Dün bu köşede ilk bölümünü yayınladığımız okur mektubunu paylaşmaya kaldığımız yerden bugün devam ediyoruz:
2.5 ayda olup bitenler, yol açılan mağduriyetler Müslüman bir kul olarak beni çok üzüyor ve korkutuyor. Bunları kabullenir ve susarsak haksızlıkları desteklemiş olmaz mıyız?
İçim parçalanıyor Kâzım Bey. Geceleri uyuyamıyorum. Darbe girişiminden sorumlu tutularak hapse atılan anneler, babalar, eşler, evlatlar, kardeşler aklıma geldikçe yüreğim daralıyor. Aldığım nefes ciğerlerimi sıkıyor.
Terör örgütü mensubu olmakla suçlanan insanlar hakkındaki kararlar hangi hakla,hukukla, vicdanla veriliyor? Bunlar hangi “sağlam ve geçerli deliller”e dayandırılıyor?
Devletin izin verdiği bankada işlem yapmak, devletten izinli derneğe bağışta bulunmak, sendikaya üye olmak... ne zamandan beri suç oldu bizim ülkemizde? Bir cemaate mensup olmak çok kişisel bir karar değil mi?
Terörist olmak bu kadar kolay mı? 60-70 yaşındaki dedeleri, teyzeleri, amcaları, 18’ine gelmemiş çocukları terörist ilan ettiler. Bu insanları televizyonlarda elleri kelepçeli, mahzun gördükçe hayat bana zindan oluyor.
Ne yapmak gerek Kâzım Bey, bu yaşananlardan hepimiz sorumlu değil miyiz? Ben herhangi bir cemaate mensup olmamakla birlikte sorumluluk duyuyorum tüm bunlardan. Susarsak, zulme destek çıkarsak Allah’a nasıl hesap veririz? Hak, hukuk, yargı, adalet tek bir elde toplanmış. Güvenilecek, yaslanılacak bir sırt yok. O insanlar yapayalnız.
Kimisi hapiste yapayalnız, kimisi işinden gücünden olmuş, bir de üzerine toplum dışlamış yapayalnız. Yakınları gözü yaşlı evlerinde yapayalnız. Her geçen gün bu acılara yenileri eklenmeye de devam etmekte. İnsanları bu uykudan nasıl uyandırabiliriz?
İçimi dökmek istedim inandığım bir yüreğe. Ve eğer okursanız sizden ricam, lütfen bu konuda yazmaya devam edin. Belki bir kişide bile farkındalık oluşsa çok değerli.
Masumluğuna inandığım insanları unutmak içime dokunuyor. Bunun dışında elimden dua etmekten başka birşey gelmiyor.
Allah ülkemizi, milletimizi, hepimizi korusun. Bu zulmü durdursun, suçlular her kimse ortaya çıkarsın diye dua ediyorum sürekli.
Bütün işi çamur atmak olan lağım kanalı bayat ve çirkef iftiralarla Yeni Asya'ya yine bulaşmış. Hukuk önünde ve hesap gününde hesaplaşacağız.
Hiçbir çarpıtma ve iftira, Yeni Asya'yı “Hakkın hatırı âlîdir, hiçbir hatıra feda edilmez” esasına dayalı tavizsiz yürüyüşünden alıkoyamaz.
Yarım asırlık hizmet hayatında nice zorlu hücum ve engeli bertaraf ederek bugünlere erişen Yeni Asya pespaye nevzuhurlara da papuç bırakmaz.