Geçen senenin 17 Ocak’ına kadar, Twitter sadece adını duyduğumuz, ama yoğunluk sebebiyle zaman ve fırsat bulup da içine girmediğimiz bir alandı.
O gün Murat Sayan’ın yardımıyla bir hesap açtık ve günlük yazılardan seçtiğimiz cümleleri tweet mesajları olarak atmaya başladık.
Birkaç gün sonra hesabımız askıya alındı ve Twitter serüvenimiz kısa bir inkıtaya uğradı.
Ama hemen yeni bir hesapla devam ettik.
Twitter’la ilişkimizi epeyce bir zaman acemice yürüttük. Hâlâ da tam olarak incelik ve detaylarına vâkıf olduğumuzu söyleyemeyiz.
Ama zaman içinde bu sosyal medya aracının, mesajlarımızı kamuoyuna iletme noktasında son derece etkili olabildiğini fark ettik.
140 karakterle sınırlı ve bir-iki cümle ancak sığdırılabilen mesajların, zaman zaman hedefi 12’den vurduğunu defaatle yaşayıp gördük.
Kâh Üstadın gündemi bam telinden yakalayan vurucu ve çarpıcı bir sözünü tweetledik.
Kâh hücum ve taarruzları püskürttük.
Kâh haksız itham ve iddiaları cevapladık.
Ve bunları, Twitter’ın çok dinamik ve seri işleyişinden istifade ile tahakkuk ettirdik.
Hani Zübeyir Ağabey, 1967 Ekim’inin son haftasında hizmete giren haftalık ıttihad gazetemiz neşriyatını sürdürürken dermiş ya:
“Aleyhimizde yayın yapan gazeteler bize her gün hücum ederken, bizim haftada bir cevap vermemiz yetmiyor. Onun için, lahana yaprağı kadar dahi olsa bir günlük gazetemiz olmalı.”
Yeni Asya bu tesbitle dile getirilen ihtiyaca cevap vermek için 21 Şubat 1970’te doğmuş.
45 yıl sonra gelinen noktada, haber ve bilgilerin müthiş bir hızla yayılmasına imkân veren sosyal medya gerçeği ile karşı karşıyayız.
Artık gelişmelere günlük gazeteyle de yetişebimek mümkün değil. Öyle haller oluyor ki, anlık cevap vermek gerekiyor. Ve Twitter, burada çok uygun ve elverişli bir iletişim aracı.
Bu aracı, kendi mesajlarımızı duyurmak için en iyi şekilde değerlendirme çabasındayız.
Gereksiz ve düzeysiz polemiklerden olabildiğince uzak duruyor; bu tür rahatsızlık verici, taciz edici ve provokatif mesajları engelliyoruz.
Genel anlamda attığımız tweetlerle ilgili olarak aldığımız yansımalar ümit ve şevk verici.
Meselâ Üstadın gündeme ışık tutan bir beyanının, 30 bine yaklaşan takipçilerimiz içerisindeki farklı dünya görüşlerine sahip insanlarca da RT’lendiğini görünce mutlu oluyoruz.
Twitter’le bir yıllık beraberliğimizden biz memnunuz. Takipçilerimiz de öyledir inşaallah.
tweet 1- Ankara mahkemesine mecburen dava açtık, çünkü Kültür Bakanlığı, risale neşrinde hak sahipliği iddiasıyla açılan davayı sır gibi saklıyordu +
tweet 2- + Risale neşrinde hak sahipliği davasının Gebze’de açıldığını, Kültür Bakanlığının Ankara mahkemesine mecburen yazdığı cevapla öğrendik.
tweet 3- Ve Gebze mahkemesi, risale neşrinde hak sahipliği iddiasıyla açılan davayı reddetti. Ağabeylerin adını kullanan çetenin kudurması bundan...
tweet 4- Risale neşrinde devlet ve şahıs tekeline karşı çıkan Yeni Asya’yı “tekel peşinde” olmakla suçlamak tetikçi iftirasından başka birşey olamaz.