"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Travma ve kutuplaşma

Kâzım GÜLEÇYÜZ
04 Kasım 2015, Çarşamba
Zorlama 1 Kasım seçiminden çıkan sonuçlar Türkiye siyasetinin son dönemde içine hapsedildiği derin ikilemi bir kez daha gözler önüne serdi:

Bir tarafta gerilim ve kutuplaştırma politikalarından beslenip güç tazeleyen bir iktidar; diğer tarafta millete alternatif olma ümidi vermeyi başaramayan bir muhalefet.

İktidarın gerilim siyasetinin tutmasında etkili olan en önemli faktör, son olarak 28 Şubat döneminde uygulanan yoğun baskıların halkta meydana getirdiği travma.

İrtica yaftası altında dindarlığı bir numaralı iç tehdit ilan eden laikçi zihniyet toplumun bilinç altında öyle derin bir tepki birikimi meydana getirdi ki, hâlâ silinmiyor.

AKP de bunu kullanıp kendi yanlışlarını kamufle ederek iktidarını devam ettiriyor.

Bu travma öylesine derin ki, geçen dönemlere damgasını vuran asker ve bürokrasi vesayetinin şekil değiştirip Saray ve iktidar vesayetine dönüştüğünü, AKP’yi destekleyen kesimler hâlâ fark etmiş değil.

Düne kadar darbeci diye suçlanan Ergenekon ve Balyoz kadrolarının salıverilip mağdur ilan edilmesi—içlerinde masum ve suçsuzlar varsa onları tenzih ederiz—ve iktidarın onlarla aleni bir ittifak kurması dahi bu kesimleri intibaha getiremedi...

Yeni düşman ve en büyük tehdit ilan edilen paralel yapı üzerinden Gülen cemaatine karşı yürütülen cadı avı ve linç operasyonlarına diğer cemaatlerin seyirci kalıp, dahası alkış tutması da olacak şey değil.

Akıl tutulması mı, vicdan körelmesi mi, fanatizme varan koyu tarafgirliğin muhakeme ve muvazeneyi ortadan kaldırması mı desek bilemiyoruz; maalesef durum bu.

İktidarın, kendisine biat edip yanında saf tutan cemaatlere yoğun imkânlar bahşetmiş olması da hadisenin bir diğer boyutu.

Sonuçta iktidara ve reise biçilen ulvî rol ve misyon ile, muhaliflere yakıştırılan “şer cephesi ve ittifakı” nitelemesi, körüklenen kutuplaşmanın ana eksenlerini oluşturuyor. 1 Kasım seçimini de hakla bâtıl, hilalle haç arasındaki savaş bağlamında yorumlayan yaklaşımlar bunun tipik bir örneği.

Ancak bu dışlayıcı ve ötekileştirici gerilim politikalarının toplumda yol açtığı derin kırılma yeni sosyal fay hatları oluşturuyor.

Birlik, beraberlik nutukları eşliğinde!

tweet 1- AKP’yi tek başına iktidar yapan sebeplerden biri terördeki tırmanış ise, bakalım bu sonuçtan sonra terör bitecek, barış ve huzur gelecek mi?

tweet 2- Meclisteki partiler muhalefet boşluğunu dolduramıyorsa, bu işlevi sivil toplum üstlenmeli. Hukuk ve demokratik değerler için kenetlenerek...

tweet 3- AKP yasak mağduru başörtülüleri muhalif medya organları önünde çığırtkanlık yapan holiganlara dönüştürmek için mi iktidar oldu, yakışıyor mu?

Okunma Sayısı: 2953
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Serdar

    4.11.2015 20:27:48

    Üstad "Risale-i Nur'a ilişen maskara olur" diyor. Gülen cemaati sadeleştirme adı altında Risalelelri sahteleştirme işine cüret etti ve tokadını yedi. Daha bunlar iyi günleri. Hak ile yeksan olacakları günlerde yakındır." İnsanlar zulmeder kader adalet eder..."

  • ahmet Said

    4.11.2015 14:15:15

    kazım kardeşim yazınızda çok önemli bir noktaya temas etmişsiniz;Haksızlık karşısında,kendilerine sağlanan imkanlar sebebiyle sus pus olanların yarın Allah'ın huzurunda ne diyeceklerine şaşıyorum hele bunlar nurcuysa.Fetullah güleni ve çevresini alayı vala ile göklere çıkaranlar zaman gazetesini adavetlerinden dolayı gözlerimize sokuyorlardı.Çıkar çatışması işte.İktidar koltuğunda oturanlar paralelciler sayesinde koltuklarını sağlama aldıktan sonra bir kumpas kavramı ortaya attılar bilinçlice "tepeleyin bombalayın" diyenleri ve hepsini salıverdiler,bu sefer ulusalcılarla beraber olup baş örtüsü teferruattır diyenlerden intikam aldılar tıpkı cemal abdünnasırın ihvana yaptığı gibi .Nurcuyum diyenler gerçekten büyük bir imtihanla karşı karşıyadırlar.Yıllarca risalelerin sahteleştirilmesine göz yumdular taki çıkarlar çatışıncaya kadar.Bu konuda Yeni asya camiasını canü gönülden tebrik ediyorum.

  • dokr

    4.11.2015 09:17:37

    Dik duruşunuz ve bir risalei nur talebesinin durması gereken yerde olduğunuz için bütün kalbi hislerimle teşekür ediyorum. Risalei nur okuduklarını ve Üstadımızı örnek alarak yaşamlarına yön verdiklerini düşünen eski kardeşlerimizede Allah akıl versin diyorum.

  • Hüseyin İLHAN

    4.11.2015 09:13:17

    Son tweet inizde yakışıyormu diyorsunuz,bende yakışıyor hemde nasıl yakışıyor ilave edeyim; DARBECİLERİ SALARAK ki operasyon zamanında SAVCI yııım diye dayılanan ifadelerle, Zinayı kolaylaştırana, Faizi müslümanın hanesine sokup,din adamını dahi organizeli mecbur bırakana, Hırsızlıkları 'gözümüzle mi gördük,diyerek her ay an be an ödemelerine rağmen göremiyenlere, Dini sapkınlıkları gördükleri halde sesiz kalamalarına, Din kardeşini siyoniste satanlara Ses çıkarmayıp destek verirken ELHAMDÜLİLLAH ELHAMDÜLİLAH diyen ahmaklara yakışııııır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı