Bilindiği gibi, Kur’an’da beş ayrı ayette tekrarlanan ve Üstad Bediüzzaman’ın da defaatle hatırlattığı “Ve lâ teziru...” âyetinde suç ve cezanın şahsîliği prensibi vurgulanıyor.
Biz de özellikle yaşadığımız sürecin başından itibaren ısrarla buna dikkat çekiyoruz:
“Birinin hatasıyla başkası mes’ul olmaz.”
Diyoruz ki, 15 Temmuz kalkışmasına katılan, destek veren, azmettiren, bilerek alet olan kim varsa bulunsun, hesabı sorulsun.
Bu hesabı da siyaset, sokak ve linç çeteleri değil, âdil yargılamanın bütün gereklerine riayet ederek bağımsız mahkeme sorsun.
Ama bu olaydan belki haberi bile olmadığı halde, sırf üç yıldır hedefe konularak bu meş’um kalkışmanın sorumluluğu da üzerine yıkılan cemaate mensubiyetinden dolayı insanlar suçlanmasın ve mağdur edilmesin.
Ve meselenin bu cihetine dikkat çekenler de “FETÖ”cü veya işbirlikçisi ilan edilmesin.
Keza 86 yaşındaki Topal Hafız gibi, Üstadla 3 kez görüşmüş, “Nurculuk”tan 7 defa yargılanıp beraat etmiş, hayatını iman hizmetine adamış masumları darbecilikle suçlamak gibi garabetlere meydan verilmesin.
Topal Hafız’ın Üstaddan aktardığı “İleride sıkıntılı ve büyük bir nifak dönemi gelecek. Tutuklamalar olacak, belki cezaevlerinde yer kalmayacak. Ama Rabbim orada kardeşlerimi muhafaza edecek” sözünden, darbecilikten tutuklanıp yargılananlar da bu kapsama dahil ediliyormuş gibi bir mana çıkarmaya yönelik çarpıtmalara da tevessül edilmesin.
Yine Topal Hafız’ın kendine has meşrebi ve tercihleri ile ilgili hususlar bir yana, mahallinde 60 seneyi aşkındır imana hizmet eden bir insan olarak bu hadisede hukuk ve vicdan ölçüleriyle izahı imkânsız bir mağduriyete uğratıldığı gerçeği gözden kaçırılmasın.
Onun yanı sıra, hukukî değil, siyasî ve sübjektif kriterlerle, asılsız ihbarlarla suçlanıp, neyle itham edildiğini dahi öğrenemeden ve savunması da alınmadan mağdur edilen birçok insanın durumuna kayıtsız kalınmasın.
Gündemdeki “yapı”yla irtibatlı olanlardan bazılarının, vaktiyle iktidarla birlik olup kendilerini güçlü hissettikleri dönemlerde başkalarını mağdur eden uygulamaları gerekçe gösterilip, onların bu yanlışının faturası, yine hiç ilgisi olmayan masumlara çıkarılmasın.
Yani birinin hatasıyla başkası suçlanmasın.
Bir mağdurdan aldığımız mesaj: Herşey normale dönse bile biz normale dönebilecek miyiz? İhraç edilen bir öğretmen olarak çok şey kaybettim.
Bir cezaevi mektubu: Gerek yanımızda getirdiğimiz, gerek kargo yoluyla istediğimiz kitaplar (Kur’an, Cevşen, Risale-i Nur) bize verilmiyor.
Cemaat, donanımlı bireylerin beraberliğidir... - YENİ ASYA http://www.yeniasya.com.tr/video/cemaat-donanimli-bireylerin-beraberligidir_ 416990 … @yeniasya aracılığıyla