"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Üstad 1948’de sormuştu: “Bu mübarek vatan anarşiden nasıl korunacak?”

Kâzım GÜLEÇYÜZ
24 Mart 2016, Perşembe
Bütün insanlığa yönelik küresel bir tehdit haline gelen anarşi ve terör belâsına neredeyse bir asır öncesinden itibaren dikkat çekerek manevî setler oluşturmaya çalışan Üstad Bediüzzaman’ın bu gayretleri, ne garip bir tecellîdir ki, hep engellenmeye çalışıldı.

Ama o, önüne çıkarılan hapis, sürgün, işkence başta olmak üzere her baskı ve tazyike rağmen hizmetine devam etti.

Eserlerinin çoğunu zindanlarda yazdı.

Ve her fırsatta yöneticileri uyardı.

Afyon hapsindeyken kaleme aldığı “Afyon hükümet ve mahkemesine ve zabıtasına daha birkaç nokta maruzatım var” başlıklı metindeki şu manidar pasajlar bunun çarpıcı örneklerinden sadece ikisi:

“Mahkeme-i kübrada, milyarlar ehl-i iman olan davacılar tarafından, Kur’an hakikatlerine hizmet eden Nur talebelerini mahkûm ve perişan etmek isteyenlerden ve sizlerden sorulsa ki, ’Serbestiyet kanunuyla dinsizlerin, komünistlerin neşriyatlarına ve anarşiliği yetiştiren cemiyetlerine müsamahakârâne bakıp ilişmediğiniz halde, vatanı ve milleti anarşistlikten ve dinsizlik ve ahlâksızlıktan ve vatandaşlarını ölümün idam-ı ebedîsinden kurtarmaya çalışan Risale-i Nur ve talebelerini hapisler ve tazyiklerle perişan etmek istediniz’ diye sizlerden sorulsa ne cevap vereceksiniz?”

“Beklerdim ki, ‘Vatanımızda anarşiliğe inkılâp eden komünist tehlikesine karşı Nurların hizmeti ne derecededir ve bu mübarek vatan bu dehşetli seyelândan nasıl muhafaza edilecek?’ gibi dağ misilli meselelerin sorulmasının lüzumu varken, sinek kanadı kadar ehemmiyeti olmayan ve hiçbir medar-ı mes’uliyet olmayan cüz’î ve şahsî ve garazkârların iftiralarıyla habbe kubbeler yapılmış meseleler için, bu ağır şerait altında hiç ömrümde çekmediğim bir perişaniyetime sebebiyet verildi.”  (Şualar, s. 592-3)

Bu zulümler altındayken bile, idarecilere, gelen anarşi belâsına karşı çare aramaları gereğini ikaz eden Üstadın bu çağrısı ne yazık ki muhataplarında mâkes bulamadı. Tam tersine anarşi ve terör mahsulünü verecek tohumlar ekildi.

Acı neticelerini hep birlikte yaşıyoruz.

Iraklı Prof. Muhsin Abdülhamid “Risale-i Nur okumasaydım intihar eylemcisi olurdum” demişti. Canlı bomba terörünün çaresi de Risale-i Nur’da.

Okunma Sayısı: 3494
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı