"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risalenin zinciri ne zaman kalkar?

Kâzım GÜLEÇYÜZ
11 Ekim 2015, Pazar
Bugün yapılacağı duyurulan, ama Ankara katliamı sonrası Emniyet’in talebiyle ertelenen Bediüzzaman mevlidi öncesinde Yönetim Kurulu üyemiz Ali Vapurlu ile beraberindeki heyet Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’i ziyaret ederek mevlide davet ve duayı da onun yapmasını rica etmiş.

Sohbet esnasında Risale-i Nur neşriyatındaki malûm süreç de konuşulmuş.

Daha önce İşaratü’l-İ’caz’ı basan Diyanet, Mektubat’la İhlas ve Uhuvvet Risalelerini de basım aşamasına getirmiş. Nitekim Mektubat’ın cilt kapağı resmi geçtiğimiz günlerde bazı sitelerde yayınlanmıştı.

Ancak bu haberin 1 Kasım seçimi öncesinde gündeme gelmesi “Risaleler yine seçim hesaplarına alet edilecek” yorumlarına konu olunca çalışma durdurulmuş.

Kimilerinin “Risale-i Nur’a artık devlet sahip çıkıyor” diye adeta bayram ettiği olayın bu boyutu, işe siyaset gölgesi düşürdüğü için, hizmete bu şekilde de sekte vuruyor.

Onun için, baştan beri ısrarla söylediğimiz şeyi bir defa daha tekrar ediyoruz:

Devlet risale neşriyatına hizmet edip destek vermek istiyorsa, torba kanuna tıkılan devlet tekelinin AYM’den, ona istinaden çıkarılan kararnamenin de Danıştay’dan dönmesi sonrası, bandrol engelini tamamen kaldırarak risale basımının önünü açsın.

Diyanet’i de tekelci projenin icrasına alet etmekten vazgeçerek rahat bıraksın.

Bize “Risaleler ümmetin malı” diyen Görmez’in, eserleri aslına uygun olmak kaydıyla isteyen herkesin basabilmesi gerektiği yönünde hükümete ilettiğini söylediği kanaat de bunu iktiza ediyor.

Görmez sohbet sonunda heyet ayrılırken bize selam söyleyip “Artık risaledeki zinciri kaldırsın” ricasını yeniden iletmiş.

Kast ettiği, gazetedeki zincirli resim.

Aynı ricayı kararname çıktıktan sonra yayınevleriyle yaptığı toplantı sonrasında, katılan arkadaşlarımıza da ifade etmişti.

“Tekrar aleyküm selam” derken, istişareyle koyup yine meşveretle devam ettirdiğimiz o zinciri, ancak risale neşriyatına getirilip Diyanet üzerinden devlet tekeline bağlanan keyfi bandrol engeline son verilirse kaldırabileceğimizi belirtiyoruz.

Bu Diyanet’e veya Görmez’e yönelik bir tavrın değil, netice itibarıyla Diyanet’i de rahatlatacak ilkeli duruşun bir ifadesi.

* Yeri gelmişken Diyanet’in bu yıl hac organizasyonunda Yeni Asya’yı da dışlayan akreditasyon ayrımcılığını yakıştıramadığımızı ifade ile sitemlerimizi iletelim.

tweet 1- “İyi saatte olsunlar iş başında” demiştik. Barış mitingi öncesi Ankara'daki kanlı provokasyon bunun yeni ispatı. Bu tuzağı da boşa çıkaralım.

tweet 2- Terörün hedefi her ne ise hiçbirine izin vermeyelim. Seçim yaptırmamak veya birilerini terörden nemalandırıp seçimde avantajlı kılmak dahil

tweet 3- Karaca, Baransu ve Avcı’dan sonra Bülent Keneş. Cadı avının medya boyutu seçim öncesi hızlanarak sürerken demokrasi ve hukuk kan kaybediyor.

tweet 4- Yargıyı medyaya karşı sindirme, susturma, rövanş aracı olarak kullanan cinnet halini Türkiye taşıyamaz. 1 Kasım’da bu devir kapatılmalı.

tweet 5- Başbakan: ‘Demokrasi ve ifade özgürlüğüne gölge düşürmeye çalışanların oyununu bozacağız.’ Ekran karartıp gazeteci tutuklayarak mı?

Okunma Sayısı: 2883
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Kandil

    11.10.2015 12:03:21

    Demek ki kader, mevlidin başka bir sebepten tehiri ile tekelci ve akreditasyoncu Görmez'in mevlidde kapanış duası etmesine izin vermemiş...

  • Garib Doğu

    11.10.2015 09:06:00

    Risale-i Nur tekele alınamaz diye Üstadın açık ve net ifadesi var. Tevil ve yorum gerektirmeyen bir konu.Bu açık ifadelere rağmen,mevcüt hükümet ve ekabir zevat neden bu yanlışta ısrar ediyor? Yanlış değil,dehşetli müdahalenin hikmeti ne? Bunda hangi maslahat var?Nasıl bir hizmet ve inkişaf var? Hak ve hakikat konusunda Üstattan daha hassas,daha hamiyetli kim veya kimler var? Hiç kimse Risale-i Nur'a müdahale hakkına sahip değildir.Hiç kimsede bu yetki yok.Çünkü umumun malıdır.Kur'ana aittir.Allahtan dileğimiz manevi yönden son derece tehlikeli olan bu tekelin ve yasağın kaldırılmasıdır.

  • Hüseyin İLHAN

    11.10.2015 08:00:39

    Görünen köy kılavuz istemez,diye bir atasözümüz var.Görünen şu;AKP ve şu anki idarede olanlarla ülke asla rahat ve huzura kavuşamaz.Sarfettikleri sözlerin yarıdan fazlası nefret,kin,adavet ve fitne barındırıyor,teşvik ediyor.Yaptıkları icraatların başkaları tarafından yapılamayacağını ve GURUR,KİBİR,ENE gibi şeytani duygular ne yzaıkki genlerine işlemiş ve bu hal ile milletle dalga geçmekteler.'Biz olmasak CEMAATLER OLMAZ,Ona dokunmak ibadet,'PEYGAMBER GURURLANDI AMA BİZ GURURLANMADIK,'7 HAZİRAN da BAŞKAN SEÇSEYDİNİZ BUNLAR YAŞANMAZDI, daha bunun benzeri nice garabet,gaflet,dalalet ve sapkın sözler söyleyen zihniyetten ne dine,ne ülkeye nede insanımıza fayda gelmez.Hele hele çözüm sürecinde PKK lılara iliştittirmeyen,istihbaratı çalıştırmayan,emniyet güçlerine OPERASYON yaptırmayan ve bunları İTİRAF edenlerden HAYIR BEKLENİRMİ?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı