"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Öldürmek çözüm olsaydı...

Kâzım GÜLEÇYÜZ
28 Ocak 2018, Pazar
Genelkurmay eski Başkanlarından İlker Başbuğ’un iz bırakan ve “devlet adına itiraf” niteliği taşıyan çok önemli bir tesbiti vardı.

“Terörle mücadelede devlet olarak en büyük başarısızlığımız, dağa çıkışların önüne geçemeyişimizdir” demiş ve 30 bin kayıp veren örgütün şimdiye kadar en az beş defa bitirildiğini, ama 5-6 bin kişilik dağ kadrosunun yeni gelenlerle sürekli yenilendiğini söylemişti Başbuğ.

Terörist öldürerek problemin çözülemeyeceğinin en net ifadesi bu tesbitte.

Nitekim dağa çıkışların çözüm sürecinde de devam ettiği gerek basına yansıyan istihbarat raporlarında, gerekse yetkililerin açıklamalarında ifade edildi. (Son dönemde dağa çıkışların ciddî şekilde azaldığı yönündeki beyanları değerlendirmek için ise henüz erken.)

Bu noktada bazı HDP ileri gelenlerinin ifade edegeldikleri hususu hatırlayalım.

Diyorlar ki: “Biz, oturulup müzakere edilebilecek en son kuşağız. Bundan sonra hiçbir şekilde diyaloğa açık olmayan, bizim dahi ulaşamadığımız çok radikal, öfkeli ve fevrî bir nesil geliyor.”

Eğer AKP’nin, “Bu kadar hizmet götürdüğümüz ve haklarını da verdiğimiz halde niye hâlâ büyük coşkuyla dağa çıkıyorlar?“ diye sorduğu kuşak bu ise, bütün sürtüşme ve kavgaları bir tarafa bırakıp beraberce kafa kafaya vererek çözüm aranması gereken sorun da bu.

İlgili birimlerin hazırladığı raporlara istinaden basında çıkan haberlere göre, PKK’nın dağ kadrosunun yüzde 40’ı 18 yaş ve altındaki gençlerden oluşuyor. Neredeyse çocuk denecek yaştaki bu çocukları dağa çıkaran sebepler izale edilmeden bu iş bitmez. Bu gençler niçin ve nasıl bu hale geldiler? Ve ne yapılması lâzım ki, tekrar kazanılabilsinler?

Böylesine bir yabancılaşma ve nefretin altında neler yatıyor? Bilimsel temelde ve toplum gerçekleri ışığında bu sebepler tek tek tesbit edilip çözümü için sağlıklı ve isabetli formüller üretilmeli.

Onun için, yıllardır yapılageldiği gibi dağı taşı bombalayarak, terörist avına çıkarak bu işi bitirmek mümkün değil. Asıl çözüm, dağa çıkışların önünü kesmek. Daha fazla öldürmek değil, yaşatıp hayata ve topluma kazandırmak.

(“Teröre Said Nursî Çözümü” kitabımızdan)

Terörün çıkış sebepleri ve çözüm reçeteleri - YENİ ASYA https://t.co/0Dn2CMugPs @yeniasya aracılığıyla

Adalet için nutuk atmaya gelince mangalda kül bırakmayan ve her fırsatta dünyaya adalet dersleri vermekten geri kalmayan, ama içerideki hukuk tanımaz ve keyfî icraatıyla bunca masumu adalete hasret bırakan ikiyüzlü iktidar zihniyetini demokrasi içinde mutlaka aşmalıyız.

Okunma Sayısı: 8354
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gündüz Alp-3

    28.1.2018 15:15:07

    Sayın Güleçyüz, dün topyekün Türkiye'yi ilgilendiren ve "110 yıldır tazeliğini koruyan" reçeteyi yazdınız. Fakat heyhat! Dünün müstağnileri bu reçeteye kulaklarını tıkadıkları gibi kendi akıllarını kâfi ve vâfi gören bugünün mağrurları da bu reçeteye hem kulaklarını hem de gözlerini kapatıyorlar. Terörün hortlamaması için 3 düşmanla (cehalet-sefalet-tefrika) ciddi anlamda mücadele edilirken, millet hakimiyeti ve hürriyetçi demokrasiye istinat eden hukuk devleti de hakiki anlam ve uygulamalarıyla tesis edilmeli ki maddeten ve manen güçlenelim ve yükselelim. Ve hür, medeni ve demokrat dünyanın onurlu bir üyesi olarak yerimizi alalım. uluslararası camiada maruz kaldığımız üçüncü dünya ülkesi muamelesi bizi kızdırıyor değil mi? Acaba hepten haksızlar mı? Yalnızca yargı ve adalet durumuna bakmak bile, niçin üçüncü dünya ülkesi muamelesine maruz kaldığımızı anlatmaya yeterlidir.

  • Gündüz Alp-2

    28.1.2018 15:00:15

    Bir başka soru da niçin hâlâ toplumsal barış, adalet ve huzura hizmet etmeyen terörle mücadele yöntemi devam ettiriliyor? Sulh yani barış varken niçin savaş yolu tercih ediliyor? HDP'linin yazınızda geçen beyanı dikkate alınması gereken istikbal adına ciddi anlamda endişe verici bir gerçeğin beyanıdır. Kulak vermek zorundayız. Asırlık öfke, kin, nefret ve düşmanlığın tohumlarını kendi ellerimizle bu topraklara ekmek akıl kârı mı? "Dağ kadrosunun %40'ı 18 yaş ve altı gençlerden oluşuyorsa" böyle vahim tablo karşısında düşünmek gerekmez mi? 16 Nisan tek adamlık referandumuna "beka sorunu" olarak bakanlar,18 yaşındaki gençlerin dağa çıkmasını acaba beka sorunu olarak kabul etmiyorlar mı? Beka sorununa iktidarın devamı olarak mı bakılıyor? Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmayacağına göre, yanlış metot ve usüllerle yapılacak her mücadele, neticesinde yeni ve farklı yanlışları doğuracaktır. Değilse otuz küsur yıldır niçin ciddi bir mesafe alamadık?

  • Gündüz Alp

    28.1.2018 14:41:42

    Evet çare "öldürmekte" değil "ihya" etmekdir. Bölgeye musallat olan ve bir asırdan fazladır orada (Üstadın beyanından bu tarafa 110 yıl geçmiş) hükmünü icra eden 3 düşmanı (cehalet, sefalet ve tefrika) bitirmek yerine -hâlâ- "şu kadar sayıda terörist etkisiz hale getirildi" deyip terörle mücadeleyi "kelle avcılığı" üzerinden okuyan ve çözümü öyle görenler asırlık yanlışlarda ısrar etmektedirler. Mevcut siyasal İslâmcı iktidarın, dershane krizini ve sonrasında yaşananları bir de bu noktadan kritiğe tutmak mecburiyetindeyiz. Hiç bir şey sebepsiz değildir. Eski GKB'nın yazınızdaki beyanı hem itiraf hem de malumun ilâmıdır. Zira aklı başında, sağ duyu her vatandaş hem de yıllardır aynı şeyi tekrar edip duruyorlardı. Evet" devlet olarak niçin dağa çıkışların önüne geçilmedi?" Bir ihmal mi yoksa kasıt mı vardı? Binler cana ve mala mâlolan ve ülkenin milyarca dolarlık mali kaynaklarını heba eden bu mücadele şekli niçin yıllarca devam ettirildi?

  • g@L!p

    28.1.2018 12:45:03

    Yıllarca kandan nemalananlar, "terörü ve dış güçleri !?" insanımız üstünde milli duyguları sömürmek için kullananlar çözüm olmasını hiçbir zaman istemediler ki !!! "Biz gidersek beyaz toroslar gelir " zihniyetinin hakim olması için bu kanın akmaya devam etmesi gerekiyordu. Kenan beyin bahsettiği kapatmaların altında da bana göre bu gerçek yatıyor.

  • Kenan

    28.1.2018 10:48:51

    Doğu ve güneydoğu anadoluda yüzlerce okul dershanea,okuma salonu stk lar bu dağın önüne geçişi engelmeye yararken algılarla kapatılıp dağa çıkışın önü açılmış terör örgütlerinin derin devletin ekmeğine yağ sürülmüştür.Ondan sonraki yaşanan süreç bunun ispatıdır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı