"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

On günde herşey nasıl değişiverdi?

Kâzım GÜLEÇYÜZ
11 Ekim 2016, Salı
Bugün ve yarın köşemizi, 15 Temmuz ve OHAL sürecini hak, hukuk ve adalet eksenli bir vicdanî duyarlılıkla takip eden bir okuyucunun mektubuna tahsis ediyoruz.

Ben bu ülkenin sade bir vatandaşıyım. Yeni Asya’yı ve tüm yazarlarınızı takdir ve teşekkürle takip ediyorum. Bu zor dönemde farklı düşüncedeki yayınları da özellikle takip etmeye çalışıyorum. Olayları tek bir fikri yansıtan mecralardan takip edersek kalben de, aklen de körleşeceğimiz kanaatindeyim. 

15 Temmuz darbe girişimi ilk gerçekleştiğinde açıkçası ciddî bir infiale kapıldım olayın sıcaklığı ve şehitlerimizin acısı ile. Birlik beraberlik ruhuna o kadar inandım ki hiç sorgulamadan anlatılan neyse inandım. Yaklaşık on gün kadar bu böyle devam etti. OHAL ilk ilan edildiğinde bunun milletimize hayır getireceğine inandım. Birkaç gün geçince içimde şüpheler oluşmaya ve huzursuzluğum günden güne artmaya başladı. 

Ben gerçekten darbe girişimi yapanların ortaya çıkarılacağını, bunun da birbiri ile çelişmeyen kesin kanıtlarla yapılacağını ümit etmiştim. Gördüklerim karşısında dehşete kapılmaya başladım. Çıkarılan KHK’lar ile sun’î suçlular üretmeye başladılar. İşler o kadar çığırından çıktı ki, “Darbe girişimi başarılı olsaydı acaba daha farklı neler yaşanırdı?” diye sorma ihtiyacı duyar hale geldim. Nitekim şu an için 32 bini aşkın tutuklu, 100 bin civarı açığa alma ve birçok gözaltı mevcut. Ama nedense darbeyle ilgili soruların hiçbirinin cevabı yok.  

TV yayınlarında, 15 Temmuz şehitlerimizi ağızlardan düşürmeyerek yapılan algımızı yönetme çabalarından başka hiçbir şey yok. Çok üzücüdür ki, tüm bunlar halkın gerçekleri öğrenmek için sorgulamasını engellemekte. 

Cam ve balkonlarımıza Türk bayrakları asıyoruz, darbe tehdidi karşısında korkmadan sokaklara dökülüyoruz, bunlar gerçekten çok kıymetli şeyler.  Vatan sevgimizden en ufak şüphem yok, ancak iş hakka, hukuka ve adalete geldiğinde ne yazık ki çok zayıf kalıyoruz.

Vatan sevgisi sandığımız şey suçluluğundan emin olmadığımız insanlara zulüm yapmak, onları toplumdan dışlamak, hainlikle yaftalamak, zulme sessiz kalmaksa; bunlar insanî ve ahlâkî bakımdan çok eksik olduğumuzu göstermez mi!

(Mektubun devamı yarın.)

Bir kez daha: Teröre lânet, şehitlere rahmet, ailelerine ve millletimize sabır ve metanet, yöneticilere de basiret, feraset ve samimiyet...

Eğer kişi Said Nursî’nin Hıristiyanlık ve ABD’ye dair sözlerindeki ufuk ve vizyonu kavramaktan âcizse çarpıtıp çamur atmaktan medet umar.

Bediüzzaman’ın başka din mensuplarına,  ABD’ye ve Yahudilere bakışı için: http://www.yeniasya.com.tr/dizi/baska-din-mensuplariyla-dostluk_132392

Okunma Sayısı: 8324
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • selman

    11.10.2016 15:04:52

    Bu kadar yaşananlardan sonra hala kimin yaptığı belli değil mi? kral çıplak diyecek çok vicdan olsada maalesef atın alan üsküdarı geçti.

  • SAİD HAKTAN

    11.10.2016 14:58:13

    DOĞRUYU,suçluyu ,faili ortaya çıkarmak şöyle dursun.Kin ve gayzla hareket edilip dün devlet kadrolarına kendi elleri ile yerleştirdiklerini (namaz kılan ve sağlam vatan sever diyerek) bu gün işten atıyorlar yetmedi zindanlara atıyorlar.Mazlumun ahı bu memleketi selamete çıkarmaz diye korkuyorum...Maazallah....

  • Raşit Duran

    11.10.2016 14:18:59

    Beraber Nur'ları okuduğumuz bir kısım kardeşler hala 'cemaatin gazetesi mi olur? ' deyip hakikatlerin medya lisaniyla neşir ve ilanına itiraz etmektedir. Kainatta her bir varlık kendilerine mahsus lisanlarla hakikati söyleyip dururken, bizim medya lisaniyla söylememize niye karşı çıkarlar ki, anlamakta zorlanıyorum. Teşbihte hata olmasın, muarizların Kıtalararası uzun menzilli füzelerle taarruz ettiği harp meydanında piyade tüfeğiyle mukabelede bulunmak gibi bir şey.

  • Raşit Duran

    11.10.2016 13:55:45

    Bu süreçte bir şeyin kıymeti ve ehemmiyeti bir kez daha ortaya çıktı o da matbuat yani medya. Hakkın hatırını ali tutan, hak ve hakikati neşir ve ilan eden, haklının yanında bir medya.Baskı rejimlerinin en evvel susturdukları hakkı savunan muhalif medyadır. Bu sebeple Yeni Asya muarızların taarruzuna maruz kalmaktadır. Yeni Asya'ya sahip çıkalım okuyup okutalım.

  • Raşit Duran

    11.10.2016 12:17:32

    Bugün 10 Muharrem Hz.Hüseyin'in ( ra) Kerbela'da şehit edildiği gün. Dün Hz.Hüseyin'e su bile vermeyenlerin günümüzdeki versiyonları travma yaşattıkları ve zulüm derecesinde mağdur ettikleri insanlara 'ağaç kökü yesinler ' diyebilmekte. Bu zihniyetle ne bu ülkede barış tesis edilebilir ne de dünyanın ihtiyacı olan sulh-u umumi. Allah baştakilerin başlarına akıl kalplerine iman versin.

  • Eski bir öğretmen

    11.10.2016 12:09:29

    Darbe çok önceden yapılmış bazı planları hak hukuk vicdan merhamet tanımadan gerçekleştirme sebebi oldu, kimin yaptığı araştırılmıyor bile fırsat bu fırsat hazır halk da tırsmışken herşey mübah. O kadar çok canımız yandıki sorgusu sualsiz infaz edildik, şunu herkes bilsin zulmedene, zulüme destek olana Hakkım helal değil. Darbede 200 şehit nolacak diyorlar en çok da onlara üZülüyorum,gerçek canileri bile araştırılmadı, araştırılmazdı da...

  • Fatıma

    11.10.2016 11:43:12

    Binlerce insan haksız yere sorgusuz sualsiz işinden edildi. Sanki darbeyle bir bağlantısı varmış gibi bu ihraç edilenlerin büyük bir kısmı sokağa çıkan halktan ya da sokağa çıkan halkın çocuğu böyle adalet olmaz. Bu işinden suçsuz yere atılan insanların çocukları var küçük bir çocuğun elindeki ekmeğe ve oyuncağına göz dikiyorlar ve bunu maalesef birçok insan göremiyor sessiz kalıyor insanlık sustukça zulüm daha da artıyor.

  • Fatıma

    11.10.2016 11:37:35

    Bir Allah in kulu da demiyor ki darbe neden hâlâ aydınlatılmadı. Gazetelere tv'lere baktığımızda darbecilerle ilgili tek bir haber bile yok. Her gün şu kadar kişi ihraç edildi, şu kadar kişi tutuklandı. Bu nasıl bir mücadele anlam veremiyorum. Ne kadar okur,yazar,aydın varsa hapiste. Düşünene suçlu gözüyle bakılıyor ama darbeyi yapanlar soruşturulmuyor. Yapılanları gördükçe her şey inandırıcılığını yitiriyor.

  • Raşit Duran

    11.10.2016 11:22:35

    Sürecin devamı da gösteriyor ki, çok yakın tarihe kadar hizmetini alkışladıkları ve bolca övdükleri cemaati bu defa bitirmek kastıyla hiçbir darbecinin bile aklından gecmeyecek tarzda önce terör örgütü ilan etmişler toplumdan ciddi bir tepki gelmeyince hele cemaat ve tarikatlar sessiz kalınca da lütuf bildikleri 1 5 Temmuz melun ve menfur girişimi bahane ederek OHAL darbe rejimini tesis edip KHK lar ile Meclisi devre dışı bırakmışlar sonuçta da planlarını uygulamaktadırlar.

  • İMDAT SU

    11.10.2016 11:18:33

    Sayın GÜLEÇYÜZ'ün önceki yazıların birinde değindiği sözüm ona darbeleri araştırma komisyonu başkanının açılış konuşmasında"fetönün kirli çamaşırlarından..." başlaması komisyonun ne amaca hizmet edeceği ayan beyan ortada değil mi? Buna benzer konuları Sayın GÜLEÇYÜZ'ün önceki yazılarında bulabiliriz...Sözüm ona, yaşayan bütün STK'lar, İslami oluşumlar, Sayın GÜLEÇYÜZ gibi HAKKIN YANINDA dursalardı bu kadar zulüm açık bir şekilde işlenebilir miydi. Başta Diyanet Reisi olmak üzere bir tarafın olumsuzluklarını söylerken diğer tarafınkini dillendir(e)memekte...”İslam'dan dem vuran varlıklar!” şunu söyleseniz ya: "Hiçbir hukukta ceza suç işleyenin dışında hiç kimseye verilemez." diye...Eminim ki vicdanen rahat değilsiniz, bunu söyleyemediğiniz için. Yüce Rabbim GÖZETLEYİCİdir…

  • Raşit Duran

    11.10.2016 11:10:17

    Yine hepimizin bildiği bir başka gerçek de vardır ki, o da ellerindeki iktidar ve saltanatın gitmesini istemeyen, dine mesafeli ve dinden hazzetmeyen güç odakları öteden beri kendilerine engel sayıları cemaat ve tarikatları bitirmek için farklı metodlarla çeşitli teşebbüslerde bulunmuşlardır. Bu defa enteresandır, dindar nesil yetiştirmek iddiasında bulunan ve dini söylemleri bolca kullanan bir iktidar eliyle (ilerde, 'biz yapmadik' demek için herhalde) öncesinde toplumsal bir zemin yoklaması da yaparak sureti haktanmış gibi gösterilen bir planı devreye soktular.

  • Raşit Duran

    11.10.2016 10:55:06

    Okur mektubu çoğumuzun duygu ve düşüncesine tercüman olmuş. Hem ülkemizde hem sair Islam ülkelerinin hepsinde meslek ve meşrepli muhtelif pek cok cemaat ve tarikat vardır. Bunlar için mihengimiz Kitabullah ve Sünneti Seniyyedir. Uyanlarını alırız uymayayını bırakırız. Cemaatlerin toplumsal bir gerçek olduğu herkesçe bilinen ve kabul edilen bir gerçektir. Temelinde iman-ı billah olan bu sivil teşekküller şayet siyasi iktidarlara biat ederlerse bir Fırkanın (partinin) şubesi olurlar, cemaat vasfını muhafaza edemedikleri gibi siyasete alet olmakla tefrikaya sebep olurlar. Şu anda yaşanan sürece bir de bu açıdan bakmak gerekir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı