Bu aktörlerden Erdoğan’ın muhalefet partilerine yönelik atraksiyonları, Meclis Başkanlığı seçiminde ilk sonucunu verdi.

Başkanlığa AKP’nin adayı seçildi.

Bu sonuç, yapılan koalisyon pazarlıklarında AKP’nin elini güçlendirdi mi, göreceğiz.

Eğer sonuçta öyle veya böyle bir hükümet formülünde mutabakata varılamayıp da erken seçime gitme durumu ortaya çıkarsa, İsmet Yılmaz Meclis tarihine en kısa süreyle görev yapan başkan olarak geçebilir.

Ve işaretler, parti liderlerine “Egolarınızı aşın, yeni hükümeti bir an önce kurun” çağrılarında bulunan Erdoğan’ın gerçek niyetinin erken seçim olduğunu gösteriyor.

Geçmiş  teamül ve uygulamaların rağmına, hükümetin kurulması için yapacağı görevlendirmeyi bu kadar uzatıp geciktirmesi dahi yine bu niyetle irtibatlandırılıyor.

Seçim sonrasında muhalefet partilerinin içini karıştırmaya yönelik atraksiyonları da.

Anlaşılan o ki, Erdoğan yeni dönemde de kendisine özel bir misyon yüklüyor. 7 Haziran seçimiyle tek partili iktidarlar döneminin geride kaldığını söyler ve “Millet bizi böyle zamanlarda ülkeyi güvenli limanlara götürmemiz için buraya getirdi” derken herhalde bunu ifade etmeye çalışıyor.

Böylece açılan koalisyonlar döneminde yaşanması muhtemel belirsizlik ve krizlere karşı kendisini bir güvence olarak görüyor ve topluma da öyle göstermek istiyor.

Ülkeyi götürmeye niyetlendiği erken seçimdeki stratejisini, “Sizi uyarmıştım, haklı çıktım, tek çıkış yolu benim başkanlığım” teması üzerine bina etmeye hazırlanıyor.

Ancak bu söylem seçmende makes ve karşılık  bulur mu? Çok fazla emin olmamalı.

Gerçi göründüğü kadarıyla Erdoğan kendisine çok güveniyor ve çoğunluğun yine arkasından gideceğine inanmış durumda.

Onun için de 7 Haziran’da AKP oylarının 9 puan gerilemesinde kendi tavır, söylem ve müdahalelerinin payını pek göremiyor.

Oysa hatırı sayılır bir seçmen kitlesi “Cumhurbaşkanının günlük siyasete bu kadar karışması ve müdahalesi doğru değil” diyor.

AKP tabanının önemli bir kesimi dahil.

tweet- Perinçek’in yardımcısı Pekin: “Tayyip Beye birşey olmadan paralelle mücadeleyi halletmesi lâzım.” Halletsin ki, sıra Tayyip Beye de gelsin!