CHP’nin Çanakkale’de düzenlediği Adalet Kurultayındaki Eğitimde İnanç Çalıştayında yaptığımız konuşmada Said Nursî’ye atıfla dile getirdiğimiz fikirler ve Risale-i Nur’dan okuduğumuz birkaç satır toplantıya katılanların yoğun ilgisiyle karşılanır ve olumlu yankılar uyandırırken, nurdan rahatsız olan yarasa tıynetindekileri rahatsız etti.
Tepkilerini yine son derece bayağı, seviyesiz, ahlak dışı, pespaye, aşağılık, iğrenç, bel altı küfür ve hakaretlerle açığa vurarak, düzeysizliklerini sergilediler.
Ramazan’da Kadir Akbaş ve Özdabak’la birlikte Halk TV’ye çıkmamız ve Hakan Aygün’ün programındaki konuşmalarımız da aynı çevreleri küplere bindirmişti.
Ardından Özdabak’la birlikte Adalet Yürüyüşüne katılan Döküler’in Kılıçdaroğlu’na Bediüzzaman’dan aktardığı “Umumun hukukuna hizmet hukukullah hükmündedir” ifadesine CHP liderinin gösterdiği hüsn-ü kabul, yine aynı güruhu hop oturtup hop kaldırmaya yetmişti.
Daha öncesinde ise Nur Ener’in “Kürt sorunu”yla ilgili bir sorusu üzerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun Bediüzzaman için ortaya koyduğu olumlu yaklaşıma ateş püskürmüşlerdi.
CHP politikalarındaki pozitif değişimin tarihe geçen en çarpıcı örneklerinden biri de, AKP iktidarında Risale-i Nur’a getirilen devlet tekelinin, anamuhalefet partisi tarafından Anayasa Mahkemesine açılan dava sonucunda iptal edilmesiydi.
Sıraladığımız bu örnekler, Said Nursî’nin 1946 öncesinde dönemin CHP Genel Sekreteri ve eski İçişleri Bakanı Hilmi Uran’a yazdığı mektuptaki tavsiyelerin, 70 sene geçtikten sonra olumlu mâkes bulmaya başladığının güncel ve somut tezahürleri.
Önemli bir kısmı Perinçek taifesinden ve bir bölümü de CHP’nin bu olumlu değişime direnen bağnaz kesiminden gelen düzeysiz tepkileri, bir anlamda “safraları atma fırsatı” olarak görmek lâzım.
Defaatle ifade ettiğimiz gibi, CHP’nin dinle ve milletin değerleriyle barışması, CHP’yi de aşan olumlu sonuçlarıyla genel siyaseti ve bütün Türkiye’yi rahatlatır.
“CHP dinle ve milletle kavgalı kalsın ki...” hesabı yapanların da planını bozar.
***
- Manşetten saçmalamaya devam eden Aydınlık’a: 1. Nur tarikatı diye birşey yok. 2. Said Nursî’nin din hürriyeti vurgusunu hiç anlamamışsınız.
- Aydınlık’a: Nurculuk tarikat değil, cemaattir. Said Nursî “Zaman tarikat değil, iman kurtarma zamanıdır, ben şeyh değilim” der. Artık öğrenin.
- En temel hak ve özgürlüklerden biri olan din ve vicdan hürriyetine tahammülü olmayan bağnaz bir kafanın demokrasiyle ciddi bir sorunu vardır.