"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Paranoya ile devlet yönetilmez

Kâzım GÜLEÇYÜZ
21 Temmuz 2017, Cuma
Kabine revizyonunda Millî Savunma Bakanlığına getirilen Nurettin Canikli’nin Başbakan Yardımcısı olarak Mecliste OHAL’in niye uzatılması gerektiğini savunmaya çalışırken “Mağduriyet yok” nakaratını yine tekrarladığı son konuşmasındaki KHK ihraçlarıyla ilgili sözleri, iktidardaki ruh halini bir kez daha açığa vurmuştu:

“Delille ispat edemiyoruz; ama kamuda, KHK ile ihraç edilenlerden çok daha fazla kripto örgüt üyesi olduğuna inanıyoruz.”

Bu psikoloji evvelce de “matruşka” örneğiyle dile getirilmiş, “örgüt” mensuplarını takip ve tesbitle görevlendirilen kişilerin de gerçekte “f.ö”cü çıktığı iddia edilmişti.

Bu anormal halet-i ruhiyeyi “paranoya”dan başka bir kelimeyle izah edebilmek mümkün mü?

Söz konusu paranoyanın diğer bazı uç örnek ve tezahürlerini, evvelce vaki olup aydınlatılamayan ve bir yere kadar ETÖ’ye yıkılan ne kadar karanlık olay varsa, şimdi tamamının bire bin katılıp “f.ö işi” gösterilmesinde de görebiliyoruz.

Masumiyet karinesi, suç ve cezanın şahsîliği, savunma ve âdil yargılanma hakkı gibi temel hukuk prensipleri bir kenara itilince böyle olması gayet “normal.”

Herşeye bu paranoya ile bakan iktidar cenahının, Canikli’nin defaatle tekrarladığı talihsiz sözlerde ifadesini bulan hukuk ve vicdan dışı yaklaşımına göre, ihraç kriterleri “sübjektif” değil, “objektif!”

Ama ellerinde hiçbir sağlam delil olmadığı kendi itiraflarıyla sabit!

KHKzedelere evvelce “Suçlu olduğunuza inansaydık siz de cezaevinde olurdunuz, delil olmadığı için dışarıdasınız, ama güvenmediğimiz için atıldınız” diyenler de yine bu iktidarın mensuplarıydı. 

Peki, bu insanlar delil olmadığından içeri atıl(a)mazken, tutuklamalar delile mi dayanıyor? Cevap, darbe ve terörle ilgileri olmadığı halde bu ithamla tutuklananların tahliyesinin hep “deliller toplanamadığından” gerekçesiyle habire reddinde!

Bu arada, attıkları için “Niye devlet bunlara para versin?” söyleminin, 12 Eylül döneminde Kenan Evren’in sarf ettiği meşhur “Asmayıp da besleyelim mi?” sözünden, idamsız Türkiye’deki AKP versiyonu olmaktan öte bir farkı var mı?

“Gitsinler, özelde çalışsınlar” sözü ise, OHAL düzeniyle oluşturulan korku ortamında özel sektörün köşe bucak kaçtığı KHK’lıları “sivil ölüm”e mahkûm eden uygulamaları güya örten bir başka çarpıtma..

***

-Tutukluların âhı Bozdağ’ı, KHKzedelerin feryadı Canikli’yi kaydırdı. Yeni görevlerinde de “Eski tas eski hamam” demeye devam edecekler mi?!!

-Delilsiz ihraçların sıkı savunucusu Canikli TSK’daki kıyımları hızlandırmak için MSB’na getirildiyse: Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş!

-KHK kıyımcısı Canikli’nin bu misyonu Bozdağ’a devrolur ve o da eski görevindeki tavrını sürdürürse, bu göz boyama siyasî faturayı büyütür.

Okunma Sayısı: 7419
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Özcan ERKİŞ

    21.7.2017 12:32:54

    (4) 20 Temmuzda ilan olunan ve bir yılını dolduran OHAL'in 1 yıllık bilançosunu değişik basın haberlerinden okuduk. Durum ve gidişat vahamet arz ediyor. KHK'lar ile karartılan hayatlardan da anlıyoruz ki, OHAL'in ilan gerekçesi ne güvenlik ve ne terör. Zira hem güvenlik hem de terörle mücadele için yasal anlamda mevzuat yeterli. OHAL'in öncelikli hedefi, evvela "paralel yapı" dedikleri sonra da "terör örgütü" ilan ettikleri bir camianın kamudan "temizlenmesi" yahut "bitirilmesi" operasyonu olduğu artık ortaya çıkmış vaziyette. Hala her yerde devam etmekte "...öcü şüphesiyle şu kadar kişi göz altına alındı!" haberlerini okumaktayız. Somut delilden ziyade "şüphe" üzerine yapılan tutuklamalar hukuki mi? Yasal dayanağı olmayan tutuklamalar keyfi olup adaletsizliği, o da zulmü netice vermez mi? Yargının böyle bir adaletsiz fiile bile bile alet olmasının tek bir izahı olabilir. O da: Yargıya olan baskı. Meşhur sözdür: Mahkeme kadıya mülk değil.

  • Özcan ERKİŞ

    21.7.2017 11:58:32

    (3) Ne paranoya ne hırs-ı iktidar ne kin ve öfke ne de fikr-i intikam ile elbette devlet yönetilmez. Ehliyet ve liyakat, feraset ve basiret, salahat (özü-sözü bir olma, doğruluk, dürüstlük, samimiyet, şeffaflık) gibi vasıflar, sıfatlar, hususiyetler; bilhassa ülkenin sevk ve idaresinde vazife almış kişilerde bulunmalıdır. Zira Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam, (mealen) "vazifenin naehillere verilmesini 'emanetin zayi' edilmesi, onun da neticesinde 'kıyametin kopması' olarak beyan buyurmamışlar mı? Yaşadığımız mağduriyet sürecine ve hadiselere bir de bu zaviyeden bakmakta fayda vardır. Şahsi kanaatim o dur ki, iktidar, şu anda mevcudiyetini "nepotizm ve despotizm" şeklinde devam ettirmektedir. OHAL, KHK ve YARGI üçlüsü adeta "iktidar bekçiliği" yapıyor gibi bir vaziyet almıştır. Değilse, neden bir an önce normal demokratik hukuk devletine dönmüyoruz? Dahilden ve hariçten yükselen bunca "Hak, Hukuk, Adalet ve Demokrasi" taleplerinin bir bir sebebi ve anlamı olmalı.

  • Özcan ERKİŞ

    21.7.2017 11:36:43

    (2) Dünün Meşrutiyeti bugünün Demokrasisi için Bediüzzaman "Adalet ve meşveretten ibaret olan Meşrutiyet" hakikatini beyan ediyor. Demek "adalet" ve "meşveret" yani millet iradesinin tecelli yer olan Millet Meclisin şahsı manevisine istinat olmazsa Demokrasi yok hükmündedir. Şekil olarak olsa bile fiilen yok demektir. Tıpkı OHAL ve KHK'ler ile yaşadığımız şu haksız, hukuksuz demokratik olmayan ortam gibi. Zorlama te'villere girerek, kendi halkımızı ve dünyayı kandırmaya çalışmanın bir manası yoktur. Zaten aldanan da yoktur. Zaten iktidar cenahından gelen çelişkili ve tutarsız beyanlar, OHAL'in haksız, hukuksuz ve keyfi uygulamalarını ele veriyor. Ziya Paşa'nın dediği gibi :" Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz/ Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde!" Eser sahibini anlatıyor. Ve "görünen köy kılavuz istemez." Dünkü darbeciler :"Asmayalım da besleyelim mi?" demişlerdi, şimdikiler de "Ağaç kökü yesinler!" dedi. Arada bir fark var mı?

  • Özcan ERKİŞ

    21.7.2017 11:21:47

    Sayın Güleçyüz, herkesin mübarek cuma gününü tebrik eder, hayırlara vesile olmasını temenni ederim. yeni Asya'nın bugünkü manşeti : OHAL ile BU HALE GELDİK! Ülkenin ahvalini veciz bir şekilde şerh ve izah ediyor. Manşetin muhteviyatını okumasak bile sırf "BU HALE GELDİK" başlığını okuyan bir okuyucu "Vah! Ne hale gelmişiz!" diyecektir. Sanki hür ve demokrat bir dünyanın üyesi değil, bir üçüncü dünya ülkesi Türkiye! millet ve memleket adına bir zillet değil mi? Ortam OHAL, halet-i ruhiye anormal bir vaziyette. İktidar cenahının eylem ve söylemleri çelişkili ve tutarsız, absürt ve tuhaf. Ülke içinden yükselen adalet feryatları, harici dünyadan gelen hukuk ve demokrasi ikazları maalesef iktidara zerre miktar tesir etmiyor. Gözümüzün içine baka baka "Yok!..Yok!" nakaratları. Peki, millet ve memleket hayrına olmayan, menfi ve menfaatçi bu siyasette inat, ısrar ve hırs nedendir? İktidarı buna zorlayan başka bir "muktedir" mi var?

  • Fatih

    21.7.2017 10:58:09

    Devletin tepesinden en aşağıdaki yandaşına kadar herkes paranoyak olmuş, en ufak bir eleştride sen ocu bucu'sun diyerek sindirmeye çalışıyorlar. Kötü bir akıbete gidiyoruz, bu kadar mazlumun ahını bu toplum kaldıramaz

  • Yurtsever

    21.7.2017 03:23:12

    Delile ne hacet,biz ne dersek o,güçlüyüz o zaman haklıyız.İspatla uğraşmaya vakit yok ilahi lütuflardan istifade zamanı,ipin ucu kaçmasın,kimse sesini çıkarmasın,kurbanlık koyunsan eğ başını,baş kaldırmak taşırır sabrı,nefes aldığına şükret,bu bile sizin gibilere nimet

  • Nurdan

    21.7.2017 03:14:59

    Bu mantıkla herkes..öcü .Sırası gelen hapsi mahkemeyi görücü.Yani suyunun suyunun suyu da örgütçü bölücü.Bunu diyenlerde birgün olur öcü.Bu felsefe nerden alıyor gücü,kin öfke hased para oy (para n oya) bugün sözcü

  • Adalet

    21.7.2017 00:13:15

    Mazlumun gözyaşı kalmadi.gayretullha dokunacak..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı