Haksızlık ve zulüm yapanların ve onlara alet olanların daha bu dünyada iken “tokat” yediklerini ve yiyeceklerini, öbür taraftaki hesabın ise ayrıca görüleceğini her fırsatta ifade edegeldik.
Bunun örneklerini de çok gördük.
Meselâ 28 Şubat zulümlerinde aktif rol almış olanların çoğu, fazla geçmeden İlâhî adaletin sillesini yediler. Bazı misalleri “İttihad’dan Yeni Asya’ya Risale-i Nur’un Medyadaki Dili” kitabımızda anlatılıyor.
O dönemdeki hukuksuzluklarda başı çekerken bunlara karşı mücadele veren Yeni Asya ile de uğraşmayı iş edinen savcı, hâkim, general ve siyasetçilerin âkıbetleri, bilhassa bugünkü süreçte de benzer rollere soyunan herkes için ibret dersleriyle dolu.
Nitekim bugünküler için de aynı İlâhî kanunun işlemeye başladığını görüyoruz.
Söz gelişi 17-25 Aralık ekseninde yürütülen ve nice masumun mağduriyetine yol açan hukuksuz operasyonlarda görev alan kimi yargı mensuplarının düştüğü durum.
Türkiye’de bütün safahatıyla izlenen yöntemlerle kapatıldıktan dört yıl sonra ABD’de tekrar açılan malûm davanın Rıza Sarraf ayağındaki gelişmelere bu gözle bakalım.
İktidar cenahının düne kadar “Cari açığı kapatan hayırsever işadamı” deyip ödüllendirdiği, “Vatandaşımızdır, hukukuna sahip çıkacağız” diyerek onun için ABD’ye iki kez nota verdiği, ama şimdi “itirafçı, şarlatan, casus, hain” diye yerden yere vurduğu Sarraf’ı vaktiyle tahliye eden ve diğer kararlarında da büyük haksızlıklara imza atan bir “hâkim” şimdi yeniden mercek altında yoğun eleştirilere hedef.
Sarraf davasının geldiği noktada adı yine gündeme gelen banka genel müdürünü o zaman serbest bırakmış olan diğer bir “hâkim”i de benzer bir sorgulama bekliyor.
Ki, bu kişi aynı zamanda, geçen 1 Mart gecesi tek kaldığı evine erkek polislerin yaptığı bir baskınla gözaltına alınan Nur’a, üç gün sonra çıkarıldığı Sulh Ceza Hâkimliğinde ilk tutuklama kararını veren şahıs.
Evet, 17-25 Aralık’ı bir zulüm harekâtının çıkış noktası ve temel dayanağı olarak kullanan güruh, aynı dosya üzerinden gelen bir ters dalga ile tokat yemeye başlıyor.
Bu ters dalganın neler getirip kimlere kadar uzanacağını nasipse hep birlikte göreceğiz.
***
- 17-25 Aralık’ı bahane edip milat yaparak nice masumların hayatını karartanlar şimdi kendileri diken üstünde ve panik halinde. Etme bulma dünyası. Men dakka dukka. Çalma kapıyı, çalarlar kapını. Keser döner sap döner, bir gün gelir hesap döner. Hukuk herkese lâzım olur.
- İttihad buluşmalarımızın şimdiki durağı Trabzon. Yönetim Kurulu Başkanımız Ömer Yavuzyiğitoğlu ile bu akşam oradayız inşaallah. Bekliyoruz.