1946 seçiminden başlatırsak, ülkeyi yönetecekleri oylarımızla belirleme imkânına kavuştuğumuz çok partili sistem uygulamasında 69. yılı doldurduk.
Ve 25. dönem parlamentosunda görev yapacak milletvekillerini seçmek üzere bugün bir defa daha sandık başına gidiyoruz.
Bundan önceki 12 Haziran 2011 seçiminden bu yana geçen dört sene zarfında yapılanları ve yapıl(a)mayanları, iktidarın ve muhalefetin performanslarını, keza seçim kampanyası boyunca söylenenleri millet olarak hep birlikte gördük, yaşadık, temaşa ettik.
Şimdi bütün bunları değerlendirip bir karar vererek, o yönde oyumuzu kullanacağız.
Bunu yaparken dikkat etmemiz ve göz önünde bulundurmamız gereken önemli hususlardan birkaçını sıralayacak olursak:
Bir defa, oyumuzu mutlaka verelim.
İkincisi, sandığa sahip çıkalım. Partiler ve bağımsız adaylar, oyların tasnif, sayım, tutanağa işleme ve seçim kurullarına teslim süreçlerini son aşamaya kadar yakından takip etsinler.
Ta ki, çıkacak sonuçlara gölge düşürebilecek şüphe ve şaibelere meydan verilmesin.
Bugün, oy tercihimizin ne yönde olması gerektiğine dair fikir beyan etmenin günü değil.
Ama şu kadarını belirtelim:
Oyumuzu, demokrasi ve hukuk devletini güçlendirmek, bu değerlere yönelik sapma ve ihlalleri dizginleyip frenlemek, millî irade kavramını gerçek anlamına kavuşturup, bu kavramın farklı amaçlarla istismarını engellemek için ve bu hassasiyetle kullanalım.
Yapacağımız tercih, darbe ve müdahale ürünü sistemin ülkeyi içine sürüklediği kriz ve tıkanıklıktan bizleri çıkaracak demokratik ve sağlıklı alternatiflerin yolunu açsın.
Oyumuzla, gerçek ve samimî demokratlığa nokta-i istinad olup destek verelim; hür ve demokrat felsefenin nüve ve çekirdek olarak da olsa muhafazasını ve herşeye rağmen “ağacın yeşil tutulması”nı esas alalım.
Sandık başında “Oyum ziyan olmasın” gibi bir endişeyle hareket etmeyelim. Esas ziyan olan oyların, yanlış adreslere gidecek oylar olduğunu kesinlikle gözden kaçırmayalım.
Ve son olarak çok önemli bir nokta: Oy tercihlerimizi kavga konusu yapmaktan, kalıcı kardeşlik bağlarımızı geçici siyaset rüzgarlarına feda ve kurban etmekten sakınalım.
Seçim sonuçları şimdiden hayırlı olsun.
tweet 1- Üstad diyor ki: “Her bir sersemin safsatasına, her divanenin hezeyanına kulak verilmez.” Biz de öyle yapıyor ve yolumuza devam ediyoruz.
tweet 2- Yeni Asya’yı hedef alan silik sözler iyice arttı. Tavsiyemiz: Tahkik edin, altın çıktıysa kalpte saklayın, bakır çıktıysa suratlarına çarpın.
tweet 3- AYM kararı geriye yürümez, ama hukuka aykırılıktan iptal ettiği düzenlemeye göre yapılmış işlemlerin hukuka uygunluğu tartışmalı hale gelir.