"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sıkışmışlığın itirafı

Kâzım GÜLEÇYÜZ
17 Mayıs 2017, Çarşamba 16:00
Bir iktidar gazetesindeki yazısında avukat yazar f.ö operasyonlarındaki son durumu değerlendirirken, konuya şöyle girmiş:

“Tekrar nerden başladı bilmiyorum, ama soruşturmalarda sınırların korunamadığına, yargı teşkilâtının doğru bir yol haritası ile hareket etmediğine ilişkin iddialar havada uçuşmaya başladı.” (Yaşar Baş, Akit, 15.5.17)

Ve başlamış yargının süreçte yaptıklarını savunmaya:

“Bu tartışmalar içinde suçlanacak son kurum yargı teşkilâtıdır. Çetenin tasfiyesi konusunda en tutarlı iş planı yargıya aittir. Devlet kurumlarının birçoğunda yaşanan zaafiyete rağmen, yargının duyarlılığı ile işler ayakta duruyor. Yargının çağrılara ihtiyacı yok.”

Bunları ifade ettikten sonra konuyu şuraya getiriyor: 

“Yargıda hatalı işler olmuyor mu ya da olamaz mı? Tabiî ki de oluyor ve daha da olacak. Ancak yargı, olan veya olabilecek istismarları kendi prosedürü içinde çözme kabiliyetine ve kararlılığa sahip.”

“Örgütle ilişkili olduğu şüphesi altında olanlara müsamaha gösterilmemeli; bu kuşku altındaki herkes, tehlike tamamen ortadan kalkmadan işlerin normale dönmeyeceğini bilmeli ve rahat etmek istiyorsa örgütün çökertilmesi için en az devlet kuvvetleri kadar mücadele etmeli. Soruşturmaların genişlemesinin bazı haksızlıklara neden olacağını konuşuyor, soruşturmaları yürütenlere çağrıda bulunuyoruz” diyen yazar, hiç kimsenin örgütle zayıf ilişki içinde bulunanlara örgütü çökertmek için harekete geçme çağrısında bulunmayışından şikâyet ediyor.

Ve f.ö’cü olmadığı halde örgütle ilişkilendirilenlere “Örgüt sözcüsü gibi devlet kuvvetlerine saldırmak yerine sizi bu duruma getirenlerle mücadele edin” diyor.

Bu nasıl tavsiye?! 

Hem iftiraya uğrayıp bütün haklarınız elinizden alınarak mağdur edileceksiniz; hem de masumiyetinizi savunma gayretiniz “devlete saldırmak” olarak görülüp bundan vazgeçmeniz ve hiç ilginiz olmadığı halde yapılan iftiralarla ilişkilendirildiğiniz bir örgüte karşı yürütülen mücadeleye katılmanız istenecek! 

Hani ihbar ve “kanıt”lar!?

Hukuka nasıl bir takla daha attırıldığını göstermesinin yanı sıra, iyice sıkışmışlığın itirafı olarak da yorumladığımız yazıdaki tek isabetli çağrı, “küçük küçük adımlar” diyerek işi küçültse de şu: 

“Devletin normalleşme sürecini hızlandırması lâzım.”

***

Akit yazarı Sabri Balaman: Hukuk ayaklar altında, keyfî tutuklamalarla korkunç hatalara sebep olunuyor, düzeltme mekanizmaları çalışmıyor.

Nur’un ve diğer tüm masumların haksız tutuklulukları sürerken hâlâ “Herşey hukuk içinde yürüyor” nutukları atanlara yazıklar olsun.

Isparta Bediüzzaman Mevlidi - http://www.yeniasya.com.tr/video/isparta-bediuzzaman-mevlidi_432199

 

Okunma Sayısı: 11136
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Özcan Erkiş

    17.5.2017 21:43:54

    ( 3 ) "Yargının çağrılara ihtiyacı yok! " demek bir defa insanî, vicdani, hukukî ve ilmî değil. Zira yanlış giden bir şey varsa, meselenin ehli olan kişiler elbette, hak ve hukuk adına uyarı vazifesini yapacaklardır. Yoksa hak ve hukuk ve adalet nasıl tahakkuk edecektir? Doğruya doğru, eğriye eğri demek, hakperestliktir. Hem uyarı yahut çağrı, vazifeye karışmak değildir. Zaten en çok hatayı da "ben bilirim!" "aklınıza ihtiyacım yok!" yahut "aklını kendine sakla! " gibi müstağni tavır sahipleri yapmaktadırlar. Konuşanlardan değil susanlardan korkmak gerekir. Hayra alâmet olmayan gidişat devam ederken, susmak da hayra alâmet değildir...

  • Özcan Erkiş

    17.5.2017 21:22:26

    (2) Devletin normalleşmesi, bir an evvel antidemokratik OHAL'e son vererek, demokratik hukuk devletinin bütün kurum ve kuralları ile yeniden işler hale getirilmesiyle olacaktır. Ancak görünen o ki, OHAL'i devamlı kılmak için "hariçten gazel okuyan"lar, yargıyı, hukuka riayete davet edecek yerde, daha da hukuksuz işlere teşvik etmektedir. Başta hürriyet ve adalet herkese lazımdır. Mülk, devlet adalet ile kâim ve daimdir. Hukukun yaptığı hataların telafisi çok zordur. Yılları alır. Zira zararı hem maddi hem manevidir. Zarar verdiği varlık da insandır. Lütfen teşvik ve tavsiyede bulunurken, hak ve hakikati, siyasi ve şahsi ve ideolojik mülahazalara feda etmeyelim. Hakkın hatırı her daim, her yerde âlidir. Hiç bir şeye feda etmemek gerektir. Hem unutmayalım "bilenlerle bilmeyenler bir değildir!" Bilenler biraz daha dikkatli olmalı değil mi? Hele mesele hak ve bilhassa hukuk olursa....

  • Özcan Erkiş

    17.5.2017 21:02:25

    Sayın Güleçyüz, yargının "avukatı"olan şahsın yaptığı, sıkışmışlığın değil, hukuksuzluğun itirafi desek daha isabetli bir tespit olur, diye düşünüyorum. Keyfilik ve hukuksuzluk hâli uluslararası raporlara bile geçmiş vaziyette. En temel evrensel hukul kurallarının bile gözardı edildiğinin herkes söylüyor. Mesela, "şüpheden sanık yararlanır!" kaidesi niçin uygulanmıyor?. İspat, iddia edene aitse, mağdur edilen insanların "suçunu ispat" ve "somut delil" ortaya koymak yargının işi değil mi? Her ihbar yahut iftira delil olursa, suçlanmadık kimse kalmaz.

  • Yasliçocuk

    17.5.2017 17:53:07

    Harcı adalet olmayan bir cemiyetin binası çürüktür.Ufak bir sarsıntı ile yıkılır ...

  • Yasliçocuk

    17.5.2017 17:51:35

    Her an kağıt elinden alınacak bir sınav içerisindeyiz..Adaletin kuvvetli,Kuvvetlilerin adil olması gerekir .Üzüldüğüm doğru… Ama hiç umutsuz olmadım! Hep duaya tutundu kalbim. Üstelik, derdim kadar derman ikram edenim var! Bunu bilir buna tutunur yine ve yeniden gülümserim!

  • Bir magdur

    17.5.2017 16:23:28

    Bu hukuksuzluklar 10 aydir devam ederken adamlar ancak bu zamanda farkedebiliyorlar. Apacik sekilde ifade edeyim bunlarin vicdani kör

  • ahmat

    17.5.2017 07:20:54

    ALLAH,ALLAH,ALLAH cc

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı