Nur geçtiğimiz Kurban Bayramında annesi Nazan Hanım, babası Uğur Bey, eşi Recep ve ablası Rana Hanımla açık görüşte yine buluşmuştu.
Ablası, görüşmede Nur’un anlattıklarından aklında tuttuklarını geçen defa olduğu gibi yine kâğıda dökerek bize iletmiş.
Bu notları okurlarımıza aktarıyoruz:
Artık esaret altındaki günlerimi saymıyorum. Sizlere, kaçıncı esir günümden selam ediyorum bilmiyorum. İlk günden beri dualarımdaydınız, hâlâ da öylesiniz. Hürriyetinizin devamı, kaleminizin kuvveti ve sağlığınız için duacıyım (yız).
Biliyorum ki beni ve nasıl olduğumu merak ediyor, endişe duyuyorsunuz.
Bizler artık tam bir aileyiz. Bunu biliyorum. Hayatımın zindana döndüğü o berbat geceden beri beni evlat bildiniz, destek oldunuz ve aileme güç verdiniz.
Aile olduğumuz için size içinde bulunduğum bu hali en açık şekli ile ifade etmek istiyorum. Başımıza akbaba gibi üşüşenlere ve ağzımızdan çıkan bir söze umut bağlamış okurlarımıza hep güçlü-dik mesajlar göndermeye çalıştım.
Koğuşta ise gözleri ağlamaktan kan çanağına dönmüş annelere, 50-55 yaşına gelmiş insanlara ve genç arkadaşlara umut olmaya ve vermeye çalışıyorum.
Ama artık çok yoruldum. Yatağıma gömülüp kimse duymasın diye sessizce ağlamaktan çok yoruldum. Aramızdaki camın ardından anneciğimin gözlerinin içine bakarken güçlü durmaya ve görünmeye çalışmaktan çok yoruldum.
Yaşananlar onuruma çok dokunuyor.
Gardiyanlar, başka koğuşlardan gelen kavga gürültü sesleri, rutin ve bıktırıcı üst baş aramaları, kelepçeler ve üzerime kapanan kapılar ruhumu çok incitiyor.
Buradaki zor şartlara direnmeye çalışıyorum. Bana güvenen ve dimdik duran eşim için, doğmamış evlatlarım için, gözümün içine bakan anne-babam için ve bana inanan sizler için iyi olmaya çalışıyorum. On altı adımlık yerde iki saat yürüyorum, düzenli spor yapıyorum, göğe bakıyorum, secdeye kapanıyorum. Kur’an’la meşgul oluyorum, oruç tutuyorum. Ama artık çok yoruldum.
(Notlara yarın devam edelim inşaallah.)
***
-İsmail Tezer: Yeni Asya’ya gönderdiği hemen her yazının ardından arayıp “Dualar var, şahs-ı manevînin himmeti var, hissediyorum İsmail” derdi Selim Gündüzalp.
-“Ablalar kumpas doğuruyor”dan, “Hamile Bylock şüphelisi hemen bırakıldı”ya gelinmesi gösteriyor ki tepkiler sonuç veriyor. Herşeye rağmen...
-Hukuk ve demokrasiden uzaklaştıkça dış politika da çıkmaza giriyor - http://http://www.yeniasya.com.tr/video/hukuk-ve-demokrasiden-uzaklastikca-dis-politika-da-cikmaza-giriyor_442466