"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur alet edilemez

Kâzım GÜLEÇYÜZ
17 Ekim 2015, Cumartesi
Kendisine yüzde 49 ve Erdoğan’a yüzde 52 oy çıktığında millî irade vurgusunu hep tekrarlamış olan AKP, 7 Haziran’da bu oy oranı aşağı indiğinde ve millî irade farklı tecellî ettiğinde tavrını değiştirdi sandıktan çıkan sonucu beğenmeyip milleti 1 Kasım’da yeni bir seçime sürüklüyor.

Muhalefet partilerini ve kendisine destek vermeyenleri de “şer cephesi” olarak niteliyor. Böylece kendisini “hayrın tek temsilcisi” olarak gördüğünü ifade etmiş oluyor.

Yani 13 seneyi “Değiştim, gömlek değiştirdim” diyerek geçiren AKP’nin geldiği yer, içinden çıktığı çizgiye geri dönmek oluyor:

O “hak,” karşısındakiler “bâtıl.” O “hayır,” itiraz edenler ve biat etmeyenler “şer.”

Seçimler için “Müslüman sayımı” diyen ve “Bize oy vermeyenler patates dinindendir” söylemini kullanan malûm anlayış.

Partisini din gibi gören bu zihniyeti Nur Talebeleri, “Din umumun ortak değeridir, tahsis ve tahdit kabul etmez, her siyasî partide iman hakikatlerinin talipleri var, iman dersi bütün siyasetlerin üzerinde bir makamda verilmeli” diyen Risale-i Nur’dan aldıkları dersin gereği olarak, hiçbir zaman tasvip etmediler, hep uzak durdular.

Ama AKP ile birlikte bu duruş bozuldu.

Ve Nurcuların da hatırı sayılır bir bölümü “siyasal İslamcılık” anlayışına kaydı.

Ağabeylerin imzasını taşıyan son bildiri bunun yeni bir örneği. Orada diyorlar ki:

“Vatan, millet, Kur’an, İslamiyet ve insaniyet namına bugünkü idarecilerimizi iktidarda tutmayı ve desteklemeyi bir vazife biliyoruz. Bir vazife-i vataniye ve diniyedir ki, mevcut müsbet hükümete, mütecaviz dinsizlere karşı bir yardımdır...“

AKP’nin desteklenmesini dinî bir vazife olarak da görürken, muhalifleri “mütecaviz dinsizler” kategorisine yerleştiren bu yaklaşım, Üstadın bakışına ve risalelerde izah ettiği prensiplere hiçbir şekilde uymayan çok vahim bir savrulmanın ifadesi.

Üstadın demokratlar için o devrin şartları içinde kullandığı ifadeleri bağlamından kopararak demokratlıkla hiç alâkası olmayan AKP’ye uyarlamak, risalelerin “siyasal dinciliğe” alet edilmesi anlamına gelir.

Buna hiç kimsenin hakkı yok ve Risale-i Nur böyle birşeye kesinlikle izin vermez.

Yarın: O bildiri cemaati bağlamaz.

tweet 1- Atilla Yayla: En büyük hata, otonom yapılanma ile Gülen cemaatini ayırmayıp bir bütün olarak muameleye tâbi tutmak. Cemaat itilip kakılmasın.

tweet 2- A. Yayla: Otonom yapının “terör örgütü” olarak nitelenmesi de yanlış ve yararsız. Bu, hukukî ve ahlâkî zeminden uzaklaşma tehlikesi doğurur.

Okunma Sayısı: 3288
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İLHAN

    17.10.2015 21:06:46

    İbrahim kardeşimizin yorumunu,Kazım bey kardeşimizin yazısını takdire şayan buluyor ve tebrik ediyorum.RİSALEİ NUR lardan istifade böyle olur.ALLAH SİZLERDEN RAZI OLSUN.

  • ahmet

    17.10.2015 15:24:44

    üstad hazretlerinin lahika mektuplarında hitabı Aziz Sıddık kardeşlerim diye başlar(genellikle)üstadına ve risale-i nurlara bağlı olmayanlar asla nurcu olamazlar.Sadece risale-i nurları okuyanlar istifade edenler denilebilir.Onun için sen üzülme Kazım abi nurcular doğru yolda.

  • İbrahim Ersoylu

    17.10.2015 10:37:27

    Üstadın, hayattaki hizmetkârlarından olan bu muhterem ağabeylerimize salahat yönünden yetişmek pek mümkün değildir.Her biri bir veli makamındadır. Ancak siyasî ve sosyal meselelerde bu ağabeylerin peşine gitmek doğru değildir.Ne yazık ki bu ağabeyler, geçmişte Yeni Asya'nın ısrarlı uyarılarına rağmen 12 Eylül darbecilerine ve ANAP iktidarına hararetle destek vermişlerdi ve Nur Cemaatinin çoğunu peşlerine takarak onlara destekçi yapmışlardı.Daha sonraki yıllarda o desteklerinin hatalı olduğunu anlaşıldı. Bir kısmı bunu itiraf etti. Siyasî yönden aldıkları yeni tavır problemdir.Bu meselede onlara uymak doğru değildir. Muhakkik bir Nur Talebesi, Üstadın " Bir sözü ben söylediğim için tamamını kabul etmeyin. Onu mihenge vurun. " tavsiyesi gereğince ağabeylerin yeni siyasî bildirilerini Risale-i Nur mihengine vurmalıdır.Yoksa geçmişte olduğu gibi yanılma kaçınılmaz olur.Selamlar..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı