"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ramazan’da Kur’ân ve tefsir okumak

Kâzım GÜLEÇYÜZ
02 Mart 2025, Pazar
Üstadın, talebelerinden Refet Beye yazdığı mektuplardan birinde Üç Aylar ve Ramazan’da ne gibi meşguliyetler içinde olunması gerektiği bahsinde çok dikkat çekici ve orijinal bir tavsiye yer alıyor:

“Bu Şuhur-u Selâse [Üç Aylar] çok kıymettardır; Leyle-i Kadrin [Kadir Gecesinin] sırrıyla seksen sene bir ömrü kazandıracak bir vakitte en iyi, en efdal şeylerle meşgul olmak lâzım geliyor.

“İnşâallah, Kur’ân’a ait mesaille [meselelerle] iştigal, bir nevî manevî mütefekkirâne Kur’ân okumak hükmündedir. Hem ibadet, hem ilim, hem mârifet, hem tefekkür, hem kıraat-ı Kur’ân manaları risalelerin mütalâalarında vardır itikadındayız.”

Elbette ki, Kur’ân’ın lâfzını okumanın, hatta ezberlemenin ayrı bir değeri ve üstünlüğü var. Ki, bununla ilgili olarak Üstad şunu yazıyor:

“Bu kâinatta ve her asırda en büyük makam Kur’ân’ındır. Ve her bir harfinde, ondan tâ binler sevap bulunan Kur’ân’ın hıfzı ve kıraati, her hizmete mukaddem ve müreccahtır [öncelikli ve tercih edilir].”

Ancak devamında şunu da ifade ediyor:

“Fakat Risale-i Nur dahi o Kur’ân-ı Azîmüşşân’ın hakâik-i imâniyesinin burhanları ve hüccetleri [iman hakikatlerinin delilleri] olduğundan ve Kur’ân’ın hıfz ve kıraatine vasıta ve vesîle ve hakaikını tefsir ve izah olduğu cihetle, Kur’ân hıfzıyla beraber ona çalışmak da elzemdir...”

Görüldüğü gibi, Üstad Kur’ân okumanın ve ezberlemenin müstakil fazilet ve sevabına işaret ederken, bunun, ayetlerin manasını öğrenip tefekkür ederek tamamlanması gerektiğine de vurgu yapıyor. Ve özellikle Risale-i Nur gibi bir tefsiri okumadan, sadece ayetlerin lâfızlarını kıraat ve ezber etmenin noksanlık olacağını îma ediyor.

Ve böylece, Kur’ân’la iştigali, ayetlerin manalarını anlayıp düşünmeden, yalnızca kıraat ve ezber düzeyinde bırakan tavra yönelik eleştirilerin önünü kesecek bir yaklaşım ortaya koyuyor.

Dolayısıyla bizlerin, Ramazan günlerinde diğer bilumum hasenat gibi her bir Kur’ân harfine de verilen bin—ve Kadir Gecesinde otuz bin—sevaptan istifade edebilmek için, hem günde bir cüz okuyarak ay sonuna kadar hatim indirmeye, hem de Risale-i Nur mütalâalarında yoğunlaşmaya gayret göstermemiz gerekiyor.

Hatim bahsinde, Nur dairesindeki “şirket-i maneviye-i uhreviye” sistemine özel ve çok orijinal bir uygulama olan cüz paylaşarak her gün bir hatim indirme imkânı da, ahirzamanın zor ve ağır şartlarında iman hizmeti vermeye çalışan fedakârlara sunulan bir ikram-ı İlâhî.

Onun için, Ramazan’da Kur’ân’ın hem metniyle hem de manalarını izah eden tefsirleriyle ne kadar meşgul olabilirsek, o kadar kazançlı çıkarız.

Okunma Sayısı: 2295
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Kaşlıoğlu

    2.3.2025 18:12:54

    Kur'ân-ı Kerim'in bir ayeti mealen âlim insanlarla cahil insanların kat'iyen bir olamayacağını ferman buyurur.Bediüzzaman Hazretlerinin telif ettiği Kur'ân tefsiri Risale-i Nur bir asırdan beri kâinatta en büyük hakikat olan vücub-u vücut ve vahdaniyet-i ilahiye,Nübüvvet-i Ahmediye ve Şeriat-ı İslamiyeyi önce Türkiye sonra Müslüman Dünyası ve nihayet bütün cihana ilim ve irfanla ilan ve ispat etmiştir.Âlemşümûl bir eser olan böyle bir tefsirin milyonlarca insan tarafından okunması ona duyulan ihtiyacın herkes tarafından itirafının bir işaretidir.İnsan olarak maddi hayat cihetinden her an havaya her gün gıdaya her hafta ziyaya ihtiyacımız olduğu gibi kalp,ruh ve manevî letaif noktasından da Risale-i Nur'u okumaya,anlamaya ve hayatımızda yaşamaya muhtacız.

  • Tahir Mekki

    2.3.2025 17:08:19

    İnsanların(bu arada nurcuyum diyenlerin de) uhrevî meselelerden çok dünyevi meseleleri,ruhun,kalbin ve aklı selimin dediğini değil de nefs-i emmarenin dediklerine kulak kabartıp yöneldiklerini yazarlarımızın yazılarına yaptıkları yorumlardan bil müşahede görüyoruz şöyle ki: yazarlarımızın ictimai meselelerle ilgili yazılarına çooook sayıda yorum yapılırken,İman,Kur'an hizmeti, ibadet, güzel ahlak, sünnet-i seniye'ye ittiba ile ilgili yazılarına yok denecek kadar az veya hiç yok.Hani ictimai meselelere düşen pay %1 idi. Hani heyecanla anlattığımız 40 vefiyattan ikisinin İmanla kabre girdiklerini, diğerlerinin ise kaybettiğini? Nerede kaldı 4.meseleyi okurken hocaların cami ve cemaati bırakıp radyo başına koştuklarını anlatmamız? Ne farkımız kalmış? Bir farkımız olmalı değil mi? Va esefa boşa kürek çekiyoruz....

  • Halil İbrahim Karahan

    2.3.2025 04:39:01

    Allah razı olsun Rabb'im her türlü kötülüklerden korusun...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı