"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Söylem öyle, eylem böyle

Kâzım GÜLEÇYÜZ
05 Kasım 2015, Perşembe
AKP medyasının yoğun manipülasyonları sürerken muhalif medyaya yönelik ağır baskıların yapıldığı; devlet gücünün ve imkânlarının yine iktidar lehine kullanıldığı; ve ilaveten halkın terör, koalisyon, istikrarsızlık ve ekonomiyle korkutulduğu adaletsiz bir seçim sürecinin ardından AKP yüzde 49’u aşan bir oyla yeniden tek başına iktidar oldu.

Seçim sonrasında Başbakanın balkon konuşmasında pozitif mesajlar verdiği dakikalarda azgın AKP holiganlarının zafer şenliklerini muhalif medyaya baskın ve taciz boyutuna taşımaları, yeni sürecin ilk bariz çelişkisi oldu. 

Söylem öyle, eylem böyle...

Ardından, AKP sözcüsünün “Biz rövanş partisi değiliz ve olmayacağız” beyanını, “paralel yapıyla mücadele” gerekçesiyle sürdürülen ve seçimden sonra daha da hız verilen intikam operasyonlarının yenileri takip etti.

Ve Başbakanın “Herkesin hukuku güvencemiz altındadır” taahhüdüne troller şu şerhi düştü: “Herkes, ama hainler hariç!”

Bu arada, iktidar medyasında “zafer”in kime mal edileceği konusunda yaşanan tereddüt sür’atle izale olma yoluna girdi. Ve galiba eşzamanlı bir ayrışma da oluşuyor.

Ayrışmanın bir cenahında Erdoğan belirgin şekilde öne çıkarılırken, diğer cenahta şimdilik alt perdeden de olsa “Davutoğlu liderliğini tescil etti” yorumu dillendiriliyor.

7 Haziran’ı beğenmeyip topluma 1 Kasım’ı dayatan ve izlediği stratejiyle sandıktan bu sonucun çıkmasını sağlayan Saraydan, Başbakanın kutuplaşma ve gerilimi bitirip geride bırakma, kucaklaşma, merhamet, şefkat mesajlarını teyid eden bir sinyal gelmedi. Buna karşılık Erdoğan 7 Haziran’da hiç telâffuz etmediği “Sandığa saygı duyun” çağrısını 1 Kasım için çok ısrarlı ve vurgulu bir şekilde seslendirdi.

Görünen o ki, Sarayın oyun planında ilk aşamadan sonraki ikinci hamle, evvelce deneyip de sonuç alamadığı başkanlık sistemini yeniden gündeme taşımak olacak.

Bakalım, 7 Haziran’da bu konu için “Kapandı” deyip 1 Kasım kampanyasında da başkanlığı pek fazla öne çıkarmayan Başbakanın buna tavrı ve mukabelesi nasıl olacak?

Halihazırda ülke Saraydan yönetiliyor.

Bu fiilî durumu “kitabına uydurma” zorlamaları karşısında Davutoğlu ne yapacak?

tweet 1- Üstad: Tehdit, korku ve hilelerle efkâr-ı ammeyi başka bir mecraya çevirtmek mümkün olur; fakat tesiri cüz’îdir, sathîdir, muvakkat olur.

tweet 2- 1982’de 12 Eylül darbe anayasasına hayır diyen Yeni Asya’yı solcularla beraber hareket etmekle suçlayanlar, şimdi yine aynı ithamı yapıyor.

tweet 3- 12 Eylül’de de, şimdi de hukuk ve demokrasiyi savunan Yeni Asya’yı eleştirenler o zaman darbenin yanındaydı, şimdi de AKP’ye arka çıkıyorlar.

Okunma Sayısı: 2950
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • HÜSEYİN İLHAN

    5.11.2015 14:12:41

    GÜNEŞ in balçıkla sıvanmadığı gibi,hükümettekilerin haksızlıkları,yağama ve yolsuzlukları hele hele SURİYE de milyonların katlinden mesul olmaları,MISIR,LİBYA,YEMEN ve MAVİ MARMARA daki insanımızı siyoniste peşkeş çekmeleri gibi onlarca hakikat ve İHANET(AKP PKK ile işbirliğini ikrar etti) yanlışları YENİ ASYA ya çamur atarak ancak ve ancak BATAKLIKTA boğulduklarını gösterir.ALLAH şaşırtmaya görsün.

  • Garib Doğu

    5.11.2015 13:50:47

    Çünkü,suçlayanlar ve itham edenlerin zihniyeti aynı.Dün ne idi iseler bugün de aynıdırlar.Anlayış aynı,bakış açıları aynı,temel argumanları aynı.Ve bu anlayışta olanlar; dünün muhasebesini yapmayanlardır.Sağlam ve tutarlı ölçüleri olmayanlardır.Risale-i Nur'un içtima-i temel ölçülerini referans almayanlardır.Siyasi ve içtima-i akımları ve hadiseleri doğru teşhis ve tespit etmeyenlerdir.İhtilal zorbalıktır.Kuvvetle tahakkümdür.Hukuk dışı bir müdahaledir.Kim yaparsa yapsın fark etmez.Bunların,Kur'anda ve tefsiri olan Risalede yeri var mı? Tek kelime ile kimse gösterebilir mi?İçtima-i sahada bir çok haksızlıklar yapılıyor. Kime yapılırsa yapılsın; hiçbir akıl,vicdan ve adalet duygusuyla bu haksızlıklar onaylanabilir mi? Taraftar olunabilir mi? Zulme rıza zulüm değil mi? Bence ,bizi itham edip suçlayanlar,evvela kendilerini derin bir muhasebe ve murakebenin süzgecinden geçirsinler. İşledikleri dehşetli hatalarını görüp tövbe etsinler...Yoksa manevi hayatları tehlikede...

  • talebe

    5.11.2015 12:37:06

    Allah yazarımız dan razı olsun. Ayrıca okuyucu yorumlarindanda cok sey ogreniyoruz.

  • abdullah abdullah

    5.11.2015 09:16:49

    bir önceki yorumumun 4.kelimesi sehven yazılmamış doğrusu TENKİT edenler olacak

  • abdullah abdullah

    5.11.2015 07:03:48

    12 eylülde bizleri edenler ve bu gün ak trollere iradesini teslim edenler 1969 da milli nizama destek verip sonra gerçeği fark eden paksuları akmumcuları sevilgenleri... hiç hatırlamazlar mı? hatırlamak istemezler; zira bu gün madde, hubbu cah ağır basmaktadır.büyük imkanlar sağlanmaktadır,işte bunlar dünyayı davalarından önde görenlerdir.çok acı bir şey..akmumcu, paksu, ramazanoğlu ozamanlar şöyle demişlerdi:şeytanla ortaklık yapılır ama siyasal islamcılarla asla.çabuk ayıkmışlardı ama çok da zarar vermişlerdi.bir dahada davaya hizmet edemediler.nurcuyum diyen üstadı gibi dik durmalı mert olmal,sadık olmalı.

  • Hüseyin İLHAN

    5.11.2015 07:03:35

    ELHAMDÜLİLLAH,YENİ ASYA EFENDİMİZ SAV.min hayatını örnek alarak,Rabbimizin KİTAB-I AZİMÜŞŞANINDA emrettiği emirler,yasakladığı nehiyler ile ve aziz üstadımızın bu asırların insanlarına hitap eden şaşmaz ölçü ve prensipleri ile tüm risalelerde vermiş olduğu iman hakikatlarına istinaden,lahikalarda bugünkü insanımızın içtimai meselelere tavrını,davranışının nasıl olması gerektiğini harikulade verdiği derslerden almış olduğu ziya ile neşriyat vazifesini yapmaktadır.YENİ ASYA yı dün solcularla,bugün paralel dedikleri(17 Aralık a kadar bak bunların gazetesi şu kadar satıyor siz hala şu rakamlarda,şu kadar okulları var biz ise napıyoruz)diyen dünkü kardeşlerimizin bugünkü müfterilerin ise yatacak yerleri yoktur.Sadece siyasi tarafgirliklerle nasıl yanlışların olduğunu dün derslerde beraber paylaştığımız insanların ise bugün bu hastalığa düçar olmalarından tahrip ettikleri HAK-ADALET-HUKUK mefhumları birgün elbette onlarında ihtiyacı olacağı kesindir.

  • Abdurrahman KOÇAK

    5.11.2015 00:22:32

    Kervan yürüyecektir.Yeni Asyanın haklılığı gün gibi ortada ve istikbaldede ortaya çıkacaktır Allahın izni ile.Solcularla beraber desinler , paralel le beraber desinler demeye devam etsinler...Dünyevi bir gaye olmadığı için hiç etkilemez Yeni Asyayı...Yeni Asya okuyucusu ferasetlidir...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı