyle bir yat alsaydı ne yapardık? Eminim, birtakım ağızlardan hanedan çığlıkları yükselirdi. Hattâ daha da ileri giderek, ‘Millet Güneydoğu’da ölüyor, işçinin açlıktan nefesi kokuyor, o kendisi yat alıyor’ diye topa tutardık.”
Atatürk hayatta olup da iktidar koltuğunda otursaydı, ülkede demokratik bir sistem hâkim olur muydu? Orası meçhul. Ama yine faraziye olarak, Atatürk’e rağmen demokrasiye geçildiğini ve Atatürk’ün genel seçimler neticesi iktidara geldiğini varsayalım. İcraatı, muhalefet liderlerince nasıl topa tutulurdu:
“Sayın Atatürk yanlış yolda.”
“Sayın Atatürk ne yapmak istiyor?”
İktidarda değil de, muhalefette kalsaydı, meselâ CHP’nin başında olsaydı, iktidara yönelttiği eleştiriler ya kaale alınmaz ya da ilginç polemiklerle cevaplandırılırdı:
“Sayın Atatürk önce kendi icraatının hesabını versin. Sayın muhalefet liderinin iddialarını ciddîye almıyoruz.”
Evet, çok partili demokratik sistemde Atatürk üç aşağı beş yukarı bu gibi polemiklerin konusu, muhatabı ve tarafı olacaktı. Ve bu tartışmalardan kimse gocunmayacak; bunlar demokratik tartışmanın bir gereği olarak telâkki edilecekti. Tartışmalar sonucu nihaî karar da milletin olacaktı.
Bu tartışmaları demokrasiye yakışır bir olgunluk içinde hazmedebilir miydi? Bunu bilebilme imkânından mahrumuz. Çünkü Atatürk, çok partili demokrasiye geçilmesinden on iki yıl önce öldü. Dolayısıyla onun “demokrasi”ye bakışını değerlendirmek için Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ile Serbest Fırka karşısında takınmış olduğu tavırdan başka bir ipucuna sahip değiliz.
Öldüğü tarihte Türkiye, onun kurduğu tek parti rejiminin cenderesi altındaydı. Serbest seçimler ve hür tartışma ortamı yoktu. Atatürk buyurur, herkes uyardı; uymak zorundaydı. Muhalefet etmek kimin ne haddine düşmüştü...
Müflis Proje Kemalizm, s. 16-8
Devam eden davalarda heyet üyesi hakim ve savcıların değiştirilmesi normal mi? - http://www.yeniasya.com.tr/video/devam-eden-davalarda-heyet-uyesi-hakim-ve-savcilarin-degistirilmesi-normal-mi_446620
Gençlerle buluşma programlarımızın ikincisini bugün yine Yeni Asya Vakfında erkeklerle yapacağız inşaallah. Gençlerimizi bekliyoruz. Buluşma saatimiz 10:00.