Vefatının birinci yıldönümünde bir kez daha rahmetle andığımız merhum Demirel’le son görüşmemizi 26.10.14’te İslamköy’de adını taşıyan külliyenin açılışında yapmıştık.
Meğer veda görüşmesiymiş.
Ondan önceki en son sohbetimiz ise aynı yılın 7 Şubat’ında Güniz Sokaktaki evine yaptığımız ziyarette gerçekleşti.
Birlikte gittiğimiz Cevher İlhan’ın tuttuğu notlardan bu sohbeti aktaralım.
Hal-hatır faslından sonra, konuya o günlerde yeni başlayan “cemaat” gündemiyle giriş yaptı Demirel ve sordu:
“Size birşey var mı? Size de dokundular mı? Yeni Asyacılar ne yapıyor?”
“Şimdilik birşey yok” cevabımız üzerine “Yeni Asyacılar gayri nizamî iş yapmaz” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Tasfiye işine gidildiğinde adalet yok demektir. Tasfiyeler, görevden almalar... Devlette kural var. Rule of law; hukukun üstünlüğü, hukuk devleti, kanun devleti diye birşey var. Kurallar belli. Bunlar ortadan kalktığı zaman fetret olur. Meşruiyetin dışına çıkılmaması lâzım. Meşruiyet dışına çıkıldığı zaman fetret olur.
“Meşruiyetin içinde sabır lâzım. Bir gün hepsi döner. Sabırlı olmak lâzım. Bu uysal olmak demek değil. Yanlış işe yanlış diyeceğiz. Ama şiddete âlet olunmamalı. Sürüklendiğimiz sıkıntılar bundan.
“Kim tasfiye ediyor, belli değil. Kim? Meçhul olan o kim? Görünüşte hükûmet yapıyor, ama gerçekte bütün bunları yapan kim? Keyfî idarelerde böyle olur. Askeriyle siviliyle keyfîliğin içine girmesi yanlış.
“Gelişmelerin merkezi belli değil. Gelişmeleri aktive eden güçler belli değil. Bu gibi ahvalde sessiz sedâsız oturmak da mümkün değil. Ama sükûneti, adaleti ve sağduyuyu mutlaka muhafaza etmek lâzım.”
Sohbetin devamında Demirel Arap baharına bakışını özetle “Arap dünyası parçalı. Eskiden ne kadar parçalanmışsa şimdi de öyle. Koskoca Mısır şimdi dağınık, bölük pörçük” sözleriyle anlattı.
DP kongresi için de şöyle dedi:
“Geldiler buraya. ‘Yanlışları düzeltin, doğruda ısrar edin’ dedim. Türkiye yanlışı taşımaz. Yanlışın altında yapamaz.”
Devamı yarına.
BB’dan itiraf ve şikâyet: 2004’ten sonra merkezîleştik, bürokrasiyi fazla öne çıkardık, bürokrasi yasaları dayatıp siyasetin önünü tıkıyor.
Demek ki 2016 Türkiye’sinde kanunları bürokrasi hazırlayıp siyasete dayatıyor. BB’ın itirafı, zaten belli olan bu vakıayı doğrulamış oldu.
Yüksek yargıda tasfiye ve kayyıma da yargı zırhı - http://www.yeniasya.com.tr/video/yuksek-yargida-tasfiye-ve-kayyima-da-yargi-zirhi_400380