Beş sene kadar önce, 2011 Mart’ının sonunda Suriye’deki olaylar başladığında, Türkiye’yi yönetenler “gidici” gözüyle baktıkları Esad için “Ayları, hattâ haftaları, daha ötesinde günleri sayılı” diyor, ona göre hesap yapıyorlardı.
Beş yılın dolmak üzere olduğu gelinen noktada Esad hâlâ yerinde durduğu gibi, görünen o ki, onunla da devam edilecek.
Çatışmaların bir aşamasında muhaliflerin eline geçen yerleri Rusya, İran ve dolaylı ABD desteğiyle geri alma yolunda.
Ve ABD muhaliflere “Yeni dönemde de Esad’la devam edebiliriz” mesajı veriyor.
Ne var ki, Esad ülkenin başında kalmaya devam etse bile, Suriye’nin normalleşmesi kolay, hattâ mümkün görünmüyor.
Ülke nüfusunun onda birinden fazlası çatışmalarda ya can vermiş veya yaralanmış. Ölü sayısı 500 bin sınırına dayanmış.
Ve Suriye halkının neredeyse yarısı evini terk etmek mecburiyetinde bırakılmış.
Yer değiştirmek zorunda kalanların da yarısına yakınını oluşturan 4 milyon insan ülke dışına çıkarak “sığınmacı” olmuş.
Çatışmalardaki dengeler şimdilik Esad lehine değişiyor gibi görünse de, iç savaşla birlikte ortaya çıkan IŞİD terörünün kontrol altına alınması pek kolay gözükmüyor.
Ne idüğü belirsiz sayısı binleri aşan diğer muhalif gruplar cabası. (Epey zaman önce bir Pentagon yetkilisi savaşan 1200 muhalif grup tesbit ettiklerini söylemişti.)
IŞİD’in varlığı ve oluşturduğu tehdit, ülkenin kuzeyindeki PYD-YPG örgütüne verilen ABD-Rus desteğinin gerekçesi olarak gösterilirken, Türkiye’nin “Bunlar da PKK ile irtibatlı ve onun gibi bir terör örgütü” şeklindeki itirazını kaale alan yok.
Ve ABD’nin 1991’de başlayıp 2003’te neticelenen İrak işgalinden sonra, bu ülkenin kuzeyinde “özerk” bir Kürt bölgesinin ortaya çıkarılmasına benzer bir süreç, Kuzey Suriye’de de sahneye konuluyor.
Görünen o ki, Esad iktidarda kalsa dahi Suriye artık eski haline dönemeyecek.
En azından ülkenin kuzeyine eskisi gibi hükmedemeyecek. Belki başka bazı bölgelerde de hakimiyetini sürdüremeyecek.
Ülkeyi terk eden milyonlarca Suriyelinin ise çoğu dönmeyip gittiği yerde kalacak.
Ülke bölünmüş bir enkaza dönüşecek.
Terör, darbe davaları ve paralel tartışmalarına bakışımız