Aylarca devam eden zorlu bir yoğun bakım sürecinin ardından vefat eden Salih Özcan için önce şu tweet mesajını attık:
Lâhikalarda Seyyid Salih olarak adı geçen, İttihad’in ilk imtiyaz sahibi Salih Özcan’a Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına sabır dilerim.
Ancak Soner Yalçın Sözcü’de Salih Özcan üzerinden Said Nursî’ye birtakım asılsız suçlamalar yöneltince şunları da yazmaya mecbur kaldık:
Soner Yalçın’a: Said Nursî’nin vefatı sonrası Salih Özcan’ın takip ettiği çizgi, Risale-i Nur ölçülerine ve Nur camiasının kararlarına uymaz.
Salih Özcan İslâm âlemine Risale-i Nur’un hizmet metodunu tanıtacağı yerde, oradaki radikal fikirlerin Türkiye’ye taşınmasına aracılık etti.
1960’larda Seyyid Kutup ve Mevdudî gibi yazarların devleti önceleyen eserlerini Türkçeye çevirip MİT desteğiyle neşreden isim Salih Özcan’dı.
Salih Özcan İttihad’ın ilk sahibi olduğu halde, siyasal İslam anlayışında olduğu için Zübeyir Gündüzalp’in sağlığında cemaatle yolunu ayırdı.
Risale-i Nur asayişi muhafazayı netice veren müsbet iman hizmetini esas alırken, “Müslümanlar devleti ele geçirsin” diyen anlayış sıkıntı getirdi.
Müfid Yüksel’in şu tweet’ini de paylaştık:
Salih Özcan, Arap âlemine Bediüzzaman’ı tanıtıp, Risaleyi neşredeceğine Arap âleminden ideolojik selefiliğin literatürünü ithal edip yaydı.
“Bunları yazmanın zamanı mı, ölünün arkasından böyle şeyler konuşulur mu?” gibi itirazlara da şöyle bir mukabelede bulunduk:
Salih Özcan’ı rahmetle yad ediyoruz, ama yürüdüğü çizginin Risale-i Nur mesleğine uymadığını, hakkın hatırı adına kayda geçirmemiz gerekiyor.
25.5.13’te yayınlanan “MİT’in Seyyid Kutup açılımı” başlıklı yazımızda da konuya ışık tutan bilgiler vardı ve yazıya şu anekdotla giriş yapmıştık:
“Türkiye’de İslamcılık düşüncesinin tartışıldığı sempozyumda Hamza Türkmen, çok ilginç bir noktaya temas etmiş. Seyyid Kutup’un Türkiyeli Müslümanların gündemine—Salih Özcan’ın kurduğu—Hilal Yayınları tarafından basılan “Din Dediğin Budur” kitabıyla girdiğini belirten Türkmen, şöyle demiş: “O zaman şu bilgiye ulaştık: 61 Anayasasından sonra Türkiye’de sol Marksist hareketler yaygınlaşıyor. Sistemin bunlara cevap vermesi lâzım. O zaman MİT’in başındaki Doğu Bey (Fuat Doğu mu?) özellikle çare arıyor. Çare olarak Seyyid Kutup’un ‘İslamda Sosyal Adalet’ diye bir kitabının haberini alıyor. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısına gidiyor. (Türkçü) Cağaloğlu Yayınlarından bastırılıyor. Türkiye gündemine Seyyid Kutup ilk defa böyle bir formatta giriyor.” (Star, 20.5.13) Yazının devamı yarın.
tweet 1- Faruk Beser’e: Herkesin köşe bucak kaçtığı en zor zamanlarda risalelere sahip çıkan Nur cemaati bu tavrıyla eserleri bloke etmiş mi oldu?
tweet 2- Entelektüeller Risale-i Nur’a yaklaşmak istediler de Nur cemaati üzerine kapanıp “Hayır, eserler bizimdir, başka kimse okuyamaz” mı dedi?
tweet 3- Tam tersine, Üstad ve Nur talebeleri her fırsatta ulemaya, hocalara ve entelektüellere, Risale-i Nur’u incelemeleri çağrısında bulundular.