AKP medyasının yoğun manipülasyonları sürerken muhalif medyaya yönelik ağır baskıların yapıldığı; devlet gücünün ve imkânlarının yine iktidar lehine kullanıldığı; ve ilaveten halkın terör, koalisyon, istikrarsızlık ve ekonomiyle korkutulduğu adaletsiz bir seçim sürecinin ardından AKP yüzde 49’u aşan bir oyla yeniden tek başına iktidar oldu.
Seçim sonrasında Başbakanın balkon konuşmasında pozitif mesajlar verdiği dakikalarda azgın AKP holiganlarının zafer şenliklerini muhalif medyaya baskın ve taciz boyutuna taşımaları, yeni sürecin ilk bariz çelişkisi oldu.
Söylem öyle, eylem böyle...
Ardından, AKP sözcüsünün “Biz rövanş partisi değiliz ve olmayacağız” beyanını, “paralel yapıyla mücadele” gerekçesiyle sürdürülen ve seçimden sonra daha da hız verilen intikam operasyonlarının yenileri takip etti.
Ve Başbakanın “Herkesin hukuku güvencemiz altındadır” taahhüdüne troller şu şerhi düştü: “Herkes, ama hainler hariç!”
Bu arada, iktidar medyasında “zafer”in kime mal edileceği konusunda yaşanan tereddüt sür’atle izale olma yoluna girdi. Ve galiba eşzamanlı bir ayrışma da oluşuyor.
Ayrışmanın bir cenahında Erdoğan belirgin şekilde öne çıkarılırken, diğer cenahta şimdilik alt perdeden de olsa “Davutoğlu liderliğini tescil etti” yorumu dillendiriliyor.
7 Haziran’ı beğenmeyip topluma 1 Kasım’ı dayatan ve izlediği stratejiyle sandıktan bu sonucun çıkmasını sağlayan Saraydan, Başbakanın kutuplaşma ve gerilimi bitirip geride bırakma, kucaklaşma, merhamet, şefkat mesajlarını teyid eden bir sinyal gelmedi. Buna karşılık Erdoğan 7 Haziran’da hiç telâffuz etmediği “Sandığa saygı duyun” çağrısını 1 Kasım için çok ısrarlı ve vurgulu bir şekilde seslendirdi.
Görünen o ki, Sarayın oyun planında ilk aşamadan sonraki ikinci hamle, evvelce deneyip de sonuç alamadığı başkanlık sistemini yeniden gündeme taşımak olacak.
Bakalım, 7 Haziran’da bu konu için “Kapandı” deyip 1 Kasım kampanyasında da başkanlığı pek fazla öne çıkarmayan Başbakanın buna tavrı ve mukabelesi nasıl olacak?
Halihazırda ülke Saraydan yönetiliyor.
Bu fiilî durumu “kitabına uydurma” zorlamaları karşısında Davutoğlu ne yapacak?
tweet 1- Üstad: Tehdit, korku ve hilelerle efkâr-ı ammeyi başka bir mecraya çevirtmek mümkün olur; fakat tesiri cüz’îdir, sathîdir, muvakkat olur.
tweet 2- 1982’de 12 Eylül darbe anayasasına hayır diyen Yeni Asya’yı solcularla beraber hareket etmekle suçlayanlar, şimdi yine aynı ithamı yapıyor.
tweet 3- 12 Eylül’de de, şimdi de hukuk ve demokrasiyi savunan Yeni Asya’yı eleştirenler o zaman darbenin yanındaydı, şimdi de AKP’ye arka çıkıyorlar.