"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tek adamlığa Üstadın bakışı

Kâzım GÜLEÇYÜZ
17 Ocak 2016, Pazar
Bediüzzaman Said Nursî padişahlığın hükümran olduğu bir dönemde artık “ağalık” devrinin geride kaldığını ve ortak akılla kamuoyunun öne çıktığı bir dönemin açıldığını ifade etmişti.

Eski Said Dönemi Eserleri’nden:

“Her bir zamanın bir hükmü ve hükümranı vardır. O zamanın makinesini çeviren bir ağa lâzımdır. İşte, zaman-ı istibdadın hâkim-i manevîsi kuvvet idi; kimin kılıcı keskin, kalbi kasî (katı) olsa idi yükselirdi. Fakat zaman-ı meşrutiyetin zembereği, ruhu, kuvveti, hâkimi, ağası haktır, akıldır, marifettir (bilgi), kanundur, efkâr-ı ammedir (kamuoyu)” sözleri bunun ifadelerinden (s. 217).

Aynı şekilde “Meşrutiyetin sırrı; kuvvet kanundadır, şahıs hiçtir. İstibdadın esası; kuvvet şahısta olur, kanunu kendi keyfine tâbi edebilir, hak kuvvetin mağlûbu” (s. 221) şeklindeki manidar tesbitleri de.

Keza “Bir ince teli, rüzgâr her tarafa çevirebilir. Fakat icma ve ittihad ile (toplanıp birleşerek) hâsıl olan hablülmetin ve urvetülvuska (sağlam halat) değme şeylerle tezelzül etmez (sarsılmaz)” örneğinden sonra dile getirilen şu hakikatler de:

“Eski padişahların iradesini Ermeni rüzgârı ve ecnebi havası veya vehmin vesvesesi esmekle çevirebilirdi. Şimdi 300 ârâ-yı mütekabile ve efkâr-ı mütehalife (Meclisteki 300 milletvekilinin farklı ve karşıt görüş ve fikirleri), hak ve maslahattan başka birşey ile musalâha etmez.” (s. 223)

Şu söz de bu manaları tamamlıyor:

“O kadar geniş daire-i ahrara (hürriyetçi çevrelere) efkâr-ı umumiyeden (kamuoyundan) başka serpuş (başlık, şapka) olamadığından, riyaset-i şahsiyenin (şahsî reisliğin) kat’iyen aleyhindeyim. ” (s. 196)

Devamında “Reisimiz ancak hükümettir” diyor Üstad, ama şunu da söylüyor:

“Meşrutiyet hakimiyet-i millettir. Yani efkâr-ı ammenizin misal-i mücessemi (kamuoyunun cisimleşmiş örneği) olan meb’usan (milletvekilleri) hâkimdir; hükümet hâdim ve hizmetkârdır.” (s. 225)

Bunlara yine Üstadın “Meb’us hürdür, hiçbir tesir altında olmamak gerektir” (s. 224) sözünü de ilave ettiğimizde, onun tek adam sistemine bakışı ortaya çıkıyor.

Başkaca bir yoruma hacet bırakmadan.

Bir kişi “Nur talebesiyim” diyorsa kimseye iftira atmaz, hakaret etmez, algı operasyonlarında birilerinin tetikçiliğini yapmaz. Yapıyorsa...

Bir kişi “Nur talebesiyim” diyorsa, derin şebekelerin sözcülüğünü yapmaz, çete ve mafya ağzıyla ahlâk dışı ve aşağılık herzeler savurmaz...

Okunma Sayısı: 3340
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • demokrat

    17.1.2016 22:49:04

    onlar da nurcu olamadıklarının farkındalar

  • Ahm3t

    17.1.2016 21:30:10

    Allah sizlerden razı olsun.Hizmet-i imaniye de kendilerine iftira atılan,kendilerine terörist denilen ve dışlanan,hor görülen,ilk nurcular gibi zindanlara atılan Hizmet hareketi mensuplarına destek verdiğiniz için Allah sizlerle bizleri beraber haşredip,hep birlikte cennetiyle ve Cemaliyle şereflendirsin.Amin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı