Mağduriyetlerin sona erdirilmesi için Ramazan milat olsun dedik, oldurma çaba ve girişimlerinin işaretleri belirdi; ama ne yazık ki arkası gelmedi.
Devreye giren menhus bir irade, masumlara Ramazan’ı da zehir etti.
Ramazan ortalarında “Mağduriyetler bari bayrama sarkmasın” çağrısı yaptık.
Maalesef ona da itibar edilmedi.
Milyonlara ulaşan bir kitleye bayram sevinci yaşattırılmadı. Nice minik yavrular daha hayatlarının ilk etabında en çok sevdikleri ve en fazla ihtiyaç duydukları anne ve babalarına hasret bırakıldılar.
Bu çocuklardan 10 yaşındaki Betül Sena, altı aydır görmediği tutuklu babasına bir an önce kavuşmak ve sarılmak için koşarken acı bir kazaya kurban gitti.
Diğer masumların burukluğuyla girdiğimiz bayramda bir de bu acıyla sarsıldık.
Bayram sonunda ise, daha Betül’ün şokunu atamadan, tutuklu eşini ziyarete hazırlanırken kalp kriziyle vefat eden 29 yaşındaki Pınar Hanımın haberini aldık.
Peş peşe gelen bu yürek yakıcı haberler, ulaşabildikleri vicdanları kavururken, kimileri de tüm olup bitenler karşısında “üç maymun”u oynamaya devam ediyor.
Ve yaşanan süreçte sergilenen cinnet örneklerine her gün “Bu kadar da olmaz” dedirten dehşet verici yenileri ekleniyor.
İşte bunlardan biri:
Hayatını çok sevdiği mesleğine adamış, herkese yardımcı olup şifa dağıtmaya çalışan bir doktor zorlu bir ameliyatın ortasındayken polis baskınına uğruyor, zorla çıkarılıp götürülüyor ve ameliyatı yarım kalan hasta, kesik yarası dikildikten sonra uyandırılıyor. Sonrasını bilmiyoruz.
Teröriste bile reva görülmeyen bir muamele ile ameliyat odasında derdest edilen doktor ise bir hafta sonra bırakılıyor, niye alınıp niye bırakıldığı konusunda bir açıklama bile yapılmadan. O da maruz kaldığı hoyratlığı hazmedemeyip istifayı basıyor. “Bir ömür insan hayatına kendimi adadım, göreceğim muamele bu mu olmalıydı? Artık limon satarım, doktorluk yapamam” diye kahrederek...
Daha bunun gibi bilinen veya bilinmeyen nice acı hikâyeler var. “OHAL’in kime ne zararı oldu?” diyenlere ithaf olunur.
***
“15 Temmuz için niye yürümediler?” itirazı, o zaman Yenikapı mitingine katılıp şimdi adalet için yürüyenler açısından geçersiz bir çarpıtma.
Doğu Perinçek’e göre “Türk yargısı son 50 yılın en parlak dönemini yaşıyor”muş. Adının ilk kelimesi adalet olan AKP iktidarı sayesinde!!!!!
Bu zulümlere imza atanlar, alet olanlar, arka çıkanlar, sessiz kalanlar, alkış tutanlar bu tavırlarının hesabını nasıl verecekler?