"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale ölçüleriyle baktığımızda...

Kâzım GÜLEÇYÜZ
28 Şubat 2016, Pazar
Nur hizmetinin ve Yeni Asya ekolünün mensupları olarak, yaşadığımız herşeyi Risale-i Nur ölçülerine göre dikkat ve hassasiyetle gözden geçirip değerlendirmemiz gerekiyor.

Artısıyla, eksisiyle her şeyi...

Hizmetteki müsbet gelişmeleri, hamleleri, manevî fütuhat hamlelerini, zaferleri de; kriz, sıkıntı ve olumsuzlukları da.

İçimizi ferahlatan müjdeli haberler, istikamet çizgisinde ihlâs ve tesanüde dayanan haklı şûrâların, “ben”leri “biz” havuzunda eritip dört elife 1111 kuvveti kazandıran sağlam bir tesanüd ve dayanışmanın, müfritane irtibatın neticeleri.

Ortalıkta dolaşan ve özellikle sosyal medyada belli merkezlerce tedavüle sokulan silik sözlere, iftira ve karalamalara itibar etmeyip, hedefteki hizmet erbabına güven ve itimadını her halükârda koruyan; ard niyetli iddiaların zihinlerde doğurması muhtemel istifhamları, doğrudan kaynağına sorup tahkik ederek gideren bir dikkat ve hassasiyetin eserleri.

Yeni Asya’nın bu kadar şiddetli ters rüzgâr ve fırtınaların estiği bir zamanda istikametini şaşırmadan yoluna devam etmesi ve Risale-i Nur’a getirilen keyfî bandrol engeli ile devlet tekeline karşı verdiği mücadeleyi zafere ulaştırması, bunun son dönemdeki en manidar örneklerinden.

Maddî şart ve sebeplerle açıklanması hiçbir şekilde mümkün olmayan bu zaferin manevî izahı Üstadın şu sözlerinde:

“Velâyetin (evliyalığın) kerameti olduğu gibi, niyet-i hâlisanın (hâlis niyetin) dahi kerameti vardır. Samimiyetin dahi kerameti vardır. Bahusus (bilhassa) lillah için olan bir uhuvvet (kardeşlik) dairesindeki kardeşlerin içinde, ciddî, samimi tesanüdün (dayanışmanın) çok kerametleri olabilir.” (Mektubat, s  632)

Muvaffakiyet ve zaferlerin devamı, bu niyet-i hâlisa, samimiyet, kardeşlik ve tesanüd manalarının muhafaza ve inkişafına bağlı. Farklı alanlarda karşı karşıya gelinen sıkıntı ve zorlukların asıl sebebi ve çıkış kaynağı ise, bu manalara zarar veren arıza, boşluk, kesinti ve kopukluklar.

Üstadın “Evvel ahir tavsiyemiz tesanüdü muhafaza” çağrısı ve bilhassa bu noktadaki ısrarlı vurguları boşuna değil.

Hucurat Sûresi 6. âyet: Ey iman edenler, herhangi bir fâsık size bir haber getirecek olursa, onu iyice tahkik edin, doğruluğunu araştırın +

* Yoksa, gerçeği bilmeyerek, (fâsıkın getirdiği habere inanarak) birtakım kimselere karşı fenalık edip sonra yaptığınıza pişman olursunuz.

Okunma Sayısı: 2579
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • demokrat

    28.2.2016 13:43:31

    bir yerde fasık aranıyormuş...ilgililer her beldeden bir fasık getirin demişler...görevli sormuş:"peki ya x yerden ne kadar getirelim."ilgili:"oradan mı tuttuğunuzu getirin "demiş.o x yer neresi imiş acaba...

  • Garib Doğu

    28.2.2016 09:18:29

    Rabbim birlik ve beraberliğimizi bozmasın,bozmak istiyenlere fırsat vermesin.Tam bir ihlas ve tesanüd içinde hizmetlerimize devamı nasip eylesin.Bir umuru hayriyenin çok muzır manileri olur.Evet dava büyük,hizmet muazzam,ona göre de maniler çok muzır,engeller çeşit çeşit...Bu muzır manileri aşmanın yolu,ihlastan,kâmil manada kardeşlikten,tesanütten,fedakârlıktan nihayetsiz sebat ve metanetten,istişareye riayet etmekten,şahsı maneviye bağlı olarak hizmet yapmaktan geçer.Bilhassa ihlas ve uhuvvet dusturları bu muzır maniler olan karanlıkları yok etmede en büyük tesire sahiptirler.Rabbim son nefese kadar bu iki nurdan ve kuvvetten bizleri ayırmasın.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı