"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Soykırım”

Kâzım GÜLEÇYÜZ
24 Nisan 2015, Cuma
Konferansa gittiğimiz Tokat’ta, şehrin ortasındaki kaleye çıkıp etrafı temaşa ederken, mihmandarlarımız eski Tokat’ın kale eteğindeki bir mahallesini gösterip “Burada Ermeniler yaşardı” dediler.

Tabiî, şimdi oralarda eski sakinlerinden eser yok. Yıllar önce buraları terk etmişler. Ve kimbilir bazıları da meşhur tehcir dalgasında yaşanan üzücü hadiselerin kurbanı olmuşlar.

Vatanın bir başka köşesi olan Van’da ise, Birinci Dünya Savaşıyla gelen Rus işgali sırasında bütün Müslüman evleri bazı Ermenilerce tahrip ve sakinleri katledilirken, sadece Ermeni mahallesi ayakta kalmış. 

Bediüzzaman harp ve esaret sonrası Van’a gittiğinde kaleye çıkıp bu hazin manzarayı gördüğünde yaşadığı hissiyatı On Üçüncü Rica’da çok duygulu bir üslûpla anlatıyor.

Gerçek şu ki, tarih kitaplarında kuru bir dille tek yanlı anlatılan savaş, işgal, tehcir olayları sırasında çok büyük dramlar yaşandı.

Ama 90 yıl önce yaşanmış acı hadiseleri bugüne taşıyıp olayı kan davasına dönüştürürseniz, bugünü de karartmış olursunuz.

Tarihe ders çıkarıp ibret almak için bakılmalı; yeni husumetler üretmek için değil.

Bilindiği gibi, bu soykırım meselesini çok özel bir duyarlılıkla takip ederek ısrarla gündemde tutan tek bir millet var: Yahudiler...

Öyle ki, bu konu etrafındaki çalışmalarını başlı başına dev bir “sektör” haline getirdiler. Soykırım müzeleri, anıtlar, sayısız sinema-TV filmi, kitap, broşür, gazete neşriyatı, nazi avcılığı ve bir türlü kapanmayan astronomik rakamlarla yüklü tazminat dosyaları.

Anlaşılan, Ermeni soykırımı meselesini de böyle bir zemine çekmek isteyenler var.

Peki, bu oyuna karşı Türkiye ne yapmalı?

Yapılması gereken en önemli şey, içeriyi tatmin ve tahrikten öteye gitmeyen öfkeli, ama sonuçsuz tepkilerle oyalanmak yerine, dış dünya nezdinde olayın insanî ve vicdanî boyutunu vurgulayan, samimî, komplekssiz ve cesur açılımlarla gönülleri kazanmayı hedefleyen yeni bir strateji oluşturmak olmalı.

Kendi tezimizi hamasî ve tepkili söylemlerle biz bize tekrarlayıp durmanın bize de hiçbir faydası olmadığı hâlâ anlaşılmadı mı?

Önemli olan dünyayı ikna etmek değil mi?

(Bu pasajlar, on yıl önce 7 Mayıs 2005 günü bu köşede çıkan yazımızdan alınmıştır.)

tweet 1- “CHP dinle barışmalı, partinin bu yönde olumlu değişimi desteklenmeli” sözümü çarpıtıp psikolojik harekât yapanları Allah’a havale ediyorum.

tweet 2- 46. yılına giren yayın hayatı boyunca demokrat misyona destek vermiş olan Yeni Asya için “CHP’ye oy verecek” diyen, yalancı ve müfteridir.

Okunma Sayısı: 2365
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdurrahman KOÇAK

    24.4.2015 16:01:06

    Yeni Asya Chp ye oy verecek diyenlere , Yeni Asya nın Chp ye oy vermeyeceğini kainatta bilmeyen yoktur.Aynı şekilde siyasi islamcılarada ırkçı partilerede oy vermeyeceğini sağır sultanda bilir.O zaman oy verecek diyenler düşünsün...

  • cemal özkaya

    24.4.2015 13:57:31

    bediüzzamandan çözümler kitabının son sayfasındaki ''onun için chp deki bu olumlu değişimin teşvik edilip desteklenmesi gerekir'' cümlesinden dolayı diğer kardeşlerden biri kitabı kaldırıp atma gibi bir cüreti göstermiş. öncesini okumadan sadece bu cümleye bakarak chp desteklensin manasını çıkarmış efendi. cehaletin kastın art niyetin önyargının bu kadarına pes. 12 eylüldeki 28 şubattaki haltlarına bakmıyorlarda hiçbirzaman olmayacak birşeyi propaganda ediyorlar. bu kardeşlerin kalbi herhalde bize karşı tek şartla düzelir. onlar gibi üstadın dediğinin tersini yaparsak.

  • Garib Doğu

    24.4.2015 09:45:30

    Vicdanı,insafı olan mert ve asil insanlar yalan ve iftiraya tenezzül etmez,bu alçak silaha başvurmazlar.Hakperest olup,hak ve doğrulardan ayrılmazlar.Ölçülü davranırlar.Bir cümlenin içinden cımbızla bir kelimeyi alıp,kendi bakış açısına, hissine ve siyasi fikrine göre değerlendirip yanlış manalar çıkarıp,hüküm vermek iyi niyetle izah edilemez.Objektif bir değerlendirme olamaz.Hele hakperestlerin işi asla olamaz.Olsa olsa siyasi tarafgirlik, kin ve adavet sonucu olabilir.Kişinin karakterini,tiynetini ortaya koyar. Sahibini yıpratır,toplum hayatını da zehirler.Allah böyle bir zihniyetten,anlayış ve yaklaşımdan bütün müslümanları korusun.Amin.

  • Ali Vefalı

    24.4.2015 09:13:08

    Yeni Asya ve cemaatine, sözüm ona siyasal islamcıların kini, nefreti, iftirası, dedikodusu o kadar fazla ki, dinle alakalı olmayan kurumlar bile çok daha insaflı kalıyorlar. Onları Canabı Hakka havale ediyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı