"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Şahsı değil, sistemi tartışalım” denilse de...

Kâzım GÜLEÇYÜZ
13 Ocak 2016, Çarşamba
Başbakan çok fazla taraftar ve istekli olmadığı, ama bulunduğu konum gereği mecburen savunmak durumunda bırakıldığı başkanlık sistemi için “Erdoğan’a değil, Türkiye’ye lâzım” diyor ve konunun şahıs etrafında tartışılmasının yeni anayasa çalışmalarını bir defa daha sabote edeceğini söylüyor.

İyi de, mevcut durumda bu konuyu Erdoğan’dan ayrı tartışmak mümkün mü?

Hele bizzat Cumhurbaşkanının öteden beri bu meseledeki ısrarlı takipçiliği ve keskin polemikleri devam ediyorken.

Bu tavır ister istemez Erdoğan’ı tartışmanın tam odağına yerleştiriyor ve ondan bağımsız olarak bir sistem müzakeresinin yapılabilmesine pek imkân vermiyor.

Başkanlık geçmiş dönemlerde de zaman zaman gündeme gelmiş; Özal’ın ve Demirel’in de bu yönde teklifleri olmuştu.

Ancak bilhassa Demirel, konuyu topyekûn bir “devlet reformu” çerçevesinde müzakereye açtı. Kuvvetler ayrılığını güçlendiren, check-balance, denge ve denetim mekanizmalarını muhkemleştiren, Senatonun tekrar ihdasıyla çift Meclis sistemini öngören bir proje ortaya attı.

Ama o günün parçalı, dağınık ve etkisiz siyaset tablosunda bu proje gerektiği gibi değerlendirilemedi ve sonuca ulaşamadı.

Şimdi AKP’nin yine büyük Meclis ekseriyetine sahip olduğu 4. iktidar döneminde böyle kapsamlı bir proje yerine başkanlıkta odaklanan bir talep söz konusu.

Ve Saray bu defa çok daha kararlı bir şekilde bu işin takipçiliğini sürdürüyor.

Talep edilen başkanlığın halka tanıtılması ve zihinlerdeki soruların cevaplandırılması için özel kampanyalar organize edilerek, manipülatif anketlerle bu yönde bir kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor.

Açıkça görünen o ki, artık işi kendi haline ve şansa bırakmaya niyetleri yok.

Hattâ bütün gayretlerine ve zorlamalarına rağmen bu parlamentoda netice alamadıkları takdirde, sırf başkanlık için “yeni bir erken seçim” alternatifini dahi göze ve gündeme almış durumdalar.

Şimdiden bunu seslendirenler var.

Peki, bunca zorlamaya halk “evet” der mi? 1 Kasım’dan sonra bu da mümkün.

Ama bir yerden sonra tersi de olabilir!

“Diyarbakır Suriçi'ni terörden temizliyoruz” derken, canlı bomba terörü İstanbul Suriçi'nde. Yapanın da, yaptıranın da Allah belâsını versin.

Çözüm sürecinin en popüler söylemi olan “Artık analar ağlamasın”ı şimdi söylemek suç! Söylersen ya PKK’lısın, ya da paralelci işbirlikçisi!

Terör fitnesi, topyekûn dayanışma ile mağlûp edilebilir. Evlat acılarını dahi kutuplaştırma siyasetleri için alet ve istismar ederek değil.

Okunma Sayısı: 2504
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • HÜSEYİN İLHAN

    13.1.2016 09:19:06

    Geçmişte hükümet olanların bilhassa AP dönemleri veya DEMİREL in başbakanlığındaki MC. hükümetlerinde C.Başkanı,DANIŞTAY-YARGITAY,ANAYASA MAHKEMESİ,ORDU,ÜNİVERSİTELER,BASININ EKSERİYETİ hükümetlere muhalifti.İşadamları ise esen rüzgara göre yelken açar idiler.Şimdi ise tüm saydıklarım hükümet ile beraber ahenk içindeler.Muhalif basının esamesi çook az.Bu şartlarda devleti idare etmekten aciz ve beceriksizlerin değil başkan isterse BM.BAŞKANI olsun yapacağı ancak AYAKKABI KUTULARI DEĞİL,KOLİ KOLİ YOLSUZLUKLARI OLUR. Başbakanlık konutu diyerek başlanan HARAMSARAY a milleti aldatmak için KÜLLİYE çuvalı giydiren zihniyet DİN KARDEŞİNİ SİYONİSTE,YURTTAŞINI TERÖRİSTE,MİLLETİN MALINI YANDAŞA PEŞKEŞ ÇEKMEK ten başka ne mahareti var.PARDON FİTNE-FESAD MERKEZLERİ var birde.

  • Hasan Sinan Koşmaz

    13.1.2016 00:54:46

    Bugün hain dedikleri paralel yapıyla birlikte işledikleri sosyolojik cinayetleri hatırladıkça bas bas bağırmaya devam edecekler. Güya halifeliği geri getirecek. Başka bir maksadı yok. Kuvvetli bir meclis yerine kuvvetli bir şahsı ön plana çıkarmaya çalışıyor ve hatta Hitlerden misal veriyor. Herkese aldanan bir şahsı bu millet padişah yapmaz!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı