OHAL sürecinde yaşananların AB başta olmak üzere dış dünyada yol açtığı olumsuz algı ikide bir “George ve Hans’ın ne dediği bizim için hiç önemli değil” diyen Cumhurbaşkanı ve ekibi tarafından umursanmıyor gibi gösterilmeye çalışılsa da iktidarın dışarıyla ilişkilerdeki önemli isimlerinden Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek bu noktadaki sıkıntılara birinci derecede muhatap olan isimlerden biri olarak farklı konuşuyor.
“Türkiye’nin en çok yanlış anlaşıldığı alan ne? f.ö ile, bölücü terör örgütüyle mücadelede hukuk devleti ilkesinin, adaletin zayıfladığı, demokratik standartlardan Türkiye’nin geriye gittiği argümanı” diyerek bunu ifade ettikten sonra soruyor:
“Darbe girişimi başarılı olsaydı hukuk rafa kaldırılmayacak; anayasa, demokrasi, herşey kesintiye uğramayacak mıydı?”
Bunu sorarken OHAL uygulamalarındaki hukuk dışılıkları es geçen Şimşek, bundan sonrası için şu “güvence”yi veriyor:
“Hukuk ve adalet için komisyon kuruldu. Biz bunlarla hukuk sisteminin ve demokrasinin işlediğini ortaya koyacağız. İyi bir iletişimle diyeceğiz ki Türkiye bir demokratik resesyona girmedi, hukuk devletini güçlendirme, pekiştirme ilkesi ve amacından uzaklaşmadı. Temel hak ve özgürlüklerde geri gitme gibi bir niyeti yok.”
Zor dönemin geride kaldığını ve Türkiye’nin normalleşme dönemine girdiğini belirten Şimşek şimdi yapacakları şeyin, reformlara, demokrasi ve hukuk devletinde oluşturulan algıyı değiştirmek için güçlü bir iletişime ve doğru uygulamalara daha çok enerji harcamak olacağını söylüyor. (Abdullah Karakuş, Milliyet, 31.7.17)
Ama sonu gelmeyen Bylock operasyonlarının pazarda domates satan veya hac için yola çıkan teyzelere yönelmesi, Şimşek’in bu sözlerini açığa düşürüyor.
Normalleşme dönemine girildiyse bunlar ne? Ve on binlerce haksız tutuklama neden habire uzatılıp devam ettiriliyor?
Ve böyle bir tabloda AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’ın “Davaların AİHM’e götürülmesi ve tazminatla karşılaşmak istemiyoruz” (Serpil Çevikcan, Milliyet, 10.8.1) sözü bir sıkışmışlığın ve giderek artan bir tedirginliğin ifadesi değilse ne?
***
-HSK Bşkvekilinin bile “Hoş değil, hesabı sorulacak” dediği “pazarcı teyzeye gözaltı” için AKP’li Mahir Ünal: Bylock varsa gözaltına alınır!
-Normalleşme için ilk yapılması gerekenlerden biri, delilsiz ve haksız gerekçelerle tutuklanan masumların tahliyesini hızlandırmak.
-Van Bediüzzaman Mevlidi’nin ardından - http://www.yeniasya.com.tr/video/van-bediuzzaman-mevlidi-nin-ardindan_440408