AKP’nin düzenli olarak kamuoyu anketleri yaptırdığı kuruluşlardan biri olan Pollmark’ın patronlarından Yrd. Doç. Dr. Ertan Aydın, şöyle bir görüş ortaya atmış:
“Atatürk’le başlayan demokrasi projesinin tamamlayıcısı olma misyonunu bugün Erdoğan hareketi üstlenmiş gözüküyor.”
“Atatürk’ün nihaî hedefi demokrasiydi” iddiası yeni değil.
Öteden beri bunu savunup, M. Kemal devrindeki antidemokratik uygulamaları “Şartlar öyle gerektiriyordu” diye tevile çalışanlar var. (...)
M. Kemal hayatta iken girişilen Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ile Serbest Fırka denemelerinin akim kalması örnekleri bile, Atatürkçülüğün demokrasiye ancak kendi belirlediği sınırlar içinde kalması kayıt ve şartıyla rıza gösterip, aksi halde izin vermeyeceğinin yaşanmış örnekleri. Keza, M. Kemal döneminde tepeden inme ve jakoben yöntemlerle gerçekleştirilen devrimlerin hangisini demokrasiyle bağdaştırabiliriz ki?
Kimileri, “Gerçek bir demokrasinin altyapısı o devrimlerle oluşturuldu” diye kıvranıp duruyorlar, ama mızrak çuvala sığmıyor. Çünkü hem devrimler yapılıp uygulanırken izlenen yöntemler, hem de 1950’den sonraki çok partili demokrasinin hep “Devrimler elden gidiyor” gerekçesiyle yapılan ihtilâllerle kesintiye uğratılması, bu iddiayı temelden tekzip ediyor.
Gelinen noktada, artık eski usûl ve klasik darbe yöntemleriyle netice almanın imkânsız olduğu anlaşıldığından, aynı devrimleri demokrasi görüntüsü altında ve sivil kılıkla sürdürme taktiği devreye sokuluyor.
AKP de bu yeni taktiğin icracısı olmaya soyunuyor.
Oysa fikirleri ve icraatları belli olan M. Kemal’in üzerine bina edilecek bir “demokrasi projesi”nin, temelsiz veya çürük temele dayalı bir inşaattan hiçbir farkı yok.
Şimdiye kadar asker dipçiği ve tanklarıyla ve hukukun en temel prensiplerini çiğnemekte beis görmeyen ideolojik yargı kararlarıyla muhafazasına çalışılan Kemalizmi, bundan sonra “sivil ve demokratik” zırhların koruması altında yaşatma çabasının, bitkisel hayata girmiş bir bedeni solunum cihazına bağlayarak “ayakta tutma” gayretlerinden bir farkı bulunmadığı gibi...
Müflis Proje Kemalizm, s. 100-2
İnsan yaşadıkça neler görüyor: Bütün ikazlara rağmen sınır tanımadan devam eden hukuksuzlukların halk desteğinde yol açtığı erime ve kaybı, her fırsatta Kemalistlere selam çakarak ve onlardan medet bekleyerek telafi etme gayret ve telâşı içine girmek nasıl bir savrulmadır! İbret!
Hürriyet yazarı Sedat Ergin: (Darbecilikle suçlanan bir generalin dosyasında) MİT’ten gelen yazının altında şöyle deniliyor: “İstihbarî nitelikte olan bu bilgiler hukukî bir delil olarak kullanılamaz.”