Üstadın “maddî ve manevî hukuk-u ibâda (kul haklarına) tecavüz etmemek ve hukukullahı (Allah’ın hukukunu) da bihakkın ifa etmek” olarak tanımladığı (Mesnevî-i Nuriye, s. 129) “salih amel” kavramı Kur’an-ı Kerimde çok geçiyor. Bunların çoğu da “iman edenler ve salih amel işleyenler” şablonunda.
(Konuya giriş niteliğindeki “Salih amelde öncelik kul hakkına girmemekte” başlıklı bir yazımız 24.9.17’de yayınlanmıştı.)
İman ve salih amel mesajının tekrar tekrar vurgulandığı ayetlere ve öncesiyle sonrasıyla bağlamlarına baktığımız zaman, konu daha da açıklık kazanıyor.
Örneklerinden biri Nisa Sûresinde:
“İman edip salih amel işleyenleri, ebediyen kalmak üzere, altından ırmaklar akan Cennetlere koyacağız” müjdesiyle başlayan 57. ayetin ardından 58’de deniyor ki:
“Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.”
Demek ki emanetleri ehline vermek, her işi erbabına ve ehil olana tevdi etmek, bu meyanda devlet idaresini de bu vasıflara sahip olanlara teslim etmek imanın ve salih amelin gereklerinden biri.
Ehil olmanın en önemli şartlarından biri de adaletle hükmetmek. Zaten kul hakkına riayetin birinci şartı adalet. Adaletin olmadığı yerde en çok zarar gören şey, kul hakkı. Güncel ve yakıcı örneklerini, 15 ayı sona ererken bir kez daha uzatılmak istenen OHAL sürecinde görüyoruz.
59. ayet önceki mesajları tamamlıyor:
“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygambere ve sizden olan idarecilere de itaat edin. Birşeyde ihtilafa düşerseniz çaresini Kur’an ve Sünnette arayın.”
Buradaki “sizden olan idareciler”in ehil olması, kendilerine tevdi ve emanet edilen görevleri hakkıyla ve adaletle yerine getirme hassasiyeti taşıması çok önemli.
İtaat emri bunlar varsa geçerli. Yoksa bu vasıflara sahip olmayan veya bu esaslardan uzaklaşan idareciler için değil.
Kul hakkı kapsamındaki en temel hakların gasp edildiği bir işleyişe itaat edilmez, rıza gösterilmez, boyun eğilmez; tam tersine müsbet hareketten şaşmadan, hukuk zemininde mücadele edilir.
***
- Hukuksuzluklar zincirinde son halka: “OHAL uzayacak” açıklamasını yapmak AKP Grup Başkanvekiline mi kaldı? Hükümet artık sahiplenemiyor mu!
- 15 ayı dolduran OHAL’i 3 ay daha uzatmak iç gerilimi de, ona bağlı olarak dış ilişkilerdeki sıkıntıları da arttırmaktan başka sonuç vermez.
- OHAL’i uzatma ısrarı keyfîlik ve zulümleri de sürdürme inadı anlamına gelir. Ama nereye kadar? Zulüm ilânihaye devam edemez ki...