"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Önce yargı bağımsızlığı

Kâzım GÜLEÇYÜZ
29 Temmuz 2016, Cuma
Davet edilmeyen HDP hariç, Meclisteki üç partinin Saray buluşmasında mutabık kalınan en önemli hususlardan biri, yargı bağımsızlığının güvenceye alınmasına yönelik bir mini anayasa paketinin çıkarılması.

AKP’nin özellikle son dönemde yaptığı düzenleme ve operasyonlarla son derece ağır hasar ve tahribatın oluştuğu bir alan bu.

“Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü” söylemleriyle Meclisten geçirilip 12 Eylül 2010 referandumuyla halka onaylatılan anayasa değişiklikleriyle AYM ve HSYK başta olmak üzere yüksek yargı kurumlarında radikal düzenlemeler yapılıp laikçi Kemalist vesayet kırılmıştı.

Ama çok kısa bir zaman sonra, onun yerini “cemaat vesayeti”nin aldığından şikâyet edilmeye başlandı. 2004 MGK kararlarının on yıl sonra tek tek uygulamaya konulduğu, 17-25 Aralık operasyonlarının iyice kızıştırdığı ve “paralel yapı”nın MGK kararlarıyla bir numaralı tehdit ilan edildiği süreçte 15 Temmuz kalkışması, gerilimi had safhaya taşıdı.

AYM, Yargıtay ve Danıştay üyeleri dahil binlerce hâkim ve savcıyı içine alan görülmemiş boyutta tutuklamalar oldu.

15 Temmuz öncesinde iktidarın ve özellikle Sarayın yargıyı kendi kontrolüne almaya çalıştığı tartışmaları yapılıyorken, bu gelişmeler durumu iyice karmaşık hale getirdi. Ve yargı bağımsızlığının adeta fiilen ortadan kaldırıldığı sıkıntılı bir tablo oluştu.

Hukuka ve adalete güveni temelinden sarsacak olan böyle bir durum hiçbir şekilde kabul edilemez. Onun için, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını yeniden tesis ve tahkim edecek olan adımların el birliğiyle bir an önce atılması gerekiyor.

Bu itibarla, Sarayda varılan mutabakatın icabı en kısa zamanda hayata geçirilmeli; yargıya yönelik müdahaleleri sona erdirip bunların yol açtığı tahribatı izale edecek sağlam düzenlemeler yapılmalı.

Bunlar da, çok uzun bir fasıladan sonra nihayet yeni bir fasıl açtığımız, ama rest çekmeye de devam ettiğimiz! AB’nin hukuk ve demokrasi kriterleri ekseninde yapılmalı.

Bu, siyasallaşmış, tarafgir ve güdümlü bir yargı görüntüsünün davet ettiği çok yönlü ve çok boyutlu riskleri ortadan kaldırmak için de şart.

Nur Talebelerinin devlette kadrolaşma ve iktidar kavgalarıyla işi olmaz - http://www.yeniasya.com.tr/video/divan-i-harbi-orfi-isiginda-15-temmuz-kalkismasi_405024

En başta devletin ajansının, 15 Temmuz ve sonrasıyla ilgili haberleri “nesnel” bir dille, toptancı ithamlara girmeden vermesi gerekmez mi?

Suç ve cezanın şahsîliği, masumiyet karinesi gibi en temel kriterleri hiçe sayarak itibar suikastçılığı yapmak devlet ajansına yakışıyor mu?

 

 

 

Okunma Sayısı: 3357
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • CESUR ADAM

    29.7.2016 16:57:03

    Akılllar hislere,hak-hukuk vicdan ve insaf adavete,kin ve intikam duygularına galebe etmedikçe istikamet zor bulunur.

  • husnu

    29.7.2016 15:36:14

    Maalesef 50 yıllık devlet politikaları hiç dikkate alınmıyor.AB den vazgeçtik ,natodan çıkabiliriz,yönümüzü başka yöne çevirebiliirz.GittiAB kuralları geldi ANkara kuralllları

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı